7 ayda 34 işçi ölümü! İş kazalarında Kocaeli için dikkat çeken tablo - Selçuk Karstarlı ile söyleşi

İSİG Meclisi Kocaeli Yürütme Kurulu Üyesi Selçuk Karstarlı, “Kocaeli’de en yüksek ölüm oranları inşaat, yol, metal, taşımacılık, petro kimya ve belediye genel işler kollarında görülüyor. Bu sektörlerde yüksekten düşme, ezilme, göçükte kalma, iş yerinde kalp krizi ve trafik servis kazaları sıkça meydana geliyor. İş güvenliği tedbirlerinin eksikliği ve üretim baskısı, bu iş kollarında ölümlerin artmasına neden oluyor” dedi.

İŞÇİ HAKLARI GÖZETİLMELİ
Karstarlı, açıklamasına şöyle devam etti: “İş kazalarının işçiler üzerindeki etkisi ölümlerin yanı sıra uzuv kaybı ve iş göremezlik gibi zorlukları içeriyor. Bu durum işçileri ekonomik, hukuki, sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkiliyor. İşverenlerin bazıları, iş kazalarını önleme yükümlülüğü olmasına rağmen, kamuoyu baskısı olmadan sorumluluklarını yerine getirmiyor. İş kazalarının yaşanması durumunda işçilerin haklarının korunması öncelikli olmalı.

YAPILAN DENETİMLER YETERSİZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın en son 2021 yılında yayımladığı faaliyet raporu 2 bin 170 işçinin ölümüne rağmen sadece 42 denetimin yapıldığını gösteriyor. İş yerlerinde alınan önlemlerin etkin uygulanması işverenin sorumluluğundadır. Ancak pek çok yerde bu tedbirler ciddiye alınmıyor. Kamu işletmelerindeki son yaşanan patlamalar ve kazalar da devlet denetimlerinin yetersiz kaldığını gösteriyor.

TMO SİLOSUNDA TEDBİR ALINMAMIŞ
Bugün insanlığın ulaştığı bilgi düzeyi ve teknolojik gelişmeler her iş kazasını önlemeye yeterli düzeyde. Patlama öncesi alınması gereken tedbirler, uzmanlar tarafından hazırlanan korunma dokümanları ve kullanılan ekipmanlar yönetmeliklere uygun olmalı. Ancak 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan Derince TMO silo patlamasına baktığımızda anlıyoruz ki bu konuda yeterince tedbir alınmamış.

CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL
İş güvenliği önlemleri, iş yerinin insan hayatına verdiği değerle doğrudan ilişkili. Üretim önceliği güvenliğin gerisinde kalırsa, uygun personel ve ekipman eksikliği, etkisiz tedbirlerle ölümler ve sakatlanmalar yaşanıyor. Bu sorumluluk genellikle caydırıcı olmayan cezalardan dolayı yerine getirilmiyor. Aynı zamanda sorumluluk iş yerindeki mühendis, iş güvenliği uzmanı veya bir çalışana yüklenirken ve bu kişilere yaptırım uygulanırken asli sorumlu olan işverenler hayatlarına devam ediyor.

KAZA DELİLLERİ YOK EDİLİYOR
Bazı iş yerlerinin iş kazaları sonrası işçilere tazminat teklif etme ve işçilerin kendilerini dava etmemeleri için onlara baskı yapma, hatta işçiyi suçlu gösterme eğilimi bulunuyor. İşçi lehine yasalar olsa da işverenlerin güçlü konumu, yasanın pratikte işlemesini engelliyor. Kaza sonrası iş yerindeki eksiklikler giderilerek kazanın kanıtları yok edilebiliyor. Bu noktada devlet denetimleriyle güvensiz koşulların giderilmesi ve hukuk sisteminin işler hale gelmesiyle gerçek suçlular cezalandırmalıdır.”

İrem MESCİ / Özgür Kocaeli