Orta Asya'da bulunan Özbekistan'ın ekonomisi büyük oranda pamuğa dayanıyor. Yüzbinlerce işçi zorla yıllık pamuk hasatında çalıştırılıyor. Çocukların çeteler zoruyla hasata katılmasına karşı uluslararası kampanyalar yapılıyor fakat bu kez de onların yerine yetişkinler geçiriliyor. Ölümler, yaralanmalar, günlük olaylar. Özbek işçilerle dayanışma amacıyla Avrupa Birliği'nin Özbekistan'la tekstil anlaşması imzalamasını önlemeye yönelik bir kampanya yürütüldü. Zira bu anlaşma imzalandığında işçiler için hiçbir koruma olmaksızın pamuk talebi artırılacak.
Faremo International, Filipinler'in başkenti Manila yakınlarındaki Cavite Serbest Ticaret Bölgesinde bir konfeksiyon fabrikası. Şirket siparişler devam etmesine rağmen fabrikayı kapatıp ücretlerin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacağını açıkladı. Bunun sebebi ise 1000'e yakın vasıflı işçinin sendikalaşma mücadelesi. Cavite Serbest Ticaret Bölgesi ücretlerin düşüklüğü ile tanınıyor. Düşük ücretler yüzünden birçok işçi ikinci bir işte çalışmak zorunda kalıyor. İşten atılan Faremo işçileri ülke içinde destek görmeye devam ediyor.
Kasım ayı sonunda Avustralya Senatosu ülkenin en etkili sendikalarından biri olan CFMEU'nun etkisini kırmayı hedefleyen bir yasayı kabul etti. Yasayla patronların güvencesiz çalışmayı dayatma imkanları artırılıyor. Yasa ilk kez 2012 yılında gündemleşmiş, ancak sınıf dayanışması ile geri çektirilmişti. Tekrar gündeme getirilmesi Avustralya inşaatlarında iş güvenliğinin tehlikede olacağına işaret ediyor.
Burma'nın küresel kapitalist sistemle siyasal ve ekonomik entegrasyonunu ele alan rapora göre konfeksiyon sektöründe muazzam bir büyüme var. Burma'da en az 350 konfeksiyon fabrikası bulunuyor ve Kamboçya ve Bangladeş gibi dünyanın diğer konfeksiyon merkezleri gibi Burma'da da çalışma koşulları işçiler için olağanüstü ağır. Dünya çapında bir “dibe doğru yarış” ile anılan sektörde işçiler haftada 6 gün, günde 10 saat, çoğu basık, gürültülü yerlerde, toz içinde çalışıyorlar. Örgütlenen işçiler sık sık işten atılıyor ve tehdit ediliyor.
Tayland'da Kral Bhumibol'ün ölümünden sonra yerine oğlu Maha Vajiralongkorn geçti. Toplumsal baskı ile birleşik askeri rejim ise yerinde duruyor. Yeni kralın taç giymesinden sonra Jatuphat Boonpattaraksa bir Facebook paylaşımından dolayı devlet başkanına hakaretten tutuklandı. Bangkok'taki BBC ofisi de konuya ilişkin haberinden domayı hedef alındı. Bunun yanı sıra 2010 yılındaki siyasal şiddet olaylarına ilişkin bir Facebook paylaşımı nedeniyle Thanaporn'a iki yıl hapis cezası veriip tecil edildi. Cuntanın baskılarına ilişkin bir Facebook paylaşımı için Chanoknan Ruamsap da başkana hakaretten ceza almakla tehdit edildi. Tayland cuntası belli ki bu geçiş dönemini pençelerini daha fazla geçirmek için kullanıyor.
Geçtiğimiz Pazar günü Tahran'da otobüs şoförü yüzlerce sosyal haklarının artırılması talebiyle polis barikatlarını aşıp Tahran Belediyesine yürüdü. Şoförlere saldıran polis ve güvenlik güçleri birçok işçiyi yaraladı ve gözaltına aldı. Militanca tavır alan işçiler polisin gözaltına aldığı arkadaşlarının bırakılmasını sağladılar. Eylem öncesinde hükümet iş yasasında yaptığı değişikliklerle örgütlenmeyi daha da zorlaştırdı ve güvencesiz çalışmanın alanını genişletti. İran'da halihazırda pek çok işçi hakları savunucusu sadece örgütlenmek “suçundan” hapiste tutuluyor.
Avustralya'nın Melbourne kentinde 55 bakım işçisinin CUB meşrubat şirketine karşı altı aydır sürdürdüğü mücadele, geçtiğimiz hafta kazanımla sonuçlandı. Küresel AB InBev imparatorluğuna bağlı olan CUB meşrubat şirketi işçileri işten çıkarıp özel istihdam bürosundan onların yarısı ücrete çalışmak üzere işçi kiralayarak sendikalaşmanın önüne geçmeye çalışmıştı. 55 direnişçi işçi teslim olmadı ve Victoria ve diğer yerlerdeki işçilerin desteği ile kadrolu olarak işe girme hakkını kazandı. 12 Aralık günü işçilerin işe geri dönüşü bir yürüyüşle kutlandı. Kazanım büyük ancak AB InBev gibi uluslararası ölçekte entegre operasyonlar yürüten şirketler işçileri ucuza çalıştırma yolunda “en iyi uygulamalar”ından asla vazgeçmeyecekler.