Anadolu liseleri neden kapatılıyor? - Feray Aytekin Aydoğan

Urfa’da staj yaptığı marangoz atölyesinde 15 yaşındaki Muhammed işkenceye maruz bırakılarak öldürüldü. Konya’da günlerdir kayıp olan Berk’in cansız bedeni ise “Yaşama isteğim kalmadı” notu ile birlikte bulundu.

Muhammed de Berk de Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) öğrencisiydi.

Berk’in cansız bedeninin bulunduğu saatlerde “Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi” yapılıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı patron örgütleri (MÜSİAD, TOBB, organize sanayi bölgeleri yönetimleri, ticaret odası başkanları) ile birlikte çocukları nasıl okuldan koparacaklarının, nasıl bedava işgücü haline getireceklerini planlıyordu. Muhammed ve Berk MESEM’lerde, meslek liselerinde çalıştırılırken iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden çocuklar gündemlerine dahi girmedi.

Gündem daha fazla çocuk işçi daha fazla çocuk emeği sömürüsü daha fazla bedava işgücüydü. Çocukların yetişkinlerle hatta daha ağır, esnek, güvencesiz koşullarda çalıştırılabilecekti. Çocuklara verilen ücretler işsizlik fonundan, kamu kaynaklarından karşılanacaktı. Sermayeye devlet teşvikleri daha da sınırsızca aktarılmaya devam edilecekti. Hepsinin sözü hem Orta Vadeli Plan’da hem de Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda hem de mesleki ve teknik eğitim politika belgesinde verilmişti.

Zirvenin gerçekleştiği saatlerde Bolu’da öğrenciler, veliler, Bolu Halkı, Öğrenci Veli Derneği, Eğitim Sen eylemdeydi. Anadolu liselerinin sayısı sınırlıyken üç lisenin meslek lisesine dönüştürülme kararı alınmıştı. Öğrencilere, öğretmenlere, velilere, Bolu halkına rağmen.

***

Eğitim yılının başında tüm illere gönderilen yazıda “okul türlerinin değiştirilmesi, binaların takası…” maddesi yer alıyordu. Yine 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Plan ve 2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda “okul türleri özelinde okul ve kurumların birleştirilmesi, okul türlerinin değiştirilmesi, binaların takası ve ortak kullanımı” temel hedef olarak yer alıyordu.

Geçtiğimiz yıl 10 ilde 11 meslek lisesi, “dört yeni okul modeli” kapsamında bölge okuluna dönüştürüldü. Bu yerler çocukların yatılı olarak kalacağı, çalıştırılacağı bir nevi çocuk işçi kampları. Kırıkkale, Kocaeli’nde çocukların fabrikalarda çalıştırıldığı sektör içi, sektöre entegre okul adı altında çocuk işçi merkezleri açıldı. Dört okul modeli denilen sektör içi, sektöre entegre, bölge, ihtisas okulları adıyla yaygınlaştırılan bu yerler meslek liselerinin de MESEM’leştirildiği modeller. Çocuklar 9’uncu veya 11’inci sınıftan itibaren çalıştırılıyor. Okulla, öğretmenle bağı kopartılıyor. Ücretleri devlet tarafından karşılanarak sermaye için bedava işgücü haline getiriliyor.

MÜSİAD’ı, TÜSİAD’ı, patronu, tarikatı, siyasi iktidar destekçisi vakıf, dernek sendika adı altında yapıları tek ses olmuş seferberlik halinde çocuk yaşta işçiliğin yaygınlaşması savunusu yapıyorlar.

***

İlim Yayma Vakfı, İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Hayrat Vakfı gibi şirketleşmiş tarikat yapılarının da katılımcısı olduğu Maarif Platformu’nun Türk Eğitim Sistemi ve Zorunlu Eğitimin Yansımaları Çalıştay Raporu’nda; sermayenin erken yaşta ucuz işgücü ihtiyacı için okullaşma politikasının mesleki eğitim veren okul ve kurumların artırılması yönünde olması gerektiği okulların yüzde 60-70 oranında meslek liselerine, MESEM’lere dönüştürülmesi vurgusu yer alıyordu. İmam hatipleşme hedefi de bu yüzdelik oranından bağımsız değil.

23 yıl süresince akademik liselerin -Fen, Anadolu, Sosyal Bilimler- sayı ve kontenjanları azaltıldı. Meslek lisesi, MESEM ve imam hatiplerin sayı ve kontenjanı ise artırıldı. Bu adımlar her yıl kesintisiz sürdürüldü. Örneğin 2024’e oranla 2025’te fen ve Anadolu liselerinin kontenjanları 4 bin 80 azalırken, imam hatip ve meslek lisesi kontenjanları 1919 artırıldı.

Bu bir iktidar politikasıydı. Devletin eğitimden elini çektiği, hak olmaktan çıkarıldığı, akademik eğitimin özel okullardan satın alındığı çocukların mesleki eğitim adı altında çocuk işçiliğine veya yeni rejime uygun nesil inşası için imam hatiplere mecbur bırakıldığı bir sistem inşa edildi.

Adım adım kamusal eğitim hakkı tahribatının artık en yıkıcı adımları atılıyor. Okul, MESEM, dört yeni okul modeli adıyla çocuk işçiliği gizlenmeye, perdelenmeye çalışılıyor. Okul, öğretmen ve akademik eğitim tasfiye ediliyor.

İl il akademik liselerin özellikle Anadolu liselerinin kapatılarak meslek liselerine, dört yeni okul modeli adı altında çocuk yaşta işçiliğin yaygınlaştırıldığı yerlere dönüştürülme adımları hızlandırılıyor.

Birgün