PADÇEK, Kulp nehri üzerine yapılan HES'leri protesto etti, şirketi Kulp-2 ve Kulp-3 HES projelerini yapmaktan vazgeçmeye çağırdı.
Pasur Doğal Çevreyi Koruma Platformu (PADÇEK), Kulp nehri üzerindeki köprüde oturma eylemi yaparak, nehir üzerine yapılan HES'leri protesto etti.
Turgut Özal Mahallesi'nde toplanan kitle, 4 kilometre yol yürüyerek Kulp çayı üzerindeki köprüye kadar yürüdü, burada 5 dakika oturma eylemi yaptı. Eyleme, DTK, Diyarbakır Barosu, TMMOB, Eğitim Sen ve SES Diyarbakır şubeleri de destek verdi.
Platform sözcüsü Mekin Kılıç, geçtiğimiz yaz ayından beri sürdürdükleri HES karşıtı mücadelede bugün ilk adımı attıklarını belirterek, "Bundan sonra bu konudaki çalışmalarımız ve çabalarımız büyüyerek devam edecektir" dedi.
Çabalarının geç kaldığının farkında olduklarını söyleyen Kılıç, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu çabaların ilçemizde HES'ler yapılmadan önce ortaya çıkması gerekirdi. Bu mücadelede Pasur (Kulp) halkına öncülük etme noktasında ortaya çıkan eksikliğin yerel aydın, demokrat, sivil toplumcu, eğitimci, hukukçu ve siyasetçilerin; kısacası bu durumun hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu düşünüyor ve platform olarak Pasur (Kulp) halkından özür diliyoruz. HES yapımı sırasında herkes gibi tepkisiz kalıp ses çıkarmayanların, bugün bu tehlikeli sonucu görüp ses çıkaranları 'o zamanlar nerelerdeydiniz' diye eleştirenlerin de aynı özeleştiriyi Pasur (Kulp) halkına vermesi gerektiğini düşünüyoruz."
"HES'lerin enerji üretmek amacıyla yapıldığı, sularımıza ve yaşam alanlarımıza yönelik bu yağmaya uydurulmuş bir kılıftır" diyen Kılıç, planlanan 2 bin HES projesi tamamlandığında bile, enerjinin sadece % 5'ni karşılayacağını belirtti, "Halbuki bugün üretilen elektrik enerjisinin %15'i dağıtım sırasında kaybedilmektedir. Sadece mevcut iletim hatlarına gerekli bakımı yaparak tüm HES'lerin üreteceği toplam enerjinin üç katını tasarruf etmek mümkün" diye konuştu.
PADÇEK Sözcüsü Mekin Kılıç, Pasur ilçe halkının içme suyu şebekesinin %90'a yakını HES barajlarının üzerinde kurulu olduğu Kulp çayından karşılandığına dikkat çekerek, "Biz platform olarak nüfusu 12 bin olan bir ilçe merkezinin içme suyu şebekesinin sağlandığı çay üzerine hidroelektrik santrali kurulmasını kabul edilemez ve bunu anayasal bir suç olarak görüyoruz. Söz konusu iki HES barajının kontrolsüz bir şekilde çalıştırılması sonucu olarak çay suyu kirlenmekte ve kirlenen bu su içme suyu şebekesine karışarak Kulp halkının evlerinde en doğal, en yasal ve en insani hakları olan temiz içme suyundan faydalanma haklarını engellemektedir" dedi.
Kulp-1 barajının yarattığı tahribatın giderilmesi için önlem alınmasını isteyen Kılıç, şirketi Kulp-2 ve Kulp-3 HES projelerini yapmaktan vazgeçmeye çağırdı.