‘İç cepheyi sağlamlaştırma’ siyasetinin örtmeye çalıştığı gerçeklerden birisi de iş cinayetleri…
2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos’taki konuşmasında kullandığı “iç cephe” ifadesini, Eylül ayında sermaye temsilcileriyle buluştuğu ABD ziyaretinden sonra “İç cephe bizi biz yapan değerlerdir” şeklinde bir kez daha kullandı. Devamında Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı Bahçeli “iç cephe”yi sağlamlaştırarak “Büyük Türkiye Yüzyılı”nı başlatmak için çağrılar yaptı, yapıyor. Bu açıklamalar, bölgesel dengelere ve parlamenter sistemin çıkarlarına göre toplumsal sınıfları sermaye kümesinde yeniden konumlandırma çağrısıdır. Altında da Türkiye’nin demokratikleşmesi değil ulusal ve uluslararası konjonktürden kaynaklı çok sayıda faktör vardır.
İsrail’in Gazze katliamının ölçeğini genişleterek ABD’yle birlikte savaşı Lübnan ve Yemen’e taşıması, buradan İran’a doğru yayma politikası ve son olarak Suriye’de Esad’ın devrilmesi vb. gelişmeler bölgesel siyasal boyutunun yanında tedarik ve meta zincirlerinin güvenliğini ve sürekliliğini ilgilendiren devletlerarası bir iktisadi boyuta da sahiptir. Cumhur İttifakı “iç cephe” çağrısını, bölgesel savaş nedeniyle tedarik ve lojistik zincirlerinin güvenliğinin ve enerji sevkiyatının tehlikeye girdiği bir dönemde yaptı. Türkiye devleti ve sermayesi bu noktada bir NATO ülkesi olarak Ortadoğu’da yeni rol kapmak istiyor…
“İç cephe”, orta vadeli program (OVP) ve yeni anayasa ekseninde parlamenter muhalefetin tüm bileşenlerini kapsayacak, siyasal alandaki basıncı azaltmaya ve kontrol etmeye yönelik politika manevrasıdır. Sermayenin içerideki üretim temposunu korumak için siyasal hegemonyayı hedefleyen “iç cephe” stratejisinin somut görünümleri, OVP aracılığıyla ekonomik zor ve işçi hareketlerinin başını ezecek siyasal zordur. Bu ikisi Cumhur İttifakının (iktisadi olarak Şimşek Programının) kolonlarıdır. “İç cephe”, sanayi burjuvazisinin üretim kapasitesini hem ülke sınırları içerisinde ve çevresinde hem de “yeni anayasa” gibi siyasal projelerde Cumhur İttifakı yörüngesinde tutmayı amaçlayan bir çağrıdır (muhtevasında demokratikleşme adımlarını içermemektedir)…
İç cepheyi sağlamlaştırma politikası işçi sınıfının teslim alınmasıdır
Sermaye birikiminde tıkanmadan ve değersizleşmeden orta vadede kurtulmanın yolu, düşük teknolojili üretimle-düşük ücretlerle işçi verimliliğini artırmada aranıyor. Bu strateji, OVP’deki fason vaatlere rağmen, Türkiye kapitalizminin yapısal karakterinin zorunlu sonucudur. Yüksek kâr marjını hedefleyen yüksek teknolojili üretime geçiş sancılı bir süreçtir. Bunun tek yolu ise Avrupa sermayesinin karlılığında sıçrama olmasına bağlanıyor.
Yüksek kârlılık sıçraması için daha fazla verimlilik arayışı emek sömürüsünün daha fazla yoğunlaşması demektir. Ücretlerin daha fazla baskılanması (başta asgari ücret olmak üzere düşük ücret politikası) ve işçi sınıfını hareketsiz kılmak amacıyla sendikalaşmanın cezalandırılması (işten atmalar, grev yasakları, toplu sözleşmelerin etkisizleştirilmesi) “iç cephe”nin sınıf savaşı stratejisidir. Kuşkusuz etkiye tepki prensibi gereği baskılar işçi eylemliliklerini de artırmaktadır. Ancak Türkiye’nin dört bir yanındaki işçi direnişleri ve grevleri “iç cephenin” hedefindedir.
İşte tam da bu noktada “işçi sınıfı cephesi”ni güçlendirmek için İSİG mücadelesinin temel başlıkları ise bellidir:
• Başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler insanca yaşayabilecek düzeye yükseltilmelidir.
• İşten atmalar yasaklanmalı ve sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
• İSİG önlemleri alınmalı ve iş cinayetlerinin sorumluları hesap vermelidir.
• İşçi sınıfı ekseninde/önderliğinde demokratik haklar ve özgürlükler mücadelesi yükseltilmelidir.
Güncel kavram tartışmaları
2024 yılında raporlarda kullandığımız kavramlara dair kısa bir değinme yapmak gerekiyor. Zira yıllardır raporlarımızda yer verdiğimiz “iş cinayeti” ve “en az” ifadelerinin içeriğinin güncel olarak yeniden hatırlatılması gerekliliği ortaya çıktı.
Neden iş kazası yerine iş cinayeti diyoruz?
Öncelikle şunu belirtelim. İSİG Meclisi olarak “iş cinayeti” kavramını biz icat etmedik. Bu kavram 50 yıldan beridir kullanılmakta ve sınıf hareketinin durumunu, pozisyonunu da belirtmektedir.
• İş kazaları; patronların maliyet hesabı yapıp gerekli önlemleri (ortam, ekipman vd) almamaları, yani karlarını işçinin hayatının önüne koymaları yüzünden İş Cinayetidir.
• İş kazaları; patronların üç işçinin yapabileceği işi daha az ücret vermek için iki işçiye yaptırmaları yüzünden İş Cinayetidir.
• İş kazaları; işçilerin günde en fazla 8 saat çalışması gerekirken patronlar tarafından 12 saat çalıştırılması, bu çalışma sisteminin günlerce sürdürülmesi ve normalleştirilmesi yüzünden İş Cinayetidir.
• İş kazaları; patronların işçilere düşük ücret vermesi ve bu yüzden işçilerin gıda, ulaşım ve barınma gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için İş Cinayetidir.
• İş kazaları; patronlar ve devletin işçilerin temel yasal haklarını bile yok sayması, sendikal örgütlenmenin engellenmesi, grevlerin ertelenmesi, 1 Mayısların yasaklanması, işçilerin haklarını savundukları için işten atılması ve korunma mekanizmalarının olmaması nedeniyle İş Cinayetidir.
Neden “en az” vurgusunu yapıyoruz?
İSİG Meclisi olarak bizler, kısıtlı imkânlarımızla derlediğimiz iş cinayetleri raporlarında işçi ölümlerinin bir kısmına ulaşarak kayıt altına alabiliyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi 2024 yılında kayıt altına aldığımız 10 iş cinayetinden 7’sini ulusal basından 3’ünü ise bize ulaşan bildirimler sayesinde öğrendik. Oysa iş cinayetlerinin daha fazla olduğunu kurumsal mücadeleye başladığımız son 14 yıldır belirtiyoruz ve bu yüzden “en az” vurgusunu yapıyoruz.
Bu noktada Ekim-Kasım-Aralık aylarında İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Gebze’de etkinlikler düzenleyerek SGK İş Kazası İstatistikleri ile bazı karşılaştırmalar yaptık. Bu noktada;
• Raporlarımızda SGK’ya göre daha az sanayi ve inşaat işçisi ile 50 yaş üstü işçi ölüm bilgisine ulaşabiliyoruz.
• Raporlarımızda SGK’ya göre daha çok 4-b’li; kadın, çocuk, göçmen işçi; tarım, sağlık, genel işler vd. işçi ölüm bilgisi kayıt altına alıyoruz.
• SGK’ya göre işçi ölümlerini sigorta veya hukuksal bağlamdan daha geniş bir biçimde değerlendiriyoruz.
Bu ve benzer birçok belirleyeni düşündüğümüzde iş cinayetleri bilinenin ve şu an raporda açıkladığımız ölümlerin çok daha fazla üzerindedir. Bir de görülmeyen, saklanan bir gerçek olan meslek hastalığı ölümlerini eklememiz gerektiğini unutmayalım.
2024 yılında en az 1897 iş cinayeti!
Yüzde 70’ini ulusal basından; yüzde 30’unu ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2024 yılında en az 1897, her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
2024 yılında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle:
Ocak ayında en az 164 işçi,
Şubat ayında en az 152 işçi,
Mart ayında en az 125 işçi,
Nisan ayında en az 165 işçi,
Mayıs ayında en az 141 işçi,
Haziran ayında en az 139 işçi,
Temmuz ayında en az 149 işçi,
Ağustos ayında en az 192 işçi,
Eylül ayında en az 161 işçi,
Ekim ayında en az 168 işçi,
Kasım ayında en az 173 işçi,
Aralık ayında en az 168 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti…
Bu noktada 2024 yılında meydana gelen “en az 5 işçinin öldüğü” toplu iş cinayetlerini hatırlatalım:
• 30 Ocak’ta, İzmir Dikili’de gece sularında ‘Oğuz İrgit’ adlı balıkçı teknesinin şiddetli rüzgârda alabora olması sonucu 5 balıkçı boğularak hayatını kaybetti.
• 13 Şubat’ta, Erzincan İliç’te Anagold Madencilik'e ait Çöpler Altın Madeni'nde 10 milyon ton siyanürlü toprağın 800 metre kayması sonucu 9 maden işçisi göçük altında kalarak hayatını kaybetti.
• 15 Şubat’ta, Marmara Denizi İmralı Adası açıklarında sabah sularında fırtına nedeniyle mermer tozu yüklü kargo gemisi Batuhan A’nın batması sonucu 6 gemi işçisi hayatını kaybetti.
• 2 Nisan’da, İstanbul Beşiktaş Gayrettepe’de Masquerade Club'da tadilat yapılırken çıkan yangında 29 işçi (20’si inşaat 9’u gece kulübü işçisi) zehirlenerek hayatını kaybetti.
• 15 Eylül’de, Sakarya Hendek’te Oba Makarna Fabrikası’nın un ve irmik değirmen ünitesinde meydana gelen toz patlaması sonucu (olay anında ve sonrasında hastanede) 5 işçi hayatını kaybetti.
• 24 Aralık’ta, Balıkesir Karesi’de ZSR Patlayıcı Sanayi A.Ş. Fabrikası'nın kapsül üretimi yapılan bölümünde meydana gelen patlama sonucu 11 metal işçisi hayatını kaybetti.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndaki gelişmeler
2013 yılından itibaren uygulamada olan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi sağlığı ve iş güvenliği, işçi ve halk sağlığı açısından bir hak olmaktan çıkarılarak hizmet sunumu ve piyasalaşmaya terk edilmişti. Yasa öncesi iş güvenliği uzmanı (İGU) ve işyeri hekimlerinin eğitimi ve kontrolü TTB ve TMMOB’deyken, yasa bu alanı ortak sağlık ve güvenlik birimleri (OSGB) ve özel eğitim kurumları aracılığıyla piyasaya açtı. Yasayla birlikte eğitim ve kontrol TTB ve TMMOB’den alındı, yasa öncesi patronlar, kendi bünyesinde kadrolu şekilde İGU ve işyeri hekimi çalıştırmak zorundayken, yasa sonrası bu hizmet taşeronlaştırılmış oldu.
Bakanlık, meslek örgütlerinden aldığı alanı piyasaya açtı. Bu politika sağlıkta çeteleşme ve özelleştirme politikalarının bir yansımasıydı da. Her ne kadar iş güvenliği uzmanlığı, işyeri hekimliği, sağlık personeli sertifika sayısı iki yüz binin üzerinde ise de eğitimin içeriği, sektörel uzmanlık, yenileme eğitimleri, ileri eğitimler, staj başta olmak üzere iş güvenliği uzmanlığı, işyeri hekimliği, sağlık personeli eğitimleri oldukça yetersiz, bilimsel temellerden uzak piyasa koşullarına terk edilmiş durumda.
İGU’ların görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri hakkında yönetmelik 2024’ün son günlerinde değiştirildi. Yasanın “az tehlikeli ve kamu işyerlerinde” uygulanması ve iş güvenliği uzmanlığında İGU’ların tehlike sınıfına uygun görevlendirmesi için yapılan bir değişikle karşı karşıyayız. 3 yıl fiili çalışması olan, İSG-KATİP programında bir üst tehlike sınıfında çalışmasını belgeleyen uzmanlardan C’ler B’ye, B’ler de A sınıfı sertifikaya bir defaya mahsus sınavsız geçirilecek. İGU olan, bağımlı iş ilişkisi ile çalışan sınıftaş (işçi sınıfı olarak, A-B-C sınıfı olarak değil) işçiler arasında bir adaletsizlik tartışması ve bölünme de bu yönetmelikle artmış durumda. İGU’ların küçük bir kısmı önerilerinin yerine getirildiği işyerlerinde çalışıyor. Çok büyük bir bölümü ise işyerlerinin maddi nedenlerle yerine getirmediği eksiklerin oluşturduğu risk altında çalışıyor. İGU’lar, büyük risklerin olduğu durumlarda patronunu Bakanlığa bildirip şikâyet edip etmeme ikileminde kalıyor. Patronlar tarafından tamamlanmayan tehlikeli durumlardaki eksikliklerden kaynaklı yaralanma veya ölüm olursa karşı karşıya kalacağı ceza korkusuyla çalışmaya devam ediyor…
2024 yılında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına baktığımızda 1636 ücretli (işçi ve memur) ve 261 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor…
• Ücretli ölümlerinde istihdam biçimini tam olarak belirleyemiyoruz. Örneğin bir hastanede çalışırken ölen bir emekçinin kadrolu mu, sözleşmeli mi ya da taşeron mu olduğunu çoğu zaman tespit edemiyoruz. Diğer yandan ücretlilerin (işçi ve memur) ölümünün büyük bir çoğunluğunu (yüzde 90-95) işçilerin oluşturduğunu söylemeliyiz.
• SGK son yıllarda kendi nam ve hesabına çalışanların ölümlerini “iş kazası istatistikleri”ne eklese de iki elin parmaklarını geçmiyor. Örneğin 2023 yılı için SGK’nın açıkladığı 4-b’li ölüm sayısı çiftçiler için sıfır esnaflar için altı. Oysa biz iş cinayetleri istatistiklerinde çiftçi ve esnafların çalışırken ölümlerini de düzenli olarak kayıt altına alıyoruz. Bu yıl 175 çiftçi ve 86 esnaf ölümünü kayıt altına almışız ki bu ölümlerinde en az olduğunu tekrar belirtelim.
• Son üç yıldır kendi nam ve hesabına çalışanların ölümlerinde kısmi bir düşüş var, bunun nedenini “çiftçi ve esnafların da ücretliler ordusuna katılmasındaki artış” yani “işçileşme” olarak değerlendiriyoruz. Çiftçilerin ölümlerini tarım işkoluna kaydederken kendi nam ve hesabına çalışan ölümlerinin büyük bir çoğunluğunu ise ticaret işkoluna kaydediyoruz.
• Kadın hareketinin bir talebi ve kazanımı olarak son üç yıldır, “ev hanımı” diye tabir edilen “ücretsiz ev işçileri”nin çalışırken ölümlerini de (bu yıl 12 ölüm kaydetmişiz) kendi nam ve hesabına notunu düşerek genel işler işkolunda kayıt altına alıyoruz.
• Ölen çiftçilerin büyük bir çoğunluğunun 50 yaş üstü olduğunu belirtmeliyiz. Diğer yandan genç işçi ölümlerinin yüzde 90’dan fazlasını ise ücretliler oluşturuyor. Bu durum geçmiş yıllara göre bugün gençlerin ücret dışında bir gelir (iş) sahibi olamadığını ve yaşamak için çalışmak (İSİG tabiriyle çalışmak için yaşamak) zorunda olduklarını gösteriyor.
2024 yılında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:
İnşaat, Yol işkolunda 482 işçi;
Tarım, Orman işkolunda 326 emekçi (151 işçi ve 175 çiftçi);
Taşımacılık işkolunda 234 işçi;
Konaklama, Eğlence işkolunda 123 işçi;
Metal işkolunda 103 işçi;
Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 99 emekçi;
Belediye, Genel İşler işkolunda 86 işçi;
Madencilik işkolunda 75 işçi;
Gıda, Şeker işkolunda 43 işçi;
Enerji işkolunda 43 işçi;
Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 41 işçi;
Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 32 işçi;
Savunma, Güvenlik işkolunda 32 işçi;
Petro-Kimya, Lastik işkolunda 28 işçi;
Ağaç, Kâğıt işkolunda 27 işçi;
Çimento, Toprak, Cam işkolunda 27 işçi;
Tekstil, Deri işkolunda 24 işçi;
Basın, Gazetecilik işkolunda 2 işçi;
İletişim işkolunda 2 işçi;
Banka, Finans, Sigorta işkolunda 1 işçi;
Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 67 işçi hayatını kaybetti…
• İş cinayetlerinin yoğunlaştığı (toplam yüzde 54 ve 1042 işçi ölümü ile) üç işkolu bulunuyor. “Güvencesiz çalışma”nın hâkim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hâkim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor.
• İşçi ölümlerinde ilk sırada inşaat işkolu geliyor. Bu noktada bir hususa dikkat çekmek gerekiyor. 2024 yılı ile birlikte 11 deprem şehrimizde inşa faaliyetleri hızlandı ve deprem bölgesinde en az 106 inşaat işçisi (işkolundaki iş cinayetlerinin yüzde 22’si) hayatını kaybetti. Bu iş cinayetleri belli yerlerde yoğunlaşıyor. Örneğin Adıyaman Merkez İndere (Zey) Köyü’ndeki TOKİ deprem konutlarının inşaatında en az 9 işçi hayatını kaybetti. Diğer yandan deprem bölgesindeki şantiyelerde birçok ağır yaralanmalar oluyor ve işçiler sakat kalıp çalışamaz hale geliyor. Onlarca işçi aynı konteynerde kalıyor, yemek, mutfak, tuvalet ve hijjen sorunları yaşıyor. Elektriksiz konteyner koğuşlarda duş alma ve ısınma imkânı da yok.
• Bu yıl dikkat çekilmesi gereken bir işkolu madencilik. İliç Anagold maden işçisi katliamının da yaşandığı bu dönemde ülke genelinde kömür, taş ocağı, bakır, krom vd. madenlerde en az 75 işçi hayatını kaybetti.
• Şoförlerin ölümü trafik kazası olarak görülüyor. Oysa yoğun aşırı-fazla-yoğun çalıştırma, araçların bakımının yetersizliği ve yol sorunları birçok şoförün (tır, kamyon, servis minibüsü, taksi vd.) ölümüne yol açıyor. Bu yıl en az 234 şoför arkadaşımızı kaybettik.
• Pandemi ile birlikte kitleselleşen ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşlarda olduğu bir meslek olan moto kuryeler güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor. İş yetiştirme baskısının bir sonucu da iş cinayetleri. Bu yıl en az 64 moto kurye arkadaşımızı kaybettik, onlarca arkadaşımız yaralandı. (Moto kurye ölümlerini taşımacılık değil ana işverenden dolayı konaklama işkoluna kaydediyoruz. Moto Kurye Haber-Yorum sitesinin de kurye ölümlerinde temel bilgi kaynağımız olduğunu belirtelim.)
• 31 Mart yerel yönetim seçimlerinin de yapıldığı bu dönemde belediyelerdeki iş cinayetleri gündem olmadı. Oysa 2024 yılında en az 55 belediye (iştirak şirketleri ve belediyenin taşeron iş verdiği firmalarda) işçisi hayatını kaybetti.
• Metal işkolunda en az 103 iş cinayeti tespit ettik ama en fazla öğrenemediğimiz ölümün yaşandığı işkolu da metal. Oto kaporta atölyelerinden tutun büyük otomotiv fabrikalarına, patlayıcı üretiminden kablo, boru, demir-çelik vb. üretimine kadar olan bu dev alanda güvencesizlik had safhada.
• Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda meydana gelen 41 işçi ölümünün çoğu deniz/gemi işçileri. Bu ölümlerin genellikle açık denizde meydana geldiğini belirtelim. Fırtınalı havada çalıştırma, aşırı-yoğun-fazla çalıştırma ve gemilerin bakımlarının ve denetimlerinin yapılmaması/aksatılması başlıca ölüm nedenleri. Bu yüzden gemi işçilerinin ölümü deniz kazası değil iş cinayetidir.
Denizcilik sektöründe yaşanan kazalar, sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği eksikliklerinin değil, aynı zamanda bu alandaki yapısal adaletsizliklerin de açık bir göstergesidir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Deniz Kazaları Bildirim Sistemi (DKBS) raporuna göre Türkiye’de 2016-2023 yılları arasında 3223 deniz aracı kazasında 677 kişi hayatını kaybetti, 390 kişi kayboldu ve binlercesi zorlu şartlarda hayatta kalma mücadelesi verdi. 2023 yılına ait 240 kazada 19 kişi hayatını kaybetti, 42 kişi ise denizde kayboldu. (Bu noktada Deniz İşçileri Platformu’nun işçi ölümlerindeki temel bilgi kaynağımız olduğunu belirtelim.)
İşkollarına göre yapılan bir tasnifin zorunlu olarak sektörel bir bakış açısıyla bütünlenmesi gerekiyor. 2024 yılında iş cinayetlerinin sektörlere göre dağılımı şöyle:
Sanayi sektöründe 656 işçi,
İnşaat sektöründe 484 işçi,
Hizmet sektöründe 431 işçi,
Tarım sektöründe 326 işçi hayatını kaybetti…
(Taşımacılık işkolundaki 234 iş cinayetinin 183’ünü sanayi ve 51’ini hizmet; işkolunu bilmediğimiz 67 iş cinayetinin 62’sini sanayi, 3’ünü hizmet ve 2’sini inşaat sektörüne dağıttık.)
• Sanayi işkollarındaki ölümler ilk iki sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda, tersane, çimento, ağaç, sanayi taşımacılığı vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor.
• Benzer bir durum farklı işkollarına yayılan (konaklama, sağlık, ticaret/büro/eğitim, belediye/genel işler, basın, banka, iletişim, hizmet taşımacılığı) hizmet sektörü içinde geçerlidir. Hizmet, sektörel olarak üçüncü sıradadır. Ancak 2023 yılı ile karşılaştırdığımızda hizmet sektöründeki ölümlerin azaldığını inşaat işkolundaki ölümlerin arttığını görüyoruz.
• Sanayi ve hizmet sektöründe sendikasızlaştırmanın sonuçlarının ortaya çıktığı ve genç işçi ölümlerinin yoğunlaştığını gözlemliyoruz.
2024 yılında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 387 işçi;
Ezilme, Göçük nedeniyle 334 işçi;
Yüksekten Düşme nedeniyle 321 işçi;
Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 238 işçi;
Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 103 işçi;
Elektrik Çarpması nedeniyle 99 işçi;
Şiddet nedeniyle 90 işçi;
İntihar nedeniyle 78 işçi;
Patlama, Yanma nedeniyle 74 işçi;
Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 40 işçi;
Kesilme, Kopma nedeniyle 12 işçi;
Diğer nedenlerden dolayı 121 işçi hayatını kaybetti…
• İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazalarıdır. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri, moto kuryeler uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var, iş yetiştirme baskısı cabası vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne ve yaralanmasına neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur.
• İnşaatlarda dış cephe iskele, çatı, asansör boşluğu vb. yüksekten düşmeler ölümlerin yarıdan fazlasını oluştururken diğer iki temel neden ise ezilme/göçük ile elektrik çarpmalarıdır.
• Özellikle mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya yolculuğu sırasında uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanılması, eskiyen traktörler, işçilerin barınma-dinlenme-temizlik alanlarının yetersizliği vb. ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.
• Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması, zehirlenme vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Bu noktada İstanbul, Kocaeli, İzmir, Manisa, Bursa, Ankara, Tekirdağ, Sakarya, Gaziantep, Samsun, Konya, Adana, Denizli, Samsun gibi şehirlerde endüstriyel kazalar olarak adlandırılan iş cinayetleri öne çıkıyor.
• Sağlık, eğitim, eğlence, belediye, taşımacılık, büro, özel güvenlik, iletişim, basın vd. işkollarında işçilere yönelik yaygın bir şiddet yaşanıyor. Bu noktada yapılan eylemlerde çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması talepleri öne çıkıyor.
• Ekonomik kriz, mobbing ve fazla çalışmaya bağlı işçi intiharları devam etmektedir. Özellikle geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri sonucu yapılan baskılar bu intiharların önemli bir nedeni. Yine genç işçi, işsizlerin güvencesizleştirme kıskacında geleceksizleştirilmeleri intiharların diğer bir önemli nedeni.
