MEB, 'bir milyon çocuk işçi' hedefine yıl bitmeden ulaştı

Meslek liselerinde uygulanan ve son günlerde oldukça dikkat çeken Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programının sonuçları daha da görünür olmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), MESEM’le 2023’e kadar ortaokulu bitirmiş bir milyon ‘çocuk işçi’ yaratmayı hedeflemişti.

MEB 2023 hedefine ulaşmayı bırakın, hedefini çoktan gerçekleştirmiş bulunuyor: 1 milyon çocuk işçi ve 1,5 milyar kazanç!

MEB tarafından akademik başarı göstermeyen çocuklar için bir çıkış yolu olarak sunulan MESEM programının ortaokul bitiminden itibaren öğrenci kaydı alması ve çocuk akademik başarı gösterse dahi bu programa kendi ya da aile isteğiyle katılması durumu da MEB’in gerçek niyetini ortaya koymuştu: Devlet eliyle 1 milyon çocuk işçi yaratmak. MESEM’in sayfasın da bizleri karşılayan sayılarla bugün itibariyle en az 1 milyon 60 bin 422 (Sadece bu haberin yapıldığı birkaç saatte bile binden fazla çocuk MESEM öğrencisi oldu) öğrenci ile MEB’in 2023 hedefine çoktan ulaştığını görüyoruz. MEB çocuk işçiliği sayesinde sağladığı ucuz işgücü ile çocukları sermaye sınıfının kanayan yarasına turnike olarak kullanmaya devam ediyor.

MEB’den büyük incelik(!): İş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta
Öğrencileri MESEM’e davet eden MEB, “İş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta” sloganıyla reklam yapıyor. Sorumlu olduğu 14-18 yaş arasındaki çocukları eğitim adı altında çalıştıran devlet, çocuklara iş güvenliği sözü veremiyor ama iş kazası ve meslek hastalığına karşı sigortayı öne çıkarıyor. MEB’in tanıtımında geçen ifadeler şöyle:

34 Alan ve 184 meslek dalı. 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30’u, 12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yüzde 50’si kadar maaş. İş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta.

Asli görevleri arasında olan okul, sınıf, öğretmen ihtiyacının karşılanma noktasında dahi yetersiz kalan MEB, çalışmaya zorlanan çocukların sağlığı ve vücut bütünlüğü konusunda dahi garanti veremez hale geldi.

Ücret alamadığını söyleyen de var
Çocuklara ödenen ücretler İşsizlik Fonu’ndan işletmelere aktarılıyor. Bazı işyerlerinin devletten ödenekleri aldığı halde çocuklara beklenenin altında ya da hiç ödeme yapmadığı, “ödenek gelmedi” gibi geçiştirmelerle başka bir mağduriyete de neden olduğu yönünde şikayetler çeşitli öğrencilerden geliyor.

İkinci hedef 1 milyar 651 milyon lira ile tutturuldu
Meslek liseleri kapsamına göre belli işyerlerini okullarda açarak hem eğitim veriyor, hem de kazanç sağlıyordu. 2022’nin ilk üç ayında bu gelirlerin 225 kat arttığıyla övünen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “2022 yılında mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında üretimden 1,5 milyar lira gelir elde etmeyi hedefliyor” dedi. Birkaç gün önce ise 2022’nin ilk 10 ayında döner sermayelerin elde ettiği geliri açıklayan Özer, 1 milyar 651 milyon lira ile hedefi aştıklarını söyledi. Özer, şunları söyledi:

Döner sermaye işletmesi olan mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızın 2021 yılının ilk on aylık geliri 558 milyon 231 bin lira iken bu miktarda yüzde 196, yaklaşık yüzde 200 oranında artış kaydedilerek 2022 yılının ilk on aylık gelir toplamları 1 milyar 651 milyon liraya ulaştı. Bakanlık olarak bizim 2022 yılındaki hedefimiz 1,5 milyar liralık üretim kapasitesine ulaşmaktı ancak 2022 yılının ilk on ayında hedeflediğimiz bu üretim kapasitesini şimdiden aştık.

Meslek lisesi öğrencileri çocuk işçi verilerine dahil edilmiyor
Türkiye’de çocuk işçiliği verilerine eklenmeyen bu çocuklar haricinde 2 milyonun üzerine çocuk işçi olduğunu ortaya koyan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Çocuk İş Cinayetleri Raporu’na göre, son dokuz yılda en az 556 çocuk iş kazaları yüzünden hayatını kaybetti. Raporda ayrıca göçmen ve mülteci çocukların, mevsimlik işçi çocukların ve çalışmak zorunda kalan ve bu sebeple eğitimden kopan çocukların durumu da gözler önüne seriliyor:

Türkiye’de çocuk işçiliğin gerçek boyutları ise verilerde perdeleniyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik. Öte yandan çocuk işgücü anketleri, Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. Bunlar göz önüne alındığında, bugün Türkiye’de en az 2 milyon (yaz aylarında 4 milyon civarı) çocuk işçi olduğu görülmektedir. Göçmen ve mülteci çocukları, tarım, sanayi, inşaat, ticaret gibi işkollarında günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor. Bu da patronlar açısından, ücret pazarlığı imkânı olmayan, ücret ödemelerini eksik yatırabileceği ya da geciktirebileceği, hakkını aradığında şiddet uygulayabileceği, zorla çalıştırabileceği ek bir çocuk işçi kitlesi anlamına gelmektedir.

Sendika.Org (Merve Büyüktaş)