Davutpaşa'da bir ömür boyu mücadele

Davutpaşalı aileler, 4 yıldır sevdiklerini onlardan ayıran patlamanın sorumlularının yargılanması için adalet mücadelesi veriyor. Sadece Davutpaşa için mücadele etmediklerini belirten aileler, "4 yıl değil, bir ömür boyu mücadele edeceğiz" diyor.

Davutpaşalı aileler, 4 yıldır adaletin yerini bulması ve gerçek sorumluların sanık sandalyesine oturtulması için mücadele ediyor. Sadece kendileri için değil; Tuzla, Bursa, Afşin ve Türkiye'nin sürekli kanayan yarası olan Zonguldak'ta işçilerin canına kıyan sorumluların yargılanması için. Dertleri, tazminat değil. Sadece ve sadece sevdiklerini onlardan ayıran patlamanın sorumlularının cezalandırılmasını istiyorlar. Başkalarını birbirlerinden ayırmasınlar diye...

4 yıldır sokaklarda, adliye salonlarında mücadele ediyor, öğreniyorlar. Öğrendiklerini kendileri gibi yürekleri yanan, yakınlarını kaybeden işçilerin ailelerine anlatmak için işlerinden artırdıkları zamanda, ekmeklerinden artırabildikleri parayla yollara düşüyorlar. 

Patlamadan 2 yıl sonra onların mücadalesi ile açılan dava halen devam ediyor. Halen gerçek sorumlular sanık sandalyesine oturtulmuş değil. Onlar, bunu özellikle engelleyen örgütlü güce karşı mücadele ediyorlar.

"Yıl değil ömür olsa da mücadale" edeceğiz diyen Davutpaşalı aileler, bir daha işçilerin ölmemesi için herkesi verdikleri mücadeleye destek olmaya çağırıyor. 

'ZORLUKLARLAR GEÇEN 4 YIL...'

Patlamada eşi Gülhan Çabuk'u kaybeden İdris Çabuk, o günden beri oğlu ile adalet mücadelesi veriyor. "Bir erkek olarak annenin yerini doldurmak, annelik yapmak kolay değil" diyen Çabuk, canların yakan bir başka şeyin de mahkeme süreçleri olduğunu belirterek, "Bu ülkede devlet kendi vatandaşını mağdur ediyor" dedi.

Patlamada asıl sorumluluğu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, BEDAŞ, Zeytinburnu ve Çalışma Bakanlığı yetkililerinin yargılanması için mücadale ettiklerini vurgulayan Çabuk, "Devletin kendi kurumu bu kurumların ihmali olduğuna dair rapor verdi. Ama devletin diğer kurumu da bunun üzerini kapatmaya çalışıyor. Vatandaşını koruması gereken vali, belediye başkanından yana tavır alıyor. İşte o vali bu ülkede terfi aldı. Adalet diyorlar, işte onların adaleti bu" sözleriyle sorumlularının korunmasına tepki gösterdi. 

"Zaten olan olmuş, kimseyi geri getirme şansımız yok" diyen Çabuk, "Biz başkaları mağdur olmasın diye bugüne kadar mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz" dedi. 

'DAVUTPAŞA'YI DEĞİL, 74 MİLYONUN HAKKINI SAVUNUYORUZ'

Patlamada oğlunu yitiren Adnan Soday, "4 yılda sadece hükümetin kendi yandaşlarını korumasından başka bir şey değişmedi"

“Ortada suçlular var ama herkes onları koruyor” diyen Soday, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş'ın sanık sandalyesine oturtulmasına Vali, Zeytinburnu Belediye Başkanı Aydın'ın oturmasına ise Kaymakam izin vermiyor" dedi, bunu verdikleri mücadele ile sağlayacaklarını söyledi. 

Hükümete, “Madem 'hak hukuk, adalet' diyorsun suçluların yargılanmasına izin ver" diye seslenen Soday, şunları söyledi: "Biz Davutpaşa'yı değil, 74 milyon insanın hakkını savunuyoruz. OSTİM'de, Bursa'da onlarca kişi öldü, hala sorumlu yok ortada. Tuzla kapalı kutu, her gün bir iki insan köpek balıklarına yem oluyor. Zonguldak zaten kanayan yaramız. Böylesi bir çarpık yaşamda 'laik, demokratik Türkiye' demek yanlış olmaz mı? Biz herkes için adalet istiyoruz. Bir baklava çalana 12 yıl veriyorsan, 30 kişiyi öldüren kişiyi deri koltuklarda oturtuyorsan bu insanlık dışıdır."

'İŞÇİLERİN CANINA KIYANLARIN YRGILANMASINI İSTİYORUZ'

Ali Bal, "Acımız hala ilk gün olduğu kadar sıcak" diyerek, kardeşi Zübeyir Bal'ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması için sonuna kadar mücadele edeceğini vurguladı. 

Tazminat almak gibi bir dertlerinin olmadığını vurgulayan Sinan Bal ise "Biz Zonguldak, Ankara ve Afşin'de de işçilerin canına kıyan sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Artık, işçiler öldüğünde kimse oldu bitti demesin diye, kimse cezasız kalmasın diye sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi. 

'ARTIK İNSANLAR ÖLMESİN'

Fadime Taylanoğlu, "Çok zor bir 4 yıl geçirdik. Ateş düştüğü yeri yaktı" diyor ve gözleri dolduğu, boğazı düğümlendiği için konuşmakta zorlanıyor. Taylanoğlu, "Yılmayacağız, devam edeceğiz" diyerek, adalet mücadalesini sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı. 

Zor ama öğretici bir 4 yıl geçirdiklerini söyleyen Arzu Cesur ise "Adaletin olmadığını, halkın, işçinin arkasında devletin olmadığını gördük” dedi. Asıl yetkililerin yargı önüne çıkarılmasını istedilerini kaydeden Cesur, bunun için sonuna kadar mücadele edeceklerini kaydetti. 

Davutpaşalı aileler olarak, OSTİM ve yaşamını yitiren diğer işçilerin ailelerine örnek oldukları için mutlu olduklarını söyleyen Cesur, "Ama dilerim ki bir daha insanlar böyle bir şey için bir daha bir araya gelmez, örnek olmaz. Artık insanlar ölmesin" diye konuştu.

'4 YIL DEĞİL, BİR ÖMÜR BOYU...'

Patlamada oğlunu kaybeden Nafiye Akhun ise "Oğlumu benden alan kişilerin yargılanması için 4 yıl değil, bir ömür boyu, sene de demiyorum bir ömür boyu mücadele edeceğim" dedi.