• Aşırı-yoğun-fazla-sağlıksız çalışmaya, beslenme-barınma-yaşam koşullarına bağlı kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani işyeri ölümleri de (ilk yardımlarında yetersizliğini vurgulayalım) artarak sürüyor. Bu ölümler geçtiğimiz yıllar taşımacılık, tarım, büro, eğitim ve belediye işkollarında yaygınken 2024 yılında metal ve inşaat gibi işkollarına yaygınlaştı ve ölenlerin yaş ortalaması da giderek düşüyor.
• “Görünmez hale getirmenin en önemli yolu” meydana gelen ölümün yüksekten düşme, göçük, elektrik çarpması gibi daha bilinen nedenlere bağlı olmamasından da kaynaklanıyor. Oysa her işkolu ve sektör farklı koşullar ve özgünlükler barındırıyor. Bu noktada kalp krizi, beyin kanaması, intihar ve şiddet nedenli ölümler ve hatta trafik kazaları iş cinayetlerinin görünmez kılınanları arasında yer alıyor.
• Tabi bir de görünmez kılınan bir gerçek var ki o da meslek hastalığı sonucu ölümler. SGK’ya göre meslek hastalığı sonucu ölümler iki elin parmaklarını geçmiyor. Öyle ki 2023 SGK istatistiklerine göre meslek hastalığı nedeniyle ölen işçi sayısı sıfır. Ancak gerçekler bambaşka. Uluslararası normları dikkate aldığımızda meslek hastalığı sonucu ölümler iş kazası! sonucu ölümlerin en az iki katı civarında ama bu ölümlerin tamamı gizleniyor. Bu yüzden bizim de raporlarımızda meslek hastalığı sonucu ölümler neredeyse yok. Yaz aylarında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle meydana gelen çiftçi, besici, çoban ve tarım işçisi ölümleri, 2000’li yılların başından beri süregiden hastalıkları ile her yıl aramızdan ayrılan kot kumlama işçileri, yılbaşında Akkuyu’da menenjit sonucu ölen inşaat işçileri ve özellikle deniz-hava işçilerinin yurtdışında sıtma nedenli ölümleri dışında bizim için de bu alan tespit edilemez bir durumda.
2024 yılında iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 106 kadın işçi ve 1791 erkek işçi hayatını kaybetti…
• Bu yıl iş cinayetlerinde ölen kadın işçiler tarım, gıda, maden, ağaç, basın, eğitim, ticaret, metal, inşaat, gemi, sağlık, konaklama, güvenlik, belediye ve genel işler işkollarında çalışıyorlardı. SGK iş kazası istatistiklerinde kadın işçi ölümleri toplam ölümlerin yüzde 2’sidir. Oysa biz kısıtlı olanaklarımızla 3-4 kat daha fazla kadın işçi ölümü tespit ediyoruz. Bu ölümler esas olarak tarımda yoğunlaştığı (sigortasız olduğu) için kayda alınmıyor. Diğer yandan bildirimler yoluyla da birçok kadın işçi ölümünü kaydediyoruz. Buradan “kadın işçi ölümlerinin saklandığı, basına yansımadığı” sonucuna ulaşabiliriz.
• 24 Aralık’ta, Balıkesir Karesi’de ZSR Patlayıcı Sanayi A.Ş. Fabrikası'nın kapsül üretimi yapılan bölümünde meydana gelen patlama sonucu ölen 11 metal işçisinin 8’i kadındı. Kadın işçiler, parmakları nispeten daha küçük olup kapsül dolumunu daha rahat yapabildikleri gerekçesi ile bu bölümde çalıştırılıyordu. Savaşa mühimmat yetiştirmek için hızlandırılmış üretim, ulu orta duran aşırı patlayıcı stoku, günde 16 saatlik çalışma, yorgunluk, uykusuzluk ve sadece 21 bin lira bir ücret… İşte toplu bir kadın işçi cinayetinin özeti bu…
• Kadına yönelik şiddet, kadınları yalnızca hane içinde ve sosyal yaşamda değil, çalışma yaşamında da kuşatıyor. Çalışma yaşamında, kadına yönelik cinsel taciz ve şiddet sistematik bir biçimde “bireysel vakalar” olarak ele alınıyor. Oysa, şiddetin mekanları arasında en az tartışılanı olsa da çalışma yaşamı, hem sınıfsal hem de cinsel eşitsizliğin birleşimi olarak çok daha vahim bir şiddet tablosunun ortaya çıkmasına neden oluyor kadınlar için.
• Çalışma yaşamının erilliği, işyeri ortamı ve tasarımından, işyerlerinin yönetim yapısı, işyerindeki işbölümü ve ilişkilere kadar her yerde kadınlar aleyhine işliyor. Cinsiyete dayalı emek sömürüsü, kadınların çalışma yaşamında fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik ve dijital şiddete maruz kalmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden oluyor. Kadınları zaman zaman çalışma yaşamının dışına da itebilecek toplumsal cinsiyet kökenli şiddet ve ayrımcılık, çalışma yaşamının kadınlar için sağlıklı ve güvenli olmamasının da en büyük nedenlerinden birisi. Bu nedenle, işyerinde kadına yönelik cinsel tacizi ve şiddeti de bir işçi sağlığı ve güvenliği sorunu olarak tanımlıyoruz.
2024 yılında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:
14 yaş ve altı 22 çocuk işçi,
15-17 yaş arası 49 çocuk/genç işçi,
18-29 yaş arası 395 işçi,
30-49 yaş arası 793 işçi,
50-64 yaş arası 462 işçi,
65 yaş ve üstü 96 işçi,
Yaşını bilmediğimiz 80 işçi hayatını kaybetti…
• Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada “Kabinemizde bugün aldığımız bir diğer kararla 2024'ü emekliler yılı olarak ilan ediyoruz” demişti. Ancak görüyoruz ki emeklilik hakkını kazanamayan ya da emeklilik hakkını kazandığı halde geçinemediği için inşaatlarda çalışan, tarlalarda çift süren, sokaklarda atık toplayan 60’lı ve 70’li yaşlardaki işçiler düşerek, zehirlenerek, trafik kazasında hayatlarını kaybediyor. 2024 yılında 50 yaş ve üstü en az 558 işçi hayatını kaybetti.
Gençlerimiz yoksulluk, güvencesizlik ve geleceksizlik kıskacında
Geleceğimiz dediğimiz gençlerimiz, sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altındalar. Özellikle AKP döneminde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar gençlerin geleceğini ellerinden aldı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirdi.
Gençler (genç işçiler), uluslararası ve ulusal kurumlar tarafından farklı yaş gruplarına (12-24, 15-24, 15-25 yaş gibi) ayrılabiliyorlar. İSİG Meclisi olarak bizler bu ayrımları gözönüne alıyoruz. Yine ülkemizde yasalar tarafından “15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi genç işçidir” tanımını güncel olarak ve uzun vadede istisnalar, çalışma hakları, sosyal güvenceleri gözeterek unutmuyoruz. Ancak yine uluslararası ve ulusal yasaları ve sözleşmeleri de gözönüne alarak 18 yaşını doldurmamış toplumun her üyesini “çocuk” ve çalışanları da “çocuk işçi” olarak nitelendiriyoruz. Bu ve benzeri gerekçelerle “yıllık raporumuza istisnai olarak” genç işçi kavramını “18-29 yaş grubu” için kullanacağız.
2024 yılında en az 395 genç işçi hayatını kaybetti…
• İstihdam dağılımına baktığımızda genç işçi ölümlerinde ücretlilerin oranı genel iş cinayetlerindeki orana göre daha fazla.
• Sektörel dağılıma baktığımızda genç işçi ölümlerinin başta metal, maden, enerji olmak üzere sanayide yoğunlaştığını görüyoruz. Yine şehirleşmenin bir sonucu olarak inşaaatlarda ve hizmetlerde genç işçi ölümleri artıyor. Çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasını oluşturan tarımdaki ölümler ise bu yaş grubunda giderek düşüş eğilimi gösteriyor.
• İşkolları açısından baktığımızda ise son yıllarda dikkat çekilmesi gereken işkolu “konaklama”. Son beş yıldır (özel olarak moto kurye mesleğinin artışının yanısıra) bu işkolunda güvencesizlik temelinde yaşanan kitlesel işçileşmenin bir sonucu bu.
• Genç kadın işçiler yoğunlukla mevsimlik tarımda, gıda-metal-tekstil gibi sanayi işkollarında, market-büro-lokanta gibi hizmetlerde, sağlık alanında ve genel işler işkollarında çalışıyordu.
• Genç işçilerde göçmenlerin ölüm oranı genel iş cinayetlerinin iki katıdır. Bu durum Türkiye işçi sınıfının bugün ve geleceğine dair örgütlenmesinde önemli bir duruma işaret etmektedir.
MESEM, tarım ve inşaat işçiliği, sokakta çalıştırma kıskacında çocuklarımız ölüyor
Her ne kadar yasalarımızda belli tanımlamalar olsa da bizler “çocuk işçi” olarak uluslararası tanımı baz alıyoruz. Çocuk işçi olarak kastettiğimiz yaş grubu 18 yaşını doldurmamış olan çocuklarımız. (Bunun yanında resmi bir kurum olmamamızın getirdiği kısıtlardan dolayı ölen çocukların yaşını ay ve gün olarak tespit etmemizin mümkün olmadığını ve basında yer alan 18 yaşında ölen işçileri “yaşını doldurmuş” olarak kabul ettiğimizi belirtelim).
2024 yılında en az 71 çocuk işçi hayatını kaybetti.
• Çocuk işçi ölümlerinde her ne kadar hala tarım sektörü ilk sırada yer alsa da sanayi ve inşaatlarda ölen çocuk işçi sayısı giderek artıyor. Kırsal yoksulluğun devam etmesine rağmen çocuk işçi ölümlerinin kentlere kaymasının bazı nedenleri var. Zira kırsal yoksulluk bitmediği gibi derinleşerek devam ediyor. Ne var ki, kentsel yoksulluğun derinleşmesi, özellikle MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda. Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı ve yerleşim merkezleri dışında hem yaşadıkları hem çalıştıkları alanda çevrelendiklerinden ötürü ölümleri devlet ve sermaye tarafından “görünmez” kılınıyordu. Oysa çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Üretimden gelen bu gerçeklik çocuk işçiliği “görünür” kılıyor ancak çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla “meşrulaştırılmaya çalışılıyor” ve ölümler maskeleniyor.
• MESEM 2016 yılı sonuna kadar var olan ‘Çıraklık Eğitim Merkezleri’nin devamı niteliğindedir. Yani (4+4+4 modeliyle birlikte) eğitim sisteminin içine daha fazla entegre edilmiş ve kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sisteminden bahsedebiliriz. MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklandı. Bu öğrencilerin yaklaşık 300 binini ise 18 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Yani çocuk işçilik “bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma” uygulamasıyla meşrulaştırılıyor.
• MESEM aracılığıyla ortaokulu bitiren öğrencileri örgün eğitimden kopararak haftanın (resmi olarak) dört günü bedava işgücü olarak patronların sömürüsüne sunan MEB şimdi de yaz döneminde “beceri geliştirme programı” adı altında 7. ve 8. sınıftan itibaren tüm öğrencilerin katılabileceği “zanaat atölyeleri” açtı. On şehirde -İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Konya, Mersin, Rize, Samsun, Sivas ve Şanlıurfa- 196 okulda başlatılan pilot uygulamayla mesleki eğitim yaşı (12-13 yaşa) düşürüldü.
2024 yılında 94 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkelere bakarsak:
49 işçi Suriyeli; 13 işçi Afganistanlı; 5’er işçi İranlı, Rusyalı ve Türkmenistanlı; 3’er işçi Iraklı ve Özbekistanlı; 2 işçi Ukraynalı; 1’er işçi Andorralı, Cezayirli, Çinli, Gürcistanlı, Kırgızistanlı, Mısırlı, Pakistanlı, Polonyalı ve Sudanlı...
• Öncelikle raporlarımızda göçmen/mülteci işçi olarak birleşik bir olgu kullanıyoruz. Çünkü emek hareketinin kullandığı geleneksel olgu “göçmen işçi” iken günümüz Türkiye’sinde (ve Avrupa’da) bu durumun temel belirleyeni savaşlar (Suriye, Afganistan ve Avrupa için Ukrayna) sonucu gerçekleşen “mültecilik”tir. Bu anlamda tek başına göçmen işçi ya da mülteci işçi olgularının eksik kalacağını düşünüyoruz.
