ASYA AVUSTRALYA İŞÇİ SAĞLIĞI NİSAN 2018 HABERLERİ
PAKİSTAN LİMAN İŞÇİLERİNİN KAZANIMI
Pakistan’da liman işçileri Uluslararası Konteyner Terminal Hizmetleri’nin (ICTSI) baskı, sömürü ve sendikasızlaştırma faaliyetlerine karşı dünyanın dört bir yanındaki tersane işçileri ile her zaman dayanışma içinde olacaklarını bir kez daha tekrarladılar. ICTSI’nin Pakistan’daki firmasında çalışan yüzlerce işçi, ITF üyeleri ve ulaştırma sektöründeki diğer sendikalarla birlikte geçen ay Karaçi’de yürüyüş yaptı.
Liman işçileri başarılı bir toplusözleşme sürecini arkalarında bıraktılar. İmzalanan 2 yıllık TİS’e göre işçi ücretleri yüzde 20 oranında artırılacak ve TİS görüşmelerinden kaynaklı 10 aylık gecikme için de ödeme yapılacak. Toplusözleşmeyle ayrıca 300 geçici işçi de kadrolu oldu.
İŞÇİLER “SAMSUNG’U TEMİZLEYİN” DEDİ
1 Mayıs 2018, Samsung’a Karşı Uluslararası Eylem Günü’ydü. “Temiz Teknoloji” sanayisi efsanesi teşhir edildi. Bütün dünya işçileri için iş güvenliği talep edildi. Dünyanın dört bir yanındaki sağlık, emek ve çevre örgütleri “Samsung’u Temizleyin”* dediler. Bu taleplerin yükseltildiği eylemlerin adresi Amsterdam, Hanoi, Hong Kong, Londra, New York, San Jose ve Seul’dü.
* İşçiler küresel şirketlerin kullandığı “temiz teknoloji” (clean technology) kavramını onlara karşı kullandılar. Fotoğrafta işçiler temiz teknoloji ile çalışırken ölen sınıf kardeşlerinin fotoğraflarını taşıyor. -Çev.
70 YIL İŞBAŞINDA KALAN KRALA HAKARET HÜKÜMLÜSÜ SERBEST
Tayland’da devlet başkanına hakaret ettiği gerekçesiyle 2011’den bu yana hapiste bulunan gazeteci Somyot Prueksakasemsuk serbest bırakıldı. Somyot editörlüğünü yaptığı Voice of Taksin adlı dergide yayınlanan iki makalede eski kral 9. Rama’ya hakaret etme suçundan10 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.
Kral 9. Rama, ülkeyi 1946-2016 yılları arasında, 70 yıl boyunca yönetmişti.
http://www.khaosodenglish.com/featured/2018/04/30/lese-majeste-convict-somyot-freed/
ASYA AVUSTRALYA İŞÇİ SAĞLIĞI MAYIS 2018 HABERLERİ
HAN SANG GYUN ARTIK ÖZGÜR
Güney Kore’de KCTU sendikası eski başkanı Han Sang Gyun hapisten çıktı. İşçiler tarafından çiçeklerle karşılanan Han, tutuklu bulunan KCTU genel sekreteri Lee Young-joo’nun serbest bırakılması, ILO sözleşmelerinin onaylanması ve emeğe saygı duyan bir toplum için mücadele sözü verdi.
14 Kasım 2015’te hükümetin iş yasasında patronlar adına yapmak istediği değişikliği protesto eylemlerinden dolayı kadın sendikacı Lee Young-joo hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştı. Kore eski devlet başkanı Park’ın 2017 yılında kitle gösterileriyle devrilmesinden sonra 6444 kişi için af ilan edilmiş fakat Han ve Lee’nin cezaları düşürülmemişti.
Kore’de sendikalar hükümetin çalışma saatlerini uzatmasına karşı mücadele ediyor. Mevcut yasaya göre günde 8 haftada 40 saat olan işgününe ek olarak 12 saat fazla mesai yapılabiliyor ve prim ödeniyor. Ancak hükümet çalışma haftasını yeniden tanımlamak istiyor. Buna göre işçiler Pazartesiden Cumaya 40 saat çalışacak, ayrıