İMES Sanayi Sitesinde çalışan çıraklar: Üç kişi çalışıyoruz yine de zor geçiniyoruz

Yapılan son zamla birlikte asgari ücret 11 bin 400 lira olurken, asgari ücretle çalışan işçiler temel tüketim maddelerine yapılan zamlar durdurulmadığı sürece zammın çare olmayacağını söylüyor. Ümraniye’deki İMES Sanayi Sitesi ve civar işletmelerde çalışan genç işçilerden biri “Annem de babam da çalışıyor, yine de benim maaşımı eklemeyince evin masrafına yetmiyor” diyor.

Asgari ücrete zam yapılmadan önce temel tüketim maddelerine gelen zamların durdurulması gerektiğini ifade eden Kadosan Oto Sanayi Sitesinde kaportacı çıraklığı yapan Umut, “Maaşı fazla alsan da bir şeye yaramıyor ki. Maaş eline geçtikten bir hafta sonra eriyip bitiyor. Asgari ücrete 3 bin liraya yakın zam yapıyorlar ama o 3 bin liranın acısını başka zamlarla çıkarmaya devam ediyorlar” diyor.

Seçimden bugüne geçen süreçte özellikle benzin ve sigaraya gelen zamlardan da ayrıca yakınıyor Umut: “Sultanbeyli’de oturuyorum ben. Normalde işe gelirken babamın 95 model arabasını kullanırdım. İyi kötü idare ediyor araba. Çünkü, sabah buraya otobüsle gelmeye kalksan bir buçuk saati buluyor yol. Kendi araban oldu mu yarım saate gelirsin. O yüzden babamın arabasıyla gidip geliyordum. Ama şimdi benzine zam üstüne zam geldi. Arabayı garajdan çıkarmaya korkar oldum. Mecbur bir saat erkenden uyanıp çıkıyorum yola, otobüsle gelip gidiyorum. Yoksa yettiremiyorum parayı.”

"GÜNÜM İŞ YERİNDE GEÇİYOR"
Yine Kadosan’da kaportacı çıraklığı yapan bir başka genç işçiyle konuşuyoruz. Can 17 yaşında. Asgari ücret zammını pek de takip etmediğini söylüyor. Gerekçesi ise aldığı ücretin neredeyse tamamını ailesine vermesi ve kendine anca günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar harçlık alması. “Benim aldığım harçlık bana yetiyor. Onun da sebebini sorarsan, ekonomi iyi olduğu için değil. Bir harcamam yok da o yüzden yetiyor. Günün tamamını iş yerinde geçiriyorum zaten. Sabah kahvaltısını evden getiriyorum ekmek arası, öğlen yemeğini zaten iş yeri karşılıyor. Bazı günler 10 saatten fazla çalışıyoruz. Öyle olunca da eve gidip uyuyorsun zaten. Dışarıda vakit geçirip para harcamaya zaman kalmıyor. Zaman kalsa da yorgunluktan yapasın gelmiyor.”

Kendisine ayırdığı harçlıkla yetinebilse bile ailesinin geçim sıkıntısı olduğunu ve bu yüzden asgari ücrete yapılan zammın yetersiz olduğunu söylüyor Can: “Benim ev geçindirme gibi bir derdim yok bu yaşta. O yüzden bana yetiyor kendime ayırdığım harçlık. Ama aileme yetiyor mu diye sorarsan, yetmiyor. Zaten yetiyor olsa benim aldığım maaşa ihtiyaçları olmazdı. Kendi maaşlarıyla geçinir giderlerdi. Ama annem de babam da çalışıyor, yine de benim maaşımı eklemeyince evin masrafına yetmiyor. 8 bin 500 iken de yetmiyordu, şimdi 11 bin 400 oldu, yine yetmez.”

"BİZE YİNE 8 BİN 500 VERECEKLER"
Bostancı Sanayi’de çalışan MESEM Öğrencisi Hüseyin ise asgari ücrete yapılan zamdan sonra kendi çalıştığı iş yerinde yaşanan bir gelişmeyi aktarıyor: “Benim çalıştığım yerde üç çırak çalışıyoruz biz. Bizden başka dokuz işçi daha var. Normalde biz çırak olduğumuz için asgari ücretin üçte birini almamız gerekiyor. Ama çırak gibi değil, normal bir işçi gibi çalıştığımız için patron bize asgari ücret veriyordu bu zamana kadar. Şimdi yine asgari ücret açıklanır açıklanmaz geldi konuştu işçilerle. Biz yine 8 bin 500 almaya devam edecekmişiz. Normalde zaten hak ettiğimizden fazlasını veriyormuş. O yüzden 11 bin 400 liraya hiç niyetlenmemeliymişiz. Ama o zaman çırakları da çırak gibi çalıştırması gerek. Normal bir işçi gibi çalıştırıp maaş vermeye gelince eksik verirsen haksızlık yapmış olursun.”

Patron kendilerine bu kararı ilettiğinde el mahkum razı geldiklerini söylüyor Hüseyin: “Razı geldik tabii. Kağıtta yazan kural adamdan yana. O da işine geldiği gibi kullanıyor işte kural neyse. Ama şimdilik razı geldik. Zam yeni geldi sonuçta. Bakalım başka iş yerlerindeki patronlar çıraklara ne demişler, bizim patron gibi asgari ücretin altında mı verecek onlar da? Önce bir bekleyip görelim. Ama çırağına asgari ücret veren bir yer de soruştururum bir yandan. Bulursam çıkarım. Niye 3 bin lira daha az maaş almayı kabul edeyim?”

Eren Yüceboy / Evrensel