• Emperyalist savaşlar, bölgesel askeri müdahaleler ve sömürge politikaları coğrafyaları yeniden şekillendirirken küresel ölçekte nüfus hareketliliğini hızlandırıyor. AKP iktidarının AB ile yaptığı anlaşmalar sonucu “açık hava hapishanesine” dönen Türkiye’de de işgücü piyasasına katılan göçmenlerin/mültecilerin sayısı hızla çoğalıyor. Bu durumun bir yansıması olarak da göçmenlerin/mültecilerin maruz kaldığı iş cinayetleri artış ivmesi gösteriyor.
• İş cinayetlerinde ölen göçmen/mülteci işçilerin geldikleri ülkelere baktığımızda yüzde 66’sı Suriyeli ve Afganistanlı. Yani üçte ikisinin mülteci konumuna gelen işçilerden oluşması “savaşların milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmesi yanında işçileştirdiği”ni de gösteriyor.
• Taşımacılık ve gemi/tersane işkollarında meydana gelen ölümler için bir parantez açalım. Bu iki işkolundaki ölümleri Türkiye topraklarında, tersanelerinde veya karasularında ya da Türkiye hukukunun geçerli olduğu taşımacılık aracında (gemi, tır) olduğu için kayıt altına alıyoruz. Ancak tam anlamıyla işçilerin hukuki durumlarını (ölümlerin hangi ülkeye tabi olacağını) tespit edemiyoruz.
2024 yılında iş cinayetlerinde ölenlerin 36’sı (yüzde 1,89) sendikalı işçi, 1861’i ise (yüzde 98,11) sendikasız işçidir.
• Sendikalı işçilerin 6’sı maden, 6’sı metal, 5’i sağlık, 4’ü kimya, 3’ü belediye, 2’si ticaret, 2’si enerji, 2’si taşımacılık, 1’i tarım, 1’i gıda, 1’i tekstil, 1’i cam, 1’i inşaat, 1’i güvenlik işkolunda çalışıyordu.
• İş cinayetlerinde ölen işçilerin 36’sı sendika üyesidir. Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 2’si sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan sendikalı işçi ölümlerini de değerlendirince “sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir” demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, işçi denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, birçok örnekte bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.
• Diğer yandan tespit ettiğimizin ötesinde ölen sendikalı işçilerin olduğunu belirtmeliyiz. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi (en azından bir taziye bile yayınlamaması) sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus…
• Son olarak Fernas, Özak, Carrefour Depo, İBB, Polonez, Moto Kurye, metal-kimya-nakliye-enerji-tarım-tekstil-sağlık-eğitim-tersane-gemi-büro-maden-ağaç vd. işçilerinin 2024 yılında Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiği İSİG talebini de içeren direnişleri selamlıyoruz…
2024 yılında Türkiye’nin tüm şehirlerinde ve yurtdışında yirmi ülkede (kısa vadeli çalışmak için gidilen veya Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik:
286 ölüm İstanbul’da; 76 ölüm İzmir’de; 66 ölüm Antalya’da; 64 ölüm Şanlıurfa’da; 60 ölüm Gaziantep’te; 58 ölüm Konya’da; 56’şar ölüm Ankara ve Bursa’da; 52 ölüm Muğla’da; 48’er ölüm Manisa ve Sakarya’da; 46 ölüm Kocaeli’nde; 44’er ölüm Adana ve Balıkesir’de; 40 ölüm Mersin’de; 37 ölüm Aydın’da; 32 ölüm Hatay’da; 30’ar ölüm Denizli ve Zonguldak’ta; 29 ölüm Kahramanmaraş’ta; 28 ölüm Samsun’da; 25’er ölüm Kayseri ve Tekirdağ’da; 23’er ölüm Adıyaman ve Çorum’da; 21’er ölüm Diyarbakır, Kütahya ve Osmaniye’de; 20 ölüm Ordu’da; 19 ölüm Malatya’da; 18 ölüm Trabzon’da; 17’şer ölüm Afyon, Erzincan, Mardin ve Sivas’ta; 14’er ölüm Isparta ve Sinop’ta; 12’şer ölüm Aksaray, Bolu, Burdur, Çanakkale, Karabük ve Yozgat’ta; 11’er ölüm Düzce, Elazığ, Eskişehir, Erzurum, Giresun, Kastamonu, Niğde ve Şırnak’ta; 10’ar ölüm Bartın ve Batman’da; 9 ölüm Tokat’ta; 8’er ölüm Edirne, Hakkâri ve Uşak’ta; 7’şer ölüm Artvin, Rize ve Yalova’da; 6’şar ölüm Çankırı, Karaman ve Kırşehir’de; 5’er ölüm Amasya, Bilecik, Bingöl, Kırklareli ve Siirt’te; 4’er ölüm Bayburt, Kırıkkale, Kilis, Muş, Nevşehir ve Van’da; 3’er ölüm Ardahan, Kars ve Tunceli’de; 2’şer ölüm Ağrı, Bitlis, Gümüşhane ve Iğdır’da; 35 ölüm Yurtdışında (4 Irak, 3 Abhazya, 3 Kuzey Kıbrıs, 3 Sırbistan, 2 Bulgaristan; 2 Gana, 2 İspanya, 2 Küba, 2 Senegal, 2 Suriye, 1 ABD, 1 Arnavutluk, 1 Azerbaycan, 1 Karadağ, 1 Moldova, 1 Romanya, 1 Rusya, 1 S.Arabistan, 1 Singapur, 1 Yunanistan) meydana geldi…
• En çok ölümün olduğu bölge İstanbul merkezli olmak üzere Çorlu-Gebze hattı. Gerek nüfus yoğunluğu gerek sanayi ve hizmet sektörünün merkezi olması, kentsel dönüşüm ve güvencesiz çalıştırmanın bir sonucu bu.
• İzmir ise ölümlerde her ay ilk sıralarda. Sanayi, hizmet sektörü ve ek olarak Aliağa bölgesi ve yine tarımsal üretimin yoğunluğu göze çarpıyor.
• Bursa-Balıkesir havzası ise tarım, maden, sanayi ve lojistik ağlarının yoğun olduğu bir yer.
• Konya-Antalya civarı da tarım, sanayi, turizm ve bağlı inşaat ile lojistik ağlarının yoğunlaştığı bölgeler olarak öne çıkmaktadır.
• Ankara’da sanayi ve inşaat; Muğla-Aydın hattında turizm ve bağlı inşaat; Sakarya, Adana ve Manisa’da sanayi ve tarımda ölümler yoğunlaşıyor.
• Bu yıl özel olarak dikkat çekmek istediğimiz bölge ise Şanlıurfa ve Gaziantep havzası. Emek yoğun üretime dayalı olması; tarım, inşaat, tekstil, metal sanayinin ağırlığı ve çocuk, kadın, göçmen gibi korunmasız emeğin ucuz işgücü olarak çalıştırılması sonucu ölümlerin yoğunlaştığı bir havza.
• Son olarak Şanlıurfa’dan başta çocuk ve kadın emeği olmak üzere tarım işgücü göçüne, Ordu-Samsun-Çorum ve Van-Ağrı hatlarında inşaat işgücü göçüne özellikle dikkat çekmek istiyoruz…
2024 yılında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden 1897 işçiyi saygıyla anıyoruz…
Recep Güneş, Husnia Muawlawı Zada, Semra Yıldırım, Mert Aydın, Burak Saydam, Sebahattin Çorapçı, Ebubekir Duran, Yalçın Saldamlı, Halil Ermiş, Erdal Korkmaz, Yunus Emre Küçükuzun, Fahriye Asena Eskikanbur, Naim Karagüzel, Merve Menteş, Fatma D., Güven Albayrak, Eray Kızıldağ, Hasne El Asada, Ömer Faruk Özçelik, Mesut Şimay, İsmail Can Seçkin, Resul Erdoğan, Ziyad Rico, Ali Haydar Yılmaz, Murat Karakaya, Dıyorbek Irolov, Muharrem Beyazadam, Emre Satır, Mustafa Sabır, Tuncer Bozdere, Durmuş Karakuş, Doğan İçeloğlu, Erdoğan Canbaz, Mustafa Özcan, Oğuz Bozkurt, Muhammed Ali Bilal, Mehmet Saraç, Yasin Dombay, Mehmet Sarı, Melih Akkaya, Abdullah H., Mücahit Duranoğlu, Yüksel Koç, Ceyhun Avcı, Mustafa Dak, Ahmet Özmen, Tayfun Akman, Mustafa Çakan, Ferdi Tayyar, Adem Balta, Halil İbrahim Yolcu, Galip Uçar, E.K., İsa Ceylan, Erol Durmuş, Mustafa Okur, Mehmet Çetin, Muhammed Emin Şen, Hasan Yılmaz, Bilal Delebe, Ömer Arslan, Abit Çevik, Ali Saral, Ayhan Yılmaz, Erkan Dibekli, Bedirhan Karaş, Mehmet Ovalı, Ufuk Büyüktürkeli, Mehmet Fatih Ertekin, Hüseyin Mert Kök, Satılmış Gedik, Mustafa Kuru, Ayşe Uygun, Hasan Mavi, Şafak Kılınç, Kadir Seçgin, Ömer Selendili, Murat Gürses, Volkan Duman, Tevfik Soy, Hasan Acar, Mustafa Basak, Şenol Zurnalı, Arif Koç, Hüseyin Kılınç, Halil Yavşalak, Remzi Taş, Abdülkadir Çelik, Halit Gürpınar, Fevzi Yıldız, Soner Korkut, Muhammet Korkut, Orhan Şahmeran Karaca, Veli Aydın, Birol Erdoğan, Mehmet Saray, Muhammed Süngü, Baykul Sağlam, Uğur Yıldız, Şaban Yılmaz, Kenan Öz, Fahrettin Keklik, Adnan Keklik, Hüseyin Kara, Ramazan Çimen, Mehmet Kazar, Abdurrahman Şahin, Beytullah Çohadar, Murat Çetinkaya, Serkan Akgün, Sancak Alemdar, Erdem Cebhe, Durmuş Koyuncu, Veli Altınsoy, Ferdi Özgün, Abdurrahman Kabadayı, Tayyar Bozdemir, Murat Güzel, Muammer Samet Karaoluk, Ahmet Öztürk, Görkem Öztürk, Bekir İnaç, Hüseyin Kirik, Ali Özkan, Mustafa Taş, Erol Kargün, Hamit Ulu, Mehmet İrfan Güler, Abdullah Kabakulak, Burak Eti, Gökhan Kurtoğlu, Erol Genç, Erdal Aktaş, Barış Taşcı, İhsan Varol, İhsan Tünar, Ökkeş Öztekin, Baran Baran, Abdullah Genç, Erol Diken, Yelit Özçelik, Kadir Zor, Mehmet Tuvaş, Yener Kanver, İlyas Balta, O.E. Mutlu, Abdullah Yıldırım, Ömer Nevzat Köse, Sahar Edheni, Yunus Kamacı, İ.K., A.B., Müti İbrahim, Ahmet Direk Turan Haskiro, Hasan Ay, Ahmet Keleş, Necati Er, Ercan Topal, Gökhan A., Bekir Kelleoğlu, Ali Uçar, Yaşar Gümeçoğlu, Rıdvan Aladağ, Sinan Reşit Ekiz, Hasan Üstünova, Adem Tura, Hüseyin Uçar, Hamit Çakmak, Abdil Koçdemir, Mahmut Harbi, Mustafa