İşçilerin bu dünyadaki cehennemi: Aşırı sıcaklar - Gamze Yentür

Küresel ısınma son zamanlarda hayatımıza daha fazla sirayet etmeye başladı. AB'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Dünya Meteoroloji Örgütünün (DMÖ) yaptığı açıklamaya göre 2023'ün Temmuz ayının ilk 3 haftası bugüne kadar ki en sıcak 3 hafta oldu. Ard arda sıcaklık rekorları kırıldı. Dışarı çıkmayın çağrıları yapılırken her zaman olduğu gibi sınıfsal konum yine belirleyici hale geldi ve işçi sınıfı sıcaklardan en çok etkilenen kesim oldu/oluyor. İşçi sınıfı içinde de etkilenme oranı mesleklere göre değişim gösteriyor. Bazı meslek grupları bundan daha da fazla etkileniyor. Bunlardan biri de PTT dağıtım işini yapan işçiler. Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Bayraklı ilçesinde dağıtım yaparken güneş çarpması sonucu Berran Özen Kırmızıgül sıcak çarpması sonucu yoğun bakıma kaldırıldı. PTT işçilerinin yanı sıra karayolları, inşaat, nakliye, tarım, petrol, yol, su, kanalizasyon, turizm gibi faaliyetlerde çalışanlar yüksek risk altında olan işçiler. Bu meslekler sadece sıcaktan değil bütün hava değişimlerinden (soğuk, yağmurlu vs.) en çok etkilenen meslek grupları.

İnsan sağlığı için sıcaklık 17°C ile 31°C bandında
Geçtiğimiz günlerde Türk Tabipler Birliği aşırı sıcaklarla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada yer alan bilgilere göre insanların hayatlarını rahat bir biçimde sürdürebildikleri sıcaklık 17°C ile 31°C arası. Aşırı sıcakların sıcak çarpması, ısı senkopu, ısı krampları gibi sıcakla doğrudan ilişkili bir dizi hastalığa neden olabileceğini vurgulayan TTB, asıl tehlikenin ise aşırı sıcakların mevcut kronik hastalıkların kontrolünü zorlaştırarak ağırlaşmasına, dolayısıyla hastane başvurularının artıp, hatta pek çok ölüme neden olabileceği şeklinde ifadelerde de bulundu. Bununla birlikte sıcaklarda dışarı çıkılmaması uyarıları yapılsa da tıpkı koronavirüs pandemisinde olduğu gibi işçiler bu kapsamın dışında kaldı. Aynı zamanda Türkiye’de 60 yaş üstü olup çalışan binlerce insan var. Bu insanların birçoğu inşaat, tarım gibi alanlarda çalışıyor. Bu sektörlerde işlerin süreli olması, kayıt dışı çalışma imkanının diğer sektörlere göre daha kolay olması sonucu bu alanda çalışan ileri yaş gruplu işçiler için sıcaklar daha çok tehlike arz ediyor.

Alınması gereken önlemler
Küresel ısınma ile ilgili alınacak önlemler daha uzun vadeli olsa da mevcut çalışma koşullarına uygun şekilde uygulamaların ve önlemlerinde günlük hayatta yer alması gerekiyor. Ancak eni sonu kapitalizm ucuz, verimli ve kârlı olanı tehlikeli de olsa sonuna kadar kullanıyor. Canlı emeğin yani işçinin ölmesi onun için önlem almaktan daha ucuz ise hiç çekinmeden canlı emeği feda ediyor. Üstüne bir de denetimsizlik söz konusu olunca burjuvazi gözünü dahi kırpmadan hareket ediyor. Alınması gereken örneklere bakacak olursak, işçi sağlığı ve güvenliği için öncelikle dışarıda çalışan işçiler için güneşin en dik geldiği ve sıcaklığın bunaltıcı olduğu saatlerde çalışma yasaklanmalı. Çalışma saatleri ona uygun biçimde düzenlenmeli. Sonuçta işçinin çalışma saatleri değiştirilebilir. Haftalık çalışma süresi geçici olarak azaltılabilir. Çalışılmayan süreler bu durumu takip eden dört ay içerisinde telafi çalışması ile rahatlıkla telafi edilebilir. Bunun yanında çalışma sırasında işçilerin temiz suya erişimi rahat olmalı ve düzenli su alabilmeleri sağlanarak olası dehidrasyon riski azaltılmalıdır. İşçiler güneş ışınlarına maruz kaldıkları için buna uygun giysiler ve ekipmanlar (şapka, gözlük vs) tercih edilmelidir. Bu anlamda bazı ülkelerde işçilere ücretsiz güneş kremi dağıtılmaktadır. Zararlı güneş ışınları işçilerin birçok cilt hastalığına yakalanmasına sebep olmaktadır. İşçilere güneşin etkileri ve sıcak hava koşullarında yaşayabilecekleri sorunlar için hemen müdahale adına ilk yardım eğitimi verilmelidir. Örneğin baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı gibi durumlarda neler yapmaları gerektiği ve fark eder etmez işe ara verip gerekli tıbbi yardımı almaları konusunda hem bilgilendirme yapılıp hem de olanak sunulmalıdır. Dışarıda çalışanlar dışında bir de içeride çalışan işçiler için de havalandırmanın iyi yapılması gerekmektedir. Mümkün mertebe sağlıklı ve ortalama bir hava sıcaklığı elde edecek şekilde klimalar kullanılmalı. Dinlenme saatleri sıcak ortamlarda işçileri rahatlatacak şekilde verilmelidir. Bunlarda sağlanamıyorsa geçici olarak işin yapıldığı yer de değiştirilebilir. Yine toz, duman gibi hali hazırda insan sağlığı için zaten zararlı olan ama işin sonucunda ortaya çıkan maddeler için bunları çekecek yeterli baca ve menfezler yapılmalıdır. Bunlar sıcak hava koşullarında işçiler için çalışmayı daha da çekilmez hale getiren iş çıktılarıdır.

İşçi çalışmaktan kaçınabilir
Gerekli önlemler alınmadığı taktirde hukuken işçi çalışmaktan kaçınabilir veya iş sözleşmesini derhal feshedebilir. Örneğin; sıcaklardan Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2022’de Avrupa’da en az 15 bin kişi öldü. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çalışma koşullarına dair bir dizi önlem alınmış/alınıyor. İtalya’da bunlardan biri. İtalya’da sıcaklardan etkilenen bazı sektörlerde hava sıcaklığının 35°C’nin üzerine çıktığı durumlarda işçinin işe gitmeme hakkı var. Çok yerinde bir düzenleme ancak maalesef bizim ülkemizde konuya dair bir yasal düzenleme söz konusu değil. Ülkemizde bırakın sıcakların 35°C’yi aşmasını 40’lı dereceleri aşmadığı taktirde sıcak hava koşulları tartışma konusu dahi yapılmıyor. O sebeple burada işçi dikkatli şekilde çalışmaktan kaçınmalı veya derhal fesih hakkını kullanmalı yoksa patronun haklı nedenle fesih hakkının doğması işten bile değil. İş hukukumuzun bu alanda düzenlemeler eksik. Aynı zamanda iş hukukumuzda bu alanda ki örnekler diğer işten çıkma sebeplerine göre daha az. Ülkemizde bu konuda atılan adımlar sınırlı veya uyarı çerçevesinde kalıyor. Ancak görünen o ki gelecek yıllarda sıcaklarla ilgili iş akdinin feshi veya çalışma koşullarına dair daha çok tartışmalar yapacağız. Eni sonu bir an evvel çalışma koşulları sıcaklara ve güneş etkilerine uygun biçimde düzenlenmeli. İşçi sağlığı ve güvenliği bağlamında gerekli önlemler alınıp, ilgili bakanlık tarafından denetlemeleri de yapılmalıdır.