Kocaeli Dilovası’nda 3’ü çocuk 6 kadın işçinin ölümü, dikkatleri bu bölgede kümelenen merdivenaltı atölyelere çekti. 6 kadının ölümüne yol açan iş cinayetlerinin meydana geldiği Mimar Sinan Mahallesi, neredeyse "merdivenaltı mahallesi" haline getirildi. Mahalle sakinleri ‘izinsiz’; şehrin için bulunmaması gereken, kadın işçilerin emeğinden beslenen atölyeler "ruhsatlı istihdam merkezleri" oldu.
Kadınların cenazeleri önceki gün 3 ayrı mahalleden kalktı. 3 mahalle de yoksulluğun gölgesinde, her yaştan sakininin ucuz işgücü haline getirildiği yerlerdi. 15’inden 65’ine burada yaşayan kadınlar, geçinebilmek için yevmiyeli, güvencesiz işlere mecbur bırakıldı. Tabelası dahi olmayan tehlikeli işyerleri, bu mahallelerin izinli sakinleri iken gecekondularda yaşayanları buraya mecbur bırakan derin yoksulluk ve çaresizlikti. Tuğba, Nisanur, Cansu ve Dilovası’ndaki daha nice kız çocuğu, okula gitmek yerine günlüğü 650 liraya ölümle burun buruna çalışıyordu. Dilovası’ndaki bu mahallede sadece yaşamını yitirenler değil, herkesin yolu buradan geçti.
Dilovası’nda görülen, hem bu mahallenin hem de çevre mahallelerin kadınlarının ve kız çocuklarının hemen hemen hepsinin çalıştığı Ravive Kozmetik’teki emek sömürüsü oldu. İşletmeden geriye kalan küllerin önünde konuşan kız çocuklarının kimi burada işe başlayalı birkaç ay olduğunu, kimi ise yakın zamanda istifa ettiğini anlattı. Yaşları ve hikâyeleri ayrışan kız çocuklarının ortaklaştığı anlatı ise net: “Sigortasız bir şekilde ucuza çalıştırılıyorduk, mobbing’e ve hakarete uğruyorduk, defalarca şikâyet ettik ama hiçbir şey değişmedi.”
Konuştuğumuz kız çocuklarının hiçbiri, çıkan yangına şaşırmadığını, mutlaka böyle bir facianın yaşanacağını düşündüklerini ifade etti. Tüm bu risklere ve ucuz emek sömürüsüne rağmen yine de o işletmeye mecbur kalanlardan, yaşamını yitiren kız çocuklarının arkadaşı 20 yaşındaki Fatma Ermiş, "Onlara daha birkaç hafta önce istifa etmelerini tavsiye etmiştim, 650 liraya bile mecbur oldukları için kaldılar" dedi. Fatma, buna benzer atölyelerde çalışmaya mecbur bırakılsa da patronun hakaretlerine dayanamayarak işten ayrıldığı söyledi. Fatma’yla konuşurken ellerindeki sargılar dikkatimizi çekti.
Fatma, Ravive’den çıkmasının ardından başka bir işyerine girmiş. Lise mezunu Fatma, bu işyerinde geçirdiği kazada iki kolunu birden kırmış. Şu an çalışamaz durumda olan Fatma, yalnızca sigortasının yattığını, ücretsiz izne çıkarıldığını söylüyor ve ekliyor: "Daha 20 yaşındayım. Kızlar daha 15’ti. Bu yaşımızda ölümle burun buruna, sağlığımızdan, hatta canımızdan olma pahasına çalışıyoruz."
Kız çocuklarının hepsinin Ravive Kozmetik’te en az bir kez çalışmasının sebebi küçük yaşları. Patronun da sık sık söylediği gibi, "Başka yerde bu yaşta işe giremeyeceklerinden" burada kalmış, 3 mahallenin kızları burada parfüm dolumunda çalışmışlar.
Dilovası’nda kent merkezlerindeki tehlikeli atölyeler norm halinde. Mahalledeki gecekondulaşmanın fazlalığı nedeniyle idare, burada ikamet edenleri kağıt üzerinde de yok saymış, böylece şehir dışından ilçeye "tehlikeli iş" transferleri bile gerçekleşmiş.
KAYAN SANAYİ TÜM İLÇEYİ ZEHİRLİYOR
İş cinayetinin meydana geldiği gün Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ın da açıkladığı gibi, işletme bu sayede ruhsatlı faaliyetteydi. Hemen hemen her sokakta yerleşim yerlerine kurulması yasak olan ağır metal, kimyasal, geri dönüşüm fabrika ve atölyeleri var. Havası, suyu, toprağı kirletilen, emekleri sömürülen mahallenin erkekleri buralarda bantlarda, servis arabalarında çalışmış; kadınlarsa hem ev içi yükten hem de güvencesizlikten bu atölyelere yönelmiş.
Sanayinin yarattığı çevre tahribatının ilçede mide ve bağırsak kanseri vakalarını yükselttiği bilinirken iş cinayetinde ölen Tuğba’nın babasının da midesi bu sebeple alınmış. Babası kemoterapi gören Tuğba, haneye girecek günlük 650 lira için okul yerine atölyeye mecbur olmuş.
AİLE FERTLERİNİN EMEĞİ SÖMÜRÜLÜYOR
Yurttaşlar şikâyet ettikleri bu üretim alanlarına aynı zamanda muhtaçlar. Özellikle evlere olan fiziki yakınlığı sebebiyle pek çok aile, bu atölyelerde çalışıyor. Özellikle bakım emeğini tek başına üstlenmek zorunda kalan kadınlar, eve olan yakınlık sebebiyle gündelikçi olarak bu işyerlerinde işe giriyorlar. Fabrikalar bu sayede gece vardiyası da koyabiliyor. Ailedeki erkekler ya ağır metal fabrikaları ve oto tamir sanayi gibi işyerlerine giriyor ya da parfüm dolum, tekstil gibi kadınların çalıştığı işyerlerinde servis şoförlüğü yapıyor. Böylece aynı atölyeler, anne-baba-çocuklar tüm ailenin emeğini satın alıyor.
‘KIL PAYI’ ORADA OLMAYANLAR
Öğrencilerin gece, kimilerinin mevsimlik çalıştığı bu işyerlerinde çalışan çocuklardan biri de 16 yaşındaki eski bir çalışan. Daha liseye bile gitmediği bir yaşta, 8’inci sınıftayken Ravive’de çalışmaya başladığını söylüyor. İki yaz tatilini burada çalışarak geçiren mevsimlik yevmiyelilerden. Yakın zamanda doktora gittiğinde uzun süre kimyasal solumaktan ciğerlerinin durumunun kötü olduğunu, kanser riski olabileceği söylenince çalışmayı bırakmış. Şimdi 10’uncu sınıfa gidiyor. Sağlık riskine rağmen liselerin bir haftalık ara tatile girdiği bu hafta yeniden çalışmak için işletmeye gitmeyi düşünmüş. Yangının çıktığı cumartesi günü patronla konuşmaya gitmekten son anda vazgeçtiğini anlatırken şöyle söylüyor: “Gitseydim demek ki ben de ölecekmişim. Şimdi de üç senelik arkadaşlarımı toprağa verdim.”
16 yaşındaki çocuk işçi, işletmeyi defalarca şikâyet ettiklerini, yine de hiçbir şeyin değişmediğini de anlatıyor. 18 yaşındaki Meryem Taşkın’ın anlattıkları da benzer. Meryem, yangının çıktığı cumartesi günü işletmeye izinli olduğu için gitmemiş. Yangın bir önceki ya da bir sonraki gün çıksa orada olacağını söylüyor ve ekliyor: “Kızlarla dört senedir arkadaşım. Hepimiz sürekli, durmadan, ölesiye çalışıyorduk. Karşılığı bu oldu.”
İHMALLER DAVETİYE ÇIKARIYOR
İş cinayetine tepkiler devam ediyor. Kimya mühendisleri, yayınladıkları basın açıklaması ile kimyasalların kullanıldığı imalathanelere dikkati çekti. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu imzalı açıklamada, "Yerleşim alanları yakınında yanıcı parlayıcı kimyasalların kullanıldığı imalathaneler yaşamı tehdit ediyor. Endüstriyel alanlar yerleşim alanlarının güvenli mesafesinde kurulmalıdır. Yapılacak denetimlerle eksikler belirlenmelidir. Gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır" denildi.
Kimyasallarla çalışmanın uzmanlık gerektirdiğinin altını çizen Oda, açıklamasını şöyle tamamladı: "Kimyasallarla çalışmalar uzmanlık gerektirir. Alınacak önlemlerin belirlenmesi, alınan önlemlerin etkinliğinin sürekli denetlenmesini gerekir. Küçük ihmaller büyük endüstriyel kazalara neden olmaktadır. Endüstriyel kazalara baktığınızda küçük hataların tüm kenti hatta Çernobil örneğinde olduğu gibi komşu ülkeleri de etkileyebileceği unutulmamalıdır. Kimyasalların güvenli kullanımı için çalışanların eğitilmesi, işletmelerde uzman, sorumlu müdür çalıştırılması, işletmenin mevzuat ve ilgili standartlara uygun fiziksel koşullarının sağlanması elzemdir. 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisleri Hakkında Kanun gereği kimyasal sürecin gerçekleştiği her işletmede kimya mühendisi çalıştırılması gerekmektedir. Yapılan denetimlerle eksikler belirlenmeli takip denetimleri ile uygulamalar izlenmelidir. Bu olay özelinde ve diğer endüstriyel kazalar / yangınlarda olduğu gibi olayın çıkış nedeni ve sonrasında alınacak önlemler tarafımızdan izlenmeye devam edilecektir. Kimya Mühendisleri Odası, kimyasalların depolandığı ve üretim yapılan her işletmede Bursa Büyükşehir Belediyesi örneğinde olduğu gibi yerel yönetimlerle, ilgili kurum ve kuruluşlarla denetim gözetim faaliyeti yapmaya hazır olduğunu yinelemektedir."
