Dünyanın en verimli ovalarından Gürsu’nun, inşa edilecek hızlı tren istasyonu ile yok edilmesine karşı çıkan bölge halkının çağrısı ortak: “Hızlı trene karşı değiliz ama ovamızı da katlettirmeyiz.”

 Onlar hızlı trene kesinlikle karşı değiller, karşı oldukları birinci sınıf tarım arazileri ve sera alanlarına yakın bölgeye istasyon kurulacak olması… Ayrıca bu istasyonun yerleşim ve sanayi alanlarına uzaklığı da bir başka itiraz sebebi… Uzun süredir kamuoyunu ilgilendiren bu konuyu Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez’le konuştuk… Biz sorularımızı yönelttik, Sönmez de içtenlikle yanıtladı.

GÖLBAŞI YA DA DEREKÖY

Erdal ŞAHAN: Siz istasyona karşı geldiğinizi anlatıyorsunuz. Peki, sizin bu konuda ne gibi öneriniz oldu?

Kamil DÖNMEZ: “Tabii ki… Tarım arazilerinin zarar görmeyeceği ve ulaşımın daha kolay olacağı, ayrı bir bağlantı yoluna ihtiyaç duyulmayan Gölbaşı-Turanköy mevkisi veya Terminal ve sanayi bölgesine yakın olmasından dolayı Dereçavuş’taki hazine arazisine yapılabilir.”

AMAÇ İMARA AÇMAK

E.Ş: İtiraz ettiğiniz istasyonun yeri, tarıma dayalı bu arazilere zarar veriyor ise bu noktada istasyonun yapılmasını isteyenler neden ısrar ediyorlar sizce? Gürsu Belediye Başkanı Orhan Özcü, tarım arazilerine ve buradaki üretime karşı bir insan mı?

K.D: “İstasyonun kurulmasını bir tek Belediye Başkanı Orhan Özcü istiyor. İstemelerinin nedeni de bu bölgenin imara açılması. Tarımın bitirilip, tuğla yığınlarının kurulması… Dışkaya bölgesine yaptığı TOKİ yolunun o bölgeye indirilip, bugüne kadar çözüm üretilmeden kurulan TOKİ’ye ulaşım sorununun bugün çözmeye çalışmasıdır.”

GÜRSU DEĞİL, ORHANKÖY

E.Ş: Basın bülteninizde dikkatimi çeken bir husus var; Gürsu’yu ‘Orhanköy’ olarak adlandırmışsınız. Bunun sebebi nedir?

K.D: “Gürsu gerek tarımı gerek sanayisi ile Bursa’ya değer katan şirin bir ilçemiz. Ancak Gürsu’da vatandaşa yol, su, sosyal ve kültürel alanlar yerine, acil ihtiyaç olmayan doğa sporları adı altında yamaç paraşütü, off-road yarışı gibi çalışmalara çok fazla yatırım yapılmakta… Yollar çal çamur iken, bazı mahalleler kaçak yapı cennetine dönüştürülmekte, tüm bu sorunlara karşılık buralara değil de lüzumsuz işlere vakit ve para ayrılmaktadır. Gürsu’yu yönetirken hiçbir STK’dan, hiçbir kamu kurum ve kuruluşundan hiçbir konuyla ilgili bilgi almadan sanki kendi emrine amadeymiş gibi yönettiğinden dolayı Orhanköy olarak adlandırıyoruz.”

DOĞA KATLİAMI

E.Ş: Hızlı trenin geçtiği noktada doğal katliam olduğunu iddia ediyorsunuz, bu çok ağır bir itham değil mi?

K.D: “Hayır. Çok kibar bir tariftir. Çünkü bu bölge tarımsal anlamda dünyada 2. sırada gelen, ürettiği ürünlerle ülke ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayan bir bölgedir. Bu nedenle önceki yıllarda Özel Ova Koruma Kanunu bile hazırlanmış fakat bazı siyasiler, oy menfaati amacıyla bu kanunu yok sayarak ovaya ciddi zararlar vermişlerdir. Eğer SİT alanı yapılacak bir yer varsa orası da Gürsu Ovası’dır. Çünkü Gürsu Ovası, Türkiye’de armut dikili arazilerinin yüzde 5’ine sahip iken, üretiminin yüzde 30’una sahiptir. Yıllık 200.000.000 TL gibi bir tarımsal üretim kapasitesine sahip olan bir alanın yok edilmesi sizce de doğal katliam değil midir?”

KARNIMIZ DOYMAYINCA…

E.Ş.: Doğal katliam dediğiniz yerde çok önemli festivaller düzenleniyor, bu konuda çelişmiyor musunuz?

K.D.: “İnsanoğlunun karnı doymadığı müddetçe eğlencenin bir önemi var mı? Bu ovadan yıl içerisinde günlük ortalama dışarıdan gelen 2500 işçi ve bunun yanında da bölgedeki 9.000 çiftçi ekmek yiyor. Bu çiftçi üretimiyle, ihracatıyla kem kendinin hem de milyonlarca kişinin karnını doyuruyor. Sizce çelişki buraların katledilmesine göz yumarak destek olunması mı, yoksa bu arazinin korunması için canla başla mücadele edilmesi mi?”

YALÇIN GREVİ BİTİRDİ

E.Ş: Gürsu Ovası’ndaki istasyona karşı çıktınız ve açlık grevi başlattınız, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk ve İl Başkanı Sedat Yalçın bu grevi kaldırmanız hususunda sizi nasıl ikna etti?

K.D: “Sağ olsunlar sesimizi duydular. Gece yarısı çıkıp grev çadırımıza geldiler. İl Başkanımız da, Milletvekilimiz de ‘Biz sizin ekmeğinizle oynatmayız. Sizin arazilerinize zarar verilmesine göz yummayacağız. Ovanın önemini biliyoruz. Ovaya zarar verilmeden bu işin sonuçlandırılması için gereken ne ise yapacağız. Bize güvenin’ dediler. Biz de bu samimi konuşmalarından dolayı kendilerine güvendik. Grevi sona erdirdik.”

GÜRSU’NUN GERÇEKLERİ

E.Ş: Yine basın bülteninizde “Bu toplum ile alay ediliyor” diyorsunuz. Hızlı Tren, yıllardır Bursalılar’ın beklediği çok önemli bir hizmet, ulaşım sorunlarının yoğun olduğu hele bu ülke için önemli bir nimet değil mi?

K.D: “Biz ‘bu toplum’ sözcükleri ile ‘çiftçi’yi kastettik. Hızlı trenin tabii ki şehrimize ciddi katkıları olacaktır. Biz kesinlikle hızlı tren karşıtları değiliz. Biz çiftçiler olarak hızlı tren yapılırken, otobanda, doğalgaz hatlarında, sanayi alanlarına izin verilmesinde, tarım arazilerinin imara açılmasında, arazinin sahibi olan çiftçiye sorulmadan, çiftçinin rızası alınmadan, sessiz sedasız, işi resmiyete uydurarak her zaman çiftçi mağdur edilmekte. Çiftçiyi es geçerek resmen alay edilmektedir. Biz bu haksızlıklara karşıyız. Bununla birlikte köylüyle en büyük alayı Orhan Özcü geçmektedir. Doğa katliamı yapılırken tarım arazileri risk altındayken 3-5 mutlu azınlığın gönlünü hoş etmek için Doğa Festivali yapmaktadır. İddia ediyorum. Gürsu halkının yüzde 1’i bile katılım sağlamamaktadır. Yeter artık bu millet ile alay etmeyi bıraksın. Gürsu’nun gerçeklerine baksın.”

OVANIN DEĞERİ

E.Ş: Hızlı tren, Gürsu’da tarım arazisi olan ovadan geçecek ve aynı sıkıntı Yenişehir’de de var. Orada niye itiraz sesleri duyulmuyor?

K.D: “Herkes kendi ekmeğinin, helal lokmasının peşindedir. Bizim ovamızın kıymetini bir tek biz biliriz. Az önce de söylediğim gibi bu ova hiçbir yerle kıyaslanamaz. Örneğin, ben buradan 50 dekar arazi satarak, bahsettiğiniz yerlerden 700-800 dekar arazi alabilirim. Ama istemiyorum. Çünkü ovanın değerini iyi biliyorum. İyi biliyoruz.”

ÖZCÜ HARİCİNDE…

E.Ş: Ziraat Odası Başkanı olarak özellikle Gürsu’da hangi kurum ve kuruluşlardan destek alıyorsunuz ve size karşı muhalif olanlar kimler?

K.D: “Öncelikle Atatürk’ün dediği gibi ülkenin gerçek sahibi olan üreticilerimiz, köy muhtarlarımız, tarımsal kalkınma kooperatiflerimiz ve esnaf odamız bize bu konuda her türlü desteği vermektedirler. Kısaca Belediye Başkanımız Orhan Özcü haricinde her kurum bizi desteklemektedir. Kendilerine teşekkür ediyoruz.”

HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ

E.Ş: Eğer bu tren buradan geçer ve sizin istemediğiniz yerde bu istasyonu yaparlarsa nasıl bir tavır sergileyeceksiniz?

K.D: “Hakkımızı hukuki yollarla her platformda arayarak, bu hatadan dönülmesi için ne gerekiyorsa yapacağız.”

Kent Gazetesi