Dirmen, Suzan Çakır, İmran Oğuz Kayan, Ali Hasan, Ali Rıza Fazla, Mehmet Bozkurt, Abdulgafar Badınıcki, Muhammed C., Ali Bayar, Serdar Yüksel, Halil Özdemir, Metin Mehtizade, Muhammed Nur Haddad, Cemal Aktaş, Nebil El Rahmun, Hikmet Tayfun Çaktır, Ömer Astarcıoğlu, Mesut Polat, Erol Can Yavuz, Mehmet Gök, Sadullah Kaya, Fatih Eracun, Sedat Şahin, Tarık Baş, Osman T., Nazım Daştan, Cihan Bilgin, Serkan Demir, Osman Nuri Demir, Ekrem Beytaş, Sefa Şener, Selman Başer, Akın Turgut, Ali Taş, Sema Özdemir, Aziz Murat Karakeçili, Sami Doğan, Faruk Işık, Hatice Taşpınar, Mehmet Aziz Bağırsakçı, Serhat Önel, İlhan Demir, Fatih Satır, Hasan Doğan, Şevket Akın, İhsan Zekioğlu, Uğur Akyol, Ömer Şahin, Tarık Karadağ, Cafer Başar Bulut, Murat Kurt, Hakan Sekmen, Mehmet Tekdemir, Benan Atlı, Onur Ünser, Hayrullah Afşin, Ahmed Zuaytır, Ertuğrul Yel, Hakan Durgut, Eşref Yunus Yıldırıcı, Mustafa Gündüz, Muhammed Elmuheymi, Doğuş Can Kavaklı, Yiğit Laç, İbrahim Çalık, Mihriman Güney Düz, Vahit Karacalar, Aytaç Ağbaba, Berivan Ağbaba, Abdullah Oğuz, Cüneyt Çelik, Ramazan Arslan, Ömer Faruk Uğurlu, Büşra Yurtseven, Sibel Turan, Doğan Çapa, Gürkan Karaman, Tuğberk Doğru, İsmail Yalçın, Zeynep Yılmaz, Ümit Kaya, Muhammed Yavuz, Erkancan Korkmaz, Omar Fahed, S.İ., Hasan Çınar, Cihangir Emre Küçüker, Dilek Bağ, Mustafa Kemal Günay, İsmet Bali, Sedat Dinç, Uğur Kuğumcu, Murat Güler, Esen Dünyagören, Nurettin Akdeniz, Adem Yoldaş, Cemalettin İlgezdi, Sefa Ünal, Eyüp Kara, Mehmet Ali Toktaş, İbrahim Oktugan, Lütfü Yılmaz, Ö.Erkan Yalçın, Hüseyin Keskin, Hüseyin Çakır, Bilge Duman, Muharrem Özdemir, Mehmet Berk Pınar, Arda Bağuç, Enes Sabankaya, Ömür Arslan, Hasan Ocak, Necip Batır, İlyas Yaman, Mehmet Şahin, Adem Askan, Ali Eser, Osman Sezgin, Kadim Uzun, Okan Bayram, Osman Tıraş, Hüsnü Akan, Halil Gül, Fırat Sayar, Mustafa Köse, Derviş Tokgöz, Resul Yılmaz, Özkan Atak, Şükrü Yılmaz, Bahadır Yasin Bozbey, Hüseyin Akbulut, Yener Aksu, Süleyman Polat, Hasan Kılıç, Erkan Öztürk, Halim Eminol, Mehmet Demir, Ali Karakurt, Ünsal Öztürk, Muhammed Hüseyin, Hasan Özduran, Ömer Kaya, Hasan Dölek, Kadir Kurtulan, Fatih Üstünel, Halil K., İsa Danacı, Abdullah Usluca, Murat Karadağ, Halil Çamlı, Ahmet Bali, Kadir Uçan, Halis Alkan, Murat Çakan, Osman Timurcioğlu, Recep Yetimaslan, Tuğba Demir, Özlem Özçakır, Tuba Sert, Seda Akın, Seçil Çapa, Müberra Sönmez, Selin Karanlıkoğlu, Elif Özgür, Muhammet Ergin, Enes Kırmızı, Çetin Karamüftüoğlu, Savaş Keskingöz, Doğan Diken, Orçun Hoşbaşak, Ali Can Erdoğan, Cahit Arlı, Şevket Ateş, Şener Baca, Tuğrul Bekçi, Kazım Acar, Abdülaziz Tatlı, Nejat Hakan Aksoy, Osman Öz, Ahmet Ayten, Şahin Akyıldız, Hüseyin Doğan, İbrahim Demircan, Cengiz Sevinç, Tolga ., Ali Yılmaz, Serdar İkier, Necati Yıldızhan, Yasin Ordukaya, Tezcan Demir, Hüseyin Azuz, Adem Kurudere, Selman Güleç, Zeki Okyay Uşak, Orhan Şahin, Yusuf Demirtaş, Ali Güney, Hasan Kabalak, Ali Kaya, Nihat Zibeller, Mehmetcan Koç, Cengizhan Özdemir, Hikmet Ali Karaca, Tarık Ünver, Serdar Bozok, Kadir Eren Öter, Emre Büyük, Kamilcan Hakimov, Hüseyin Alp, Tamer Yiğit Baymış, Hakkın Can Kızıltaş, Ahmet El İbrahim, İbrahim Velioğlu, Selver Seçkin, Mustafa Özcan, Cengiz Taşdelen, Halil Çakıcı, Murat Kartal, Mustafa Öztürk, Beytullah Arık, Murat Ö., Metehan Kabasakal, Bülent Özkan, Yılmaz Çimşir, Salim Mutluoğlu, Mehmet Baydağ, İbrahim Halil Güneş, Yunus Özdemir, Selim Han İnci, Hidayet Özer, Ahmet Öktelik, Gülcan Ohtamış, Gökhan Eren, Furkan Çifçi, Mustafa Küçükçayır, Azat Erenuluğ, Şenol Vardar, Beyhani İkisivri, Arda Günay, Lemi Bahadır Menteşeli, İsmet İnanoğlu, Abdullahvasi Hasan, Özgür Sezer, Ahmet Akman, Ahmet Sancak, Emre K., Arda Tonbul, Murat Çolak, Muhammed Şahin, Vefa ., Kadir Köseoğlu, Kemal Özdemir, Mehmet Ali Samur, Serkan Yılmaz, Mehmet Ekinci, İsmet Alan, Rahmi Yılmaz, M.C., Ercan Arslan, Mehmet Çelik, Ümit Karaçalıoğlu, Muhammed Doğruyol, Salih Kara, Serdar Ayaz, Bayram Boz, Bilal Gümüş, Zafer Sağın, Mikail Can Kahraman, Sinan Kaya, Cavit Bök, Nuri Kaplan, Feyzullah Sarıja, Cemal Çal, M.G., Fevzi Kaya, Nazım Ecer, Mehmet Hanifi Yiğin, Şehmus Ayhan, Elbeyli Üngör, Hamit Mol, Ali Dokuzkanlı, Hayati Diri, Ali Ç., Aytaç Altan, İzzet Çoban, İbrahim Koyuncu, Kubilay Tuncer, Sezai Eski, Seyyat Çetin, Hakan Tunç, Ömer Kocamanoğlu, Mehmet Deniz Alataş, Bekir Sönmez, Engin Gündüz, Medet Abat, Mehmet Şeker, Zekeriya Yılmaz, İbrahim Çelik, Zekeriya Aydın, Samet Demir, Muhammed Demir, Hüseyin Polat, Necdet Kargacı, Şirin Tilaver, Mehmet Salih Yardımcı, Hamoud Alkhlıfa, Ahmet Çiftçi, S.U.K., Ali Yılmaz, Mehmet Yiğit, İlhan Yolcu, Ali Tamer Akyol, Erdem Çat, Ali Resul K., Recep Özer, Mehmet Aldaş, Mehmet Padak, Mehmet Em, Ayhan Evkaya, Muratcan Ateş, Yusuf Gözel, Kudret Yazıcı, Musa Laçin, Babacan Aliyev, Serhat İpar, Fatih Şener, Vedat Ergünce, Cevdet Ali, Fikri Kaya, Mücahit Dülek, Salih Celayir, Cengizhan Kabak, Matben Anekceebny Matvei, Salih Balaban, Bülent Temli, Muhammet Ali Çitgiden, Ferhat İpin, Yusuf Töngel, Bekir Koz, Veli Önal, Adem Ergin, Ali Çiçek, Yener Koçkaya, Necat Gögercin, Metin Uyguner, Musa Has, Ahmet Görmez, Sedat Yaz, Abdullah Reşitoğlu, İdris Us, Emrah Yağızer, Metin Batır, Mahsun Şahin, Mehmet Şirin Başbay, İbrahim Özmen, Bayram Korkmaz, Murat Saldı, Emrullah Gökçek, Ahmet Gök, Hüseyin Zagok, Özcan Can, Çelebi Akgül, Mohammed Saleh Mohammed, Nihat Demir, Sedat Apuhan, Tayfun Bozkuş, Ali Arıkboğa, Veysel Durmaz, Soner Dereli, Servet Karakaş, Erdal Özdemir, Fırat Polat, Şerafettin Dilmen, Ahmet El Hüseyin, Ömer Kenan Emeç, Metin Demirhan, Muhammed Klut, Hacı Aslan Çildaş, A.Ç., Mehmet Kuşlu, Yılmaz Kocadağ, Mehmet Geliş, Mustafa Gülenyüzlü, Musa Ören, Mahmut Geçgel, Mustafa Ateş, İbrahim Kanmış, Tamir D., M.K., Abuzer Demir, Özkan Aydemir, Adem Mendeş, Öner Shouk, Ersin Atilla, İbrahim Sürer, Furkan Bozkurt, Cemal Kök, Ömer Alper, Turan Köklü, Hasan Zeki Yıldırım, Erdal Gürbüz, Osman Karaca, Erdal Sağır, Tahir Çeri, Necdet Özsoy, Nurettin Yılmaz, Hakkı Duru, Kemal Kaya, Aziz Çapkın, Şahin Çulha, Selman Yıldırım, Ahmet Çekener, Suat Kaynar, N.H., Erdoğan Öztürk, Abdulhadi Zedan, Sedat Yılmaz, Selahattin Bingöl, Sabri Bayraktar, Mustafa Aydın, Murat Soydan, Ufuk Özdemir, Mustafa Bayramoğlu, Ayhan Kisanoğlu, Caner Göktaş, Hüseyin Keskiner, Mehmet Polat, A.E., Çetin Buru, Volkan Buru, Mertcan Buru, Merdan Kılıç, Adem Yılmaz, Mehmet Dağlı, Turgay Aslan, Casım Karadaş, Mustafa Bitmiş, Firuz İsazade, Mustafa Göde, Rıza İpek, Mustafa Aydın, Muhyettin Aka, Mehmet Helli, Ali Doğan, Talip Güler, Mustafa Yanar, Ozan İpek, Vural Meydan, Ramazan Uyar, Cafer Özgül, Eray Yıldırım, Sezai Altındağ, Muhammet Ali Kılıç, Rıdvan Çalkovan, Ahmet Çelik, Görkem Harbi, Osman Bostan, İbrahim Bakırcı, Abdurrahman Atlı, Ferzinde Sevik, Aziz Sefa Celep, Mahmut Şeyho, Cengiz Öcalan, Salih İğne, Ahmet Kars, Ufuk Ansal, İsmail Balkaya, Faruk Özer, Soner Arslan, Ökkeş Yıldırım, Mevlan Özden, Ogün Karaer, Ali Hatipoğlu, Yusuf Mengeş, Ramazan Soy, Batuhan Vahap Akbaş, Hayatullah (Ayetullah) Bozkuş, Nesih Sezen, Abdülkadir Doğan, Ali Kizar, B.Ç., Vehbi Alabaş, Samet Ceyran, Eren Dağ, Mahmut Öztaş, M.A., Alperen Kocayavuz, Erdoğan Kara, Yunus Akbaş, Kutsal Bingöl, Mehmet Emin Doğan, Hasan Küçükoğlu, S.Ö., Hasan Arslan, Muharrem Uçar, Gökhan Önalan, Nusret Ergin, Mustafa Kartal, Aydın Güneş, Kerim Karadağ, Mehmet Ali Soylu, Yılmaz Tarhan, Avni Şeremet, Yusuf Erbay, Baran Dündar, Cemal Bayram, Hatice Öksüz, Eşref Kayaş, İsmailova Ncmannoba, Emre Eyikul, Yunus Taşkın, Onur Örün, C.S., Mahmut Duran, Taha Kaya, Ömer Alan, Ahmet Akyol, Avşin Altuntaş, İlhami Tiryaki, Mehmet Döner, Abdulhamid El Obaid, Reşit Turmaz, Mahmut Babacan, İlhami Kızılkula, Serkan Açıkgöz, Ahmet Mecitoğlu, Halil Bilgin, Haydar Özkaya, Yaşar Koygun, Abdulbaki Ebuderda Emeç, Fatih Sakar, Mehmet Doğan, Mehmet Elkan, Cemal Alırdık, Kader Özen, Bahattin Erdoğan, Ahmet Başak, Enver Güdük, Selim Çankaya, Gökhan Turan, Mustafa Marık, Hasan Çiftçi, A.Y., Selim Nacar, Ergin Dağ, Oday B., Kemal Tuncer, İmam Yıldırım, Zikrullah Çıtık, Veli Eroğlu, Alperen Enes Ural, Faysal El Şammat, Sıddık Küçükşahin, Vefa Küçükşahin, Ercan Kesik, Muhammed Eğilmez, Muhammed Gök, Nurullah Sicim, Fatih Taç, Murat Seferoğlu, Fevzi Canbolat, Hüseyin Çakar, Seyfettin Kaya, Gürbüz K., Hasan Dalgıç, Yılmaz Gülsever, Abdullah Çevik, Mahmut Köklü, Harun Çelik, Nurettin Şenocak, Abdullah Bişki, Yusuf Can, Mustafa Aksoy, Bünyamin Balcı, Abdelkarım Boudjemah, İbrahim Varol, Fahri Arı, Mustafa Söğüt, Sait Ceylancı, Abdurrahman Ateş, Kerim Kontaş, Kadir Yıldız, Muhammed Gül Yıldız, Veysel Çorlu, Tahir Ödemiş, Sefer Arslan, İsmail Tepebaşı, Ercan Özer, Avni Kuş, Cemal Sevim, Yaşar Yarankuyu, Turgut Oral, H.D., Adem Aydoğdu, Şükrü Çöp, Murat Değirmenci, Murat Aydoğan, İbrahim Yabancı, Süleyman Sevimli, Çakmak Zafer Olcay, Ahmet Coşkun, Süleyman Karaduman, Adem Özçelik, Kadir Orhanoğlu, Emrah Demiroğlu, Ahmet Sever, Yılmaz Kıhrı, Akın Kıhrı, Alparslan Salih Derelioğlu, Efe Demir, Barış Güngör, Hüseyin Ak, Fahrettin Korkut, Muhammet Ali Yıldırım, Ramazan Alpan, Sinan Yılmaz, Gökhan Yıldırım, Mahmut Emin Kaya, Cengiz Aksoy, Onur Aladağ, Ahmed Mehduş, Shir Agha Bigzade, Hacı İbrahim Karataş, İlhan Yılmaz, Rasim Yılmaz, Fatih Özenç, Baki Çetin, Ömer Ateş, Eyüp Kırbuğa, Kerim Azgan, Halit Sural, Sabri Ayakatik, Serhat İçöz, Ali Aybakış, Mehmet Ay, Kani Akgül, Furkan Avcu, İsmail Karatut, Resul Yıldız, Hüseyin Topal, Hasan Avcı, İbrahim Özbek, Mahmut Kanyıldıran, Fikret Ayaydın, Hamza Topal, M.E., Cafer Kahraman, Mailcan Kamber, Faruk Aydın, Arif Topal, Azad Çelik, Baran Albayrak, Faruk Aktaş, Emin B., M.N.G., Doğan Moraner, Yasin Can, Ahmet Bayram, Turgay Arık, Musab Muhammed, Ünal Yalçın, Bayram Yalçın, Hüseyin Bükcüoğlu, Ahmet Nöbetçigil, Eyüp Özer, Mustafa Göçer, Bülent Gökçe, Ömer Bilici, Yusuf Sami Şahin, Ali Osman Şanal, Gökhan Yılmaz, Sergen Karadağ, Salih Karataş, Mert Arı, Emir Toplu, Ayhan Tokergil, Abdullah Gökalp, Reis Arslantosun, Hüseyin Buzçu, Özgür Akkaya, Cemil Kılıç, Murat Can Eryılmaz, Ali Baba Gökalp, Zülfü Çınar, Mehmet Arslan, Mehmet Azak, Kamil Özmen, Necip Şanlan, Abdurrahman Kandemir, Mahsun Kurt, Muhammet Gök, Mehmet Sadık Beder, Muhammet Emin Arı, Harun Turan, Reşit Kaya, Davut Yüce, Muhammed Durdu Arısever, Ramazan Doğan, Gökhan Bağdaş, Adem Kaymak, Sezgin Yürek, Mehmet Ali Korkmaz, Ali Uslu, Ömer Hasar, Yüksel Gün(l)er, Dursun Acar, Zekeriya Midilli, Mustafa Avşar, Hikmet Karakuş, İbrahim Sepetçi, Muhittin Oral, Özgür Yılmaz, Abdurrahman Gögerçin, Abidin Bedir, Bilal Kılıç, Süleyman Cura, Mert Bayat, Hasan Altuğ, Kamuran Gül, Nevzat Karaaslan, Baran Tekin, Ayhan Can, Erdal Parlak, İrfan Uslu, Bayram Aktaş, Hasan Savur, Burak Soydaş, İsmet T., Muhammet Durak, Necati Dablan, İhsan Ulu, Efe Baran Kazancı, Casım Aksoy, Serkan Taşkıran, Yunus Sağdıç, Cemil Akyıldız, Suat Yetgin, Veli Bacaksız, Fuat Türkyılmaz, Zeki Tepeli, Halil Karadeniz, Erhan Nergiz, Ertan Burak Büyükkurt, Tayfun Öztürk, Ramazan Mavi, Ali Doğrul, Furkan Türkmen, Bayram Temel, Adem Tat, Celal Yıldırım, Ramazan Okul, Şeyhmus Yapıştıran, Serkan Kafadar, Ahmet Başkaya, Murat Türkmenoğlu, Serkan Çayır, Volkan Hamamcı, Sergen Bal, Ferhat Gök, Yusuf Turan, İrfan Demir, Kasım Kabakcı, Sedat Güner, Mazlum Turunç, İbrahim Kol, Akif Dinçer, Ramazan Deveci, İsmail Ayhan, Nevzat Çiftçi, Ali Öncü, Hüseyin Kaya, Ali Gülmüş, Serdar Akdeniz, K.B., Refik Karayılan, Gökmen Pınarbaşı, Yüksel Özdenizkuş, Oktay Demir, Eren Peker, Canseven Çinibulak, Ömer Peker, Salih Çakır, Celil B., Kıyasettin Kara, Mahmut Çiriş, Hasan Eren, Hasan Ekici, Şenol Vatansever, Popowczak Mieczyslaw, Sedat Saday, Kenan Karslıoğlu, Onur Fındık, Yunus Aslan, Murat Atay, Kenan Akçay, Musa Doğan, A.N., Özcan İbiş, Recep Senirli, Hamit Bahşiş, Cemal Uğur, Mehmet Çakmaz, Lütfü Bademci, Oğuzhan Varol, Emir Ateş, Ahmet Demir, Fahrettin Akbulut, Cuma Ekener, Hüseyin Gökdemir, Durmuş Akdemir, Ö.C., Serhat Şimşek, Asker İçke, Ejder Dağlı, Ali Akgül, Enes Ali Çakmak, Murat Arslan, Remzi Görünmez, Regaip Ceylan, Hüseyin Arkan, İ.G., Fahrettin Dağ, Orhan Toklu, M.K., Ali Kazancı, İlçehin Pehlivan, Mustafa Ergun, Mehmet Akif Çalayır, Emirhan Çetinkaya, Ali Yalçın, Murat Öksüz, Doruk Yormaz, Tolga Çelik, Necmettin Bardak, Haluk Safi, Ünal Aster, Emir Gulal Nalcı, E.Ö., Mehmet Öner, Ziya Öztekin, Mehmet Emin Ulusoy, Halil Yaşar Erkol, Salih Çelik, İsmail Yıldız, Cumali Ekici, Ali Güner, Metin Yavuz, Kemal Özcan, Mehmet Erdek, Mustafa Kaya, Cevdet Çağlayan, Bilal Aşık, Kadir Korkmaz, Ercan Yıldız, Tugay Çelik, Turgay Ceğil, Adnan Cemiloğlu, Mehmet Yakaryılmaz, Umut K., Yavuz Kaya, Enes Duman, Murat Yalçınkaya, Ebubekir Bayram, Hasan İşgörür, Faik Mintaş, Osman Doğmuş, Fethi Öztürk, Mehmet Şah, Yakup Çiftçi, Mustafa Kurt, Nuri Yıldırım, Mehmet Reşit Yangın, Özcan Özkan, Çetin Karayel, Mert Engin, Şevket Tekten, Hamdi Çam, Necmettin Kırçıl, Eray Erkmen, Halit Arslan, Bahri Borlu, Mehmet Reşit Yavuz, Mustafa Koyun, Ramazan Akgül, Osman Medeniye, A.D., İsa Çoban, Mustafa Orçun, Nihat Evrensel, Muhammet Can Ayten, Mehmet Kurtboğan, Vehbi Soylu, Mehmet Ateş, Ahmet Kaya, Mustafa Karayiğit, Beytullah Karayiğit, Emir Karayiğit, Gökhan Nermanoğlu, Hamza Rengi, Ramazan Raşit, M.T., Ali Kemal Erdoğan, İsmail Alhemide, Reşit Karatay, Zafer A. Güngör, Özgür Şenli, Kenan Abi, Veysi Özden, Şaban Yiğit, Uğur Efe, Mehmet Balcı, Uğur Özkan, Mehmet Bayram, Zafer Şengül, Mehmet Ercan, Turan Biçer, Bayram Aktaş, Muhammet İnci, Abdullah İşler, Ömer Camcı, Kenan Bayram, Fatih Koç, Mustafa Akgül, Aykut Akgül, S.D., Emre Tekin, Şivan Dönmüş, R.F.D., Hüseyin Özdemir, Hüseyin Bayram, Milcan Pak, Zekeriya Yenilmez, Durmuş Kılıç, Zeynel Yırtıcı, Akif Eymür, Erhan Ç., Yaşar Yanıkyürek, Behram Kurt, Mohammed Azeez Mahdi Mahdi, Tuncay Acun, İsmail Acar, İlyas Çelik, Asım Burnaz, Şener Tokgöz, Mehmet Yıldız, Serçen Uz, Nedim Kılıç, Şaban Yılmaz, Durmuş Çatan, Çetin Yağcı, Hakan Kıvanç, Orhan Söyler, Eray Kaya, İ.N., Necmi Gökalp, Ömer Doğan, Dursun Güler, Kaya Dursun Mantar, Refik Büyükyılmaz, İsa Dağ, Cemil Özev, Kayhan Alakoç, Gürsel Kurşun, Ayhan Yılmaz, Levan Solomanidze, Müfik Atacan, Mehmet Ç., Nezir Berberoğlu, Nihat Gülcan, Murat Ayvaz, Yusuf Gürpınar, Gökhan Durmuş, Ersin Sezmen, İsmail G., Mustafa Zengi, Yusuf Tan, Cahit Arar, Gültekin Akçan, Oğuz Erge, Barış Muhtaroğlu, Metehan Şahin, Medeni Ülgen, Miraç Terazi, Eyüp Güler, Doğan Acar, Cafer Karakuş, Yusuf Eren Karakuş, Mahmut Taşdan, Yaşar Kablan, Recep Turp, Mustafa Akman, Alaettin Karaş, M.A., Ö.A., Süleyman Öztürk, Mahmut Erarslan, Ali Tangan, Hüseyin E., Ömer T., Halil Akay, Faruk Alkan, Doğukan Demirtaş, Hüseyin Aydemir, Gökhan Kant, Tevfik Samet Altıparmak, Ali Yılmaz, Abdallah Shakish, İbrahim Karakaya, Serkan Çiçek, Dmitrii Mochalov, Konstantine Martynov, Tolga Karagöl, Viktor Afanasi, Doğanay Kurt, Mehmet Kesik, Rafet Yeğen, Sedat Şahan, Mehmet Şah Ece, Mustafa Altuntaş, Şükrü Akın, Bahattin Demircan, Erol Gönenç, Özkan Kara, Onur Aksoy, Osman Koç, Dmitry Glushchenko, Ziya Yamaç, Sergei Karnyshov, Murat Yıldırım, Hasan Mehmet Uyanık, Murat Çalışkan, Murat Altıntaş, Zeynep Kılınç, Ahmet Atav, Hüseyin Tutuk, Oğuz Kök, Harun Kuş, Celal Özdemir, Mücahit Şener, Erol Çınar, Mehmet Altaş, Nurullah Doğan, Tamer Gönül, Bayram Çiçek, Cengiz Çoşkun, Selçuk Saykal, Abdullah Alagündüz, Ezgi Erdoğan, Kadir Demir, Şengül Ayyıldız, Gizem Soylu, Emrah Budak, Kenan Dölek, Mesut Akın, Cahit Çakıcı, Asiye Kaya, Fatih Karadeniz, Uğurcan Ağcaoğlu, Sena Sakin, Mehmet Turan Yazlak, Ender Çoraklı, Ramazan Topal, Nuri Taşçı, Atilla Ay, Bayram Bülent Kaya, Oktay Kara, Beytullah Onar, Burcu Demir, Nejla Çiftçioğlu, İbrahim Halil Cinpolat, Ronahi Satı, Batıkan Türüt, Emre Yazgan, Hamit Binbay, Mehtap Yerbağ, Fatih Galitekin, Taha Cebir, Şehmus Yılmaz, Murat Kutluk, Okan Akgül, Recep Denizhan, Hanım Çakır, Ümit Güney, Mehmet Aktaş, Emre Gürkan, Mustafa Arıcan, Fethi Köse, Babajan Hamrayev, Ferda Türköz, Osman Çiçil, Cemil Körükçü, Zafer Arduç, Sefa Çelik, Hasan Emre, Ümit Becerik, Ekrem Çelebi, Hilmi Çelik, Abdullah Rıdvan Şahin, Emrah Koç, Hikmet Anıl, Mahmut Kara, Oktay Sözdinler, Metin Arolat, Baran Çevik, Murat Erkılıç, Elif Ceren Arslan, Özgür Çıplak, Kerem Turhan, Mehmet Ayyıldız, Talha Koşmaz, Mustafa Bacakcı, Ferhat Denktaş, Tugay Öncü, İsa Erdem, Mehmet Emin İrgin, Sedat Öngel, Özgün Güneş, Kemal Esmer, Mehmet Veli İnal, Dilek Duran, İbrahim Ortaklı, Muhammed Güven, Mehmet Sait Atik, Murat Çallı, Barış Erdoğan, Beyhan Özkan, Şevki Çoban, Erkan Biber, Turgay Kullukçu, Fatih Oral, Emircan Mazak, Yunus Emre, Ali Can Keskin, Burak Bagane, Ata Emre Akman, Mustafa Uğur, Emre Erselvi, Osman Altındağ, Serkan Başbaydar, İlknur Çetin, Yusuf Bulut, Tugay Atasoy, Murat Yılmaz, Alaeddin Albaba, Muratcan Karaokur, Sait Duru, Sefa Şerif Efe, Kemal Kahveci, Fikret Taşgın, Muhammet Kaan Akbulak, Tolunay Tatar, Ahmet Kartal, Ahmet Uzun, Atanur Aladağ, Gökay Tevlek, Mehmet Okumuş, Gökhan Akbulut, Binali Çayır, Şivan Dolu, Özkan Baş, Ali Verim, Aziz Soysaç, Mehmet Efe Demircan, Mehmet Kıran, Berkin Sezer, Şahismail Akgüç, Yasin Fildişi, Onur Yetişgen, İsmet İnan, Anıl Abdullah Gül, Mustafa Demir, Ferdi Ayyıldız, Şemsettin Beken, Selçuk Boynukısa, Ahmet Arda, Baran Gök, Mahmut Özdemir, Cihan Demir, Bilal Kuluber, Ahmet Demirel, Hasan Çıbık, Abbas Karadağ, Durmuş Yetim, Mehmet Ali Nar, Atta Almanan, Yaşar Koçak, Haşim Araz, Cihan Karatepe, Ömer Beden, Mustafa Gül, Ercüment İslamoğlu, Muhammed Ali Moral, Sait Kuvvetli, Volkan Karaçık, Oğuzhan Gezer, Mustafa Akgül, Lütfü Beykoz, Ecem Sultan Çamlı, Ogün Yürümez, Ilgın Ceylan, Zahide Güçlü Ekici, Cengiz Coşkun, Hasan Hüseyin Cambaz, Atakan Şahin Erdoğan, Nevzat Çevik, Şeyda Yılmaz, Mehmet Fatih Çangır, Olgun Sandalcı, Murat Baş, Serdar Bağıran, Ergül Arıcı, Emre Filikci, Hüseyin Baburşah, Yonuz Turan, Ender Duran, Kamuran Üçgül, Gökhan Özer, Emrah Büke, Turan Aslan, Ercan Dursun, Bulut Metin, Furkan Bor, Bekir Gültekin, Şahin Bayraktar, Ali İnce, Orhan Mutlu, Fatma Akın, Züleyha Yıldız, Nurşen Kadakal, Abdullah Bakır, Şerif Onar, Nuri Girgin, Feyzi Cahanker, Servet Bilicier, Cengiz Karadağ, Hilmi Şen, Mikayil Çelikkol, Şerafettin Taş, Yunus Hatay, Ali Rıza Susam, Şerif Artan, Hanife Tanyel, Rauf Güven, Mehmet Aytaş, Halil Duman, Zebiniso Dayıyavora, Bülent Ecevit Korkmaz, Selahattin Toprak, Gülşah Yeşiltepe, Nilüfer Altıner, Ahmet Satan, Ömer B., Taha Berker Keser, Hasan Demirtaş, Şafak Özenç, Ekrem Aydoğdu, İsmail Ateş, Mehmet Nuri Baştuğ, Zehra Elesli, Hatun Elesli, Adem D., Mesut Aygün, Selçuk Birdi, Efrasim Karakaya, Celil Sarıoğlu, Ali Yiğit, Mehmet Büyük, Mesiha Kahya, Gülnaz Güler, Kalender Karayılan, Gonca Kasırga, Filiz Sercan, Mustafa Nergiz, Sedat Sungur, Hasan Alper, Mehmet Birsen, Can Altay, Mehmet Sinan Kubat, Gürkan Gençer, Mustafa Öztürk, Mehmet Şahan, Ayşe Yıldız, Şemse Dağlı, Nurhan Doğan, Erol Çolak, İbrahim Keskin, Dinçer Uzunosmanoğlu, Mehmet Sultan Allahverdi, Süleyman Gökçe, Mahmut Kaya, Uğur Söğüt, Taner Gökçe, Yener Durmuş, Kadir Alp, İsmail Kanmaz, Ufuk Şahin, Zülfü Çelikdemir, Buğrahan Bıyıklı, Samet Güdük, Kenan İpek, Deniz Tutan, Muhammet Yusuf Bucuğa, Eyüp Maytalman, Cuma Ağıl, Emin Durmuş, Salih Koçyiğit Ayhan Gülal, İnci Akbulak, Serdal Karaçeper, Mehmet Aydın, Ali Şahan, Ömer Urağ, Mehmet Emin, Hüseyin Korkmaz, Gökhan Kaya, Serdar Sayın, Mustafa Bozdere, Yunus Kara, Yusuf Çiftçi, Yasin Şahin, İbrahim Yalçın, Orhan Bıdıl, Nejdet Kılıç, Şadan Turgut, Kamuran Çavuşmirza, Erhan Hazar, Aleyna Özçelik, Ufuk Kengeralan, Tarık El Deyab, Tuncay İyem, Cengiz Kurcan, Reşit Toprak, Savaş Yıldırım, Nurdan Taşkın, Şerafettin Bilgin, Emrah Genç, Duygu Yıldırım, Avni Baranlı, Nihat Göçmen, Hatice Gül, Adem Deniz, Mehmet Güz, Ali İmsen, Burak Doğan, Muzaffer Karakaş, Arda Keskin, Ethem Aman, Ahmet Güler, Selahaddin Baybostan, Zeynel Aslan, Abdullah Okan, Turan Çukurlu, Murat Kurnaz, Halil Çınar, İsmail Gölcük, Mehmet Bekirçavuşoğlu, Murat Yapıcı, Hasan Meriç, Zekeriya Korkmaz, Ersan Tunç, Melik Kılıç, Hüsnü Çoban, Salih Altunkaynak, Barış Sarı, İ.S., Mustafa K.A., Ufuk Şahin, Ali Güler, Şeref Demizcik, İsmail Özalp, Mevlüd Özdemir, Coşkun Sezer, Önder Erduvan, Ali Karagüler, Ercan Öztürk, Turgut Arıkan, Abdülselami Yazıcı, Burak Okşan, Alper Gümüşay, Ali İhsan Kutlu, Volkan Güney, Halil Kayış, Muhammer Sevgili, Besime Ayyıldız, Mustafa Erdoğan, Hacı Piro Özek, Velid Hakan, Muhsin Gök, Halil Uysal, Hüdaverdi Öz, Erdoğan Çifci, Yusuf Teke, Mehmet Yükkaldıran, L.Ö., Halil Beyazıt, Abdullah Güven, Yaşar Kutlu, İsa Tarhan, Muhsin Dirlik, Mehmet Ertunç, Bilal Kut, Erol Güney, Faruk Yaprak, Ramazan Değirmenci, Yusuf El Yusuf, Mevlüt Tokaç, Muhammed El Çeker, Fatma Koşçak, Davut İnçamur, Seyhan Can, Ali Altunbaş, Mehmet Yalçın, Gülbeyaz Alak, Bekir Türkmen, Mahmut Kurt, Mehmet Biçer, Remzi Erkul, Mehmet Acar, Çetin Perşan, Warden Ramadan Mohamed Elbiouny, Babür Meyliev, Mehmet Keser, İsmail Can Karasu, Ahmet Ercan, Muhammet Güney, Muhammed El Necm, İsmail Yaman, Muhammed Ali Kerim, Sinan Budak, Veysel Taştan, M.H.N., Meylıs Atchaparov, Sadi Ekiz, Yaşar Erdoğan, Nurten Akbaş, Feride Keskin, Adem Poyraz, Sebahattin Çakır, Mustafa Çağlar, Mustafa Yılmaz, Dursun Erkoç, Hasan Esmer, Arif Zeybek, Murat Yakupoğlu, Nuri Çidik, İsmail Elaldı, Kezban Karaduman, Meryem Akkuzu, Mustafa Aktaş, Recep Sezgin, Selahattin Erol, Emin Yıldız, Orhan Çorbacı, Refik Ayan, Ömer Deniz, Ahmet Gizir, Ramazan Göktepe, Süleyman Kule, Yavuzhan Yücel, Lale Erdoğan, Leyla Erdoğan, Orhan Ayvazoğlu, Ramazan Şen, Bekir Akbulut, Semra Süslü, Ekrem Ulusoy, Beyhan Göl, Osman Şanlı, Habip ., Muhammed Almahmu, Erdem Dursun, Hüseyin Tezel, Aziz Genç, Mustafa Güler, Muharrem Akyol, Cevahir El Hamid, İsmail El İsmail, S.T., Vedat Usta, Namık Kemal Yıldırım, Mustafa Bakan, Eylem Debek, Emine Kalyoncu, Can Muhammed Niyazi, Ahmet Yüce, Atilla Mert, Bekir Karagedik, Kadem Özbay, Hikmet Duman, Bilal Arkın, Eyüp Bircan, Fehmi Öçal, Ömer Faruk Altınok, Mustafa Akar, Arziye (Çiçek) Toraman, Ali Gürocak, Hüseyin Benli, Hasan Evci, Ayşe Karadeniz, Recep Demir, Harun Yıldırımhan, M.Ç., Necmi Araz, Necati Eridi, Hüsnü Acer, Hanife Ç., Selahattin Çelen, Yılmaz Üzmen, Talip Tetik, Bülent Ölmez, Semra Ölmez, Remzi Singer, Şükrü Erdem, Kemal Ferik, Atakan Taya, Okan Baran, Halil Tezel, Mehmet Bulut, Muammer Kurtuluş, Emrah Sayın, Hassan Elali, Arif Şeyho, Fatma Yılmaz, Celil Kartal, İbrahim Altınoluk, Fevziye Altınoluk, Hikmet Tekin, Şaban Çaylı, Bedrettin Düzen, Emiliano Barajas Repiso, Fatih Curlu, Hızır Can Torpil, İlker Topaloğlu, Hacı Yusuf Yazan, Mehmet Erdenli, Hayrettin Ertuğrul, Şahin Dönertaş, Esmanur Argun, Ferhat Damar, Mustafa K., Ali Osman Deli, Emin Karyel, Ali Akgün, Süleyman Sırrı Küçük, Atilla Avcı, Elif Argun, Bahri Kızılboğa, Ahmet Can Kaplan, İsmail Uygun, Burhan Bilgin, Deniz Bilgin, Muhammed Ali Küçük, Yakup Eren, Hüseyin Tanrıverdi, Hayrettin Doğan, Rahim Çakmak, Kadri Demir, Hacı Mehmet Poyraz, Faik Yarımbaş, Burak Dalkılıç, Nevin Tekin, Fazıl Arafat, R.S., Adem Şahin, Muhammet Alçı, Mustafa Sert, Fatma Yarımbaş, Feyzullah Kasımi, Hüseyin Bozkurt, Nezir Özdemir, Muhammed Mustafa Kiraz, Muhammed Hinki, Bekir Gerek, Hasan Yön, Serkan Topkaya, Selahattin Börekçi, Mehmet Çakmak, Ahmet Sarı, Temür Ağca, Naci Lüle, Kemal Özer, Yasin Usta, Hüseyin Timur, Şehri Tanrıveren, Emre Naçar, Erhan Karabay, Cumayi Çavdar, Burak Bayraktar, Macit Sellum, Samir Hammude, Ergün Yıldız, Muhammet Yaşar, M.B., Fatma Sarıgül, Zehra Budak, Emin Bekteş, Mehmet B., Gülsahin Çakmak, Gülbidin Ekberi, Ozan Baytuğ, Fatih Baytuğ, Hasan Yaman, Cihan Çolak, Abdulrezzak Rahimi, Osman Demirbaş, Yusuf Dayan, Nazım Kömür, Mehmet Can Gökçe, Savaş Şenol, Kadir Özaltın, Ali Ceylan, Sabiha İlgün, Bedrettin Gerçek, Zülküf Koçan, Yılmaz Sever, Satı Tunç, Zülküf Vardar, Turhan Yargıç, Hüseyin Karagöz, Ramazan Şensel, Ümit Durğut, Selçuk Yılmaz, Mustafa Kurnaz, Orhan Baş, Recep Önez, Mehmet Akşit, Halis Doyduk, Veysel Erbaş, Hilmi Gülsevgi, Ali Polatlı, Ali Üstüntaş, Cennet İnci, Ali Çine, Murat Gengeç, Neşet Kaya, Nuri Yılmaz, Halil İbrahim Keskin, Soner Doğan, Hüseyin Altunbaş, İdris Yardımcı, Bayram Ali Uyar, Muhibullah Rahmani, Polat Baran, İdris Baran, Abdullah Keskin, Zeynettin Çakıl, Zozan Sakin, Serkan Çakıl, Bünyamin Çakıl, Zekeriya Şanlı, Yakup Şeker, Şaban Çetinkaya, İsmail Dikmen, Zeki Sezgin, Tacettin Başkan, Hakkı Özhun, Mehmet Samur, Aytaç Altıok, Orhan Ünal, Metin Cin, Hakkı Şenkal, Ömer Karakaya, Mehmet Karaboğaz, Mehmet Gürler, Nezir Saraç, Mustafa Acar, Sadık Kırık, Nureddin Deli, Mehmet Koyuncu, Eyüp Zavlak, Ahmet Tekin, Sebahattin Gözlüdağ, Kerem Çakto, Kazım Subaşı, Fikret Erkan, Mustafa Han, Kazım Cengiz, Nesip Emir, Aynur Çorbacıoğlu, Mehmet Koçyiğit, Sabri Ergin, Caner Gürkan, Cengiz Demirci, Emrah Bakırcı, Samet Gümüş, Emine Arslan, İbrahim Aydemir, Musa Genç, Oğuz İrgit, İsmet Akdağ, Orhan Pancar, Gökhan Çakır, Medeni Karaduman, Aynur Deniz, Alaettin Kaçar, Adnan Toraman, Ferhat Sapmaz, Engin Çebi, Şükran Tonk, Abdulhaluk Ölmez, Adem Balkanoğlu, Furkan Şahin, Hakan Aktuğ, Nail Ceylan ve ismini öğrenemediğimiz 23 işçi...
İlgili Haberler
https://12punto.com.tr/galeri/galeri-aci-bilanco-2024te-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti-68757
https://www.61medya.com/haber/23422268/trabzonda-2024-yilinda-18-isci-is-kazalarinda-can-verdi
https://www.24saatgazetesi.com/isig-her-gun-en-az-5-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti
https://abcgazetesi.com/uzucu-istatistik-her-gun-en-az-5-isci-hayatini-kaybetti-788312
https://www.ajans32.com/2024-yilinda-ispartada-14-isci-hayatini-kaybetti-60504h.htm
https://alinteri10.org/2025/01/13/2024te-en-az-1897-isci-calisirken-oldu/
https://antakyagazetesi.com/2024un-kara-tablosu-1897-can-neden-ve-nasil-gitti/
https://artigercek.com/emek/isig-2024te-en-az-1897-isci-is-cinayetlerinde-oldu-330824h
https://bbnhaber.com.tr/yasam/isciler-en-cok-ise-giderken-oluyor-166363h
https://www.birgun.net/haber/isig-meclisi-2024-te-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti-590454
https://www.birgun.net/haber/1-yilda-en-az-1897-is-cinayeti-590558
https://bolgegazetesi.com.tr/2024-yilinda-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti/
https://www.bomba32.com/haber/isparta/2024-yilinda-isparta'da-kac-isci-hayatini-kaybetti/76100.html
https://www.burduryenigun.com/burdurda-is-kazalarinda-kac-isci-vefat-etti
https://direnisteyiz31.org/isig-meclisi-bir-yilda-en-az-1897-isci-katledildi/
https://www.duzceninsesi.com.tr/haber/23386868/duzcede-11-isci-hayatini-kaybetti
https://www.elipshaber.com/isig-gecen-yil-bin-897-isci-calisirken-oldu
https://enternasyonaldayanisma.org/2025/01/14/2024-yilinda-en-az-1897-is-cinayeti/
https://etha55.com/haberdetay/isig-meclisi-bir-yilda-en-az-1897-isci-katledildi-200101
https://www.evrensel.net/haber/539715/2024-yilinda-en-az-1-897-is-cinayeti
https://www.gazetebu.net/2024-yilinda-burdurda-kac-isci-hayatini-kaybetti
https://www.gazetekritik.com/haber/chpli-yildiz-her-gun-5-isciyi-topraga-veriyoruz-179077.html
https://gazetememleket.com/haber/23382401/isig-meclisi-2024te-her-gun-en-az-5-isci-hayatini-kaybetti
https://gazetesanal.com/2024-yilinda-her-gun-en-az-5-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti/
https://gaziantepsabah.com/guncel/antepte-2024te-60-isci-is-kazasi-sonucu-hayatini-kaybetti/167142
https://www.gebzehaber.net/son-1-yilda-en-az-46-isci-hayatini-kaybetti-132465h.htm
https://gelecekbizim.net/2024te-en-az-1897-isci-yasamini-kaybetti/
https://www.gercekizmir.com/haber/2024-un-kara-raporu-aciklandi-Izmir-listede-2-sirada/164407
https://www.gozlemgazetesi.com/2025/01/14/2024te-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti/
https://www.gumuskoza.com.tr/haber/23421631/dogu-karadenizde-69-isci-can-verdi-il-il-rakamlar
https://www.gunebakis.com.tr/haber/23421401/dogu-karadenizde-69-isci-can-verdi-il-il-rakamlar
https://gundemfethiye.com/muglada-2024-ayinda-52-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti-81931/
https://www.haberler.com/guncel/2023-te-is-cinayetleri-1897-isci-hayatini-kaybetti-18255939-haberi/
https://www.haberhurriyeti.com/haber/23377073/calisirken-oluyoruz-2024te-1897-isci-hayatini-kaybetti
https://www.habermatikmedya.com/2024-yilinda-2-bine-yakin-isci-is-kazasinda-hayatini-kaybetti/
https://www.halk54.com/isig-meclisi-acikladi-sakaryada-2024-yilinda-48-isci-hayatini-kaybetti
https://halktv.com.tr/gundem/2024-yilinda-2-bine-yakin-isci-is-kazasinda-hayatini-kaybetti-905395h
https://ilketv.com.tr/isig-2024-yilina-ait-is-cinayeti-verilerini-yayimladi/
https://iscigazetesi.org/isig-2024te-en-az-1897-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti
https://www.istekocaeli.com/son-1-yilda-en-az-46-isci-hayatini-kaybetti/
https://www.izgazete.net/isigin-2024-raporu-her-gun-en-az-5-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti
https://www.izmirdesondakika.com.tr/isig-2024-raporu-her-gun-en-az-5-isci-hayatini-kaybetti#
https://www.kanalbzonguldak.com.tr/is-cinayeti-raporu-aciklandi-zonguldakta-kac-isci-oldu
https://www.karar.com/guncel-haberler/isig-meclisi-gecen-yil-bin-897-isci-calisirken-oldu-1924819
https://www.kayseriolay.com/kayseri-de-25-isci-oldu/147009/
https://www.kentgazetesi.com/her-gun-en-az-5-isci-hayatini-kaybetti/
https://kizilbayrak83.net/ana-sayfa/haber/sinif/2024-yilinda-en-az-1897-is-cinayeti
https://www.mavikocaeli.com.tr/kocaelide-korkunc-rakam-46-isci-hayatini-kaybetti/201392
https://medyabar.com/haber/23377691/sakaryada-2024-yilinda-48-isci-hayatini-kaybetti
https://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/264265
https://www.mucadelegazetesi.com.tr/diyarbakirda-2024-yilinda-kac-isci-yasamini-yitirdi
https://www.nefes.com.tr/2024te-en-az-1897-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti-8040
https://nupel.tv/her-gun-5-isci-hayatini-yukaybetti-2024-yilinda-en-az-1897-is-cinayeti-islendi/
https://www.odatv.com/guncel/isig-acikladi-en-az-1897-isci-is-oldu-kaza-degil-cinayet-120081136
https://www.orduolay.com/haber/23438974/ordu-is-kazalarinda-karadenizde-ilk-sirada
https://www.oxijen.tv/haber/23389744/duzcede-11-isci-hayatini-kaybetti
https://ozgurgelecek53.net/isig-2024-yilinda-en-az-1897-isci-is-cinayetlerinde-hayatini-kaybetti/
https://www.ozgurhalkinsesi.com.tr/zonguldak-kacinci-sirada/15673/
https://politikahaber.com/2024te-en-az-bin-897-is-cinayeti/
https://rhaajans.com/haber/23377309/2024te-en-az-bin-897-is-cinayeti
https://www.sakaryayenihaber.com/haber/23419172/2024te-116-canimizi-yitirdik
https://sivrisinekcaz.blogspot.com/2025/01/her-gun-5-isci-hayatn-kaybetti-2024.html
https://www.sondakika.com/guncel/haber-is-cinayetlerinde-1897-isci-hayatini-kaybetti-18255977/
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250114/1092651326.html
https://www.tv5.com.tr/isig-2024teki-is-kazalarinda-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti
https://www.tekgida.org.tr/1-yilda-en-az-1897-is-cinayeti-73318/
https://x.com/tunaoztunc/status/1878918311867711641
https://www.tigrishaber.com/isig-1-yilda-1897-kisi-is-cinayetlerinde-oldu-121438h.htm
https://tumtis.org/2025/0114/1-yilda-en-az-1897-is-cinayeti/
https://www.turkiyedesondakika.tv/2024te-1897-isci-hayatini-kaybetti
https://umutgazetesi45.org/arsivler/127936
https://www.urfaekspres.com/deprem-bolgesi-sanliurfa-da-kac-isci-hayatini-kaybetti/30770/
https://www.uyan32.com/2024-yilinda-is-kazalarinda-1897-isci-hayatini-kaybetti
https://velev.news/gundem/2024te-her-gun-en-az-5-isci-calisirken-can-verdi/
https://www.yeniankara.com.tr/guncel/2024te-en-az-1897-isci-is-cinayetlerinde-oldu-93928
https://www.yeniarayis.com/yazi/isig-gecen-yil-bin-897-isci-calisirken-oldu-9960
https://www.yenimesaj.com.tr/her-gun-5-isci-is-kazasinda-oldu-H1554470.htm
https://yurtsever.org.tr/2025/isig-meclisi-2024-yilinda-en-az-1897-isci-hayatini-kaybetti-540632
https://www.yurttansesler.org/gundem/2024-te-her-gun-en-az-5-isci-hayatini-kaybetti-h24534.html