Türkiye’de çalışanlar stres altında

Çalışma alanlarına ilişkin bilgi sağlayan Belçika merkezli Regus’un isimli şirket yaptırdığı son araştırmaya göre Türkiye’de çalışanlar giderek daha stresli hale geliyor. Dünya çapında 16.000 profesyonelin görüşlerinin alındığı araştırmanın sonuçlarına göre; Türkiye’deki çalışanların yarıdan fazlası (yüzde 59) stres seviyelerinin son bir yıl içerisinde yükseldiğini söylüyor. Ülke içinde gerçekleşen birçok ulusal faktörün yanı sıra dünya ekonomisindeki devamlı düzensizliğin bu artan baskıyı tetiklediği düşünülüyor. Katılımcılar, stres tetikleyicilerinin çoğunlukla kişisel olmaktan ziyade profesyonel kaynaklı olduğunu doğrularken, nedenler listesinin başında iş, müşteri ve bireysel finansman unsurlarının geldiği belirtiliyor. Türkiye’den 116 işletmenin katıldığı araştırmanın yerel sonuçlarına göre, stresin temel sebepleri arasında yüzde 61’i iş, yüzde 44 müşteriler ve yüzde 42’si bireysel finansman olarak gözüküyor. Küresel olarak küçük ölçekli şirketlerin çalışanları arasında müşteri kaynaklı stres yaşama oranı yüzde 42, büyük ölçekli şirketlerde ise yüzde 27. Buna karşılık büyük şirketlerde yönetici kaynaklı stres yaşama oranı yüzde 40, küçük şirketlere göre yüzde 20.

Mutsuz ve sağlıksız

Regus Türkiye Ülke Müdürü Erim Denel konuyu şöyle yorumluyor: “Şüphesiz ki, stresli çalışanlar aynı zamanda mutsuz ve sağlıksız çalışanlar anlamına geliyor. Bu yüzden çalışanlarının daha tatminkar bir hayat sürmesine yardımcı olmayan şirketlerin, kurumlarının içindeki stres seviyelerini ele almada ve analiz etmede başarısız olma ihtimali çok yüksek. Bu ağır stres yükü yalnızca çalışanların değil şirketlerin de üzerine biniyor. Zira şirketler de stresli çalışanların gerektiği gibi performans gösteremediklerini, daha fazla istirahat iznine ihtiyaç duyduklarını ve daha az etkin olduklarını görüyorlar.”

Küresel ortalamalar feci

Araştırmanın küresel ortalamalarına göre; çalışanların yarısı (yüzde 48) yükselen stres seviyelerinden muzdarip. Stresin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki etkileri ile kalp hastalıkları, deri hastalıkları, diyabet ve obezite ile olan ilişkisinden dolayı bu durum daha da endişe verici bir hal alıyor. Katılımcılar tarafından bildirilen üç stres tetikleyicisinden ikisi profesyonel kaynaklı. Listenin başında iş (yüzde 59), kişisel finansman (yüzde 44) ve müşteriler (yüzde 37) geliyor. Çalışanlar “tükenişe” giderek daha fazla yaklaştıkça dünyadaki stres seviyeleri yükselmeye devam ediyor. Bu da kısa vadede çalışanların stres bağlantılı sağlık problemleri, uykusuzluk ve yorgunlukla baş etmeye çalışmasıyla birlikte değerli çalışanların kaybına ve verim düşüşüne yol açıyor. Ancak bu baskının uzun dönem ve zararlı etkilerini tahmin etmek halen çok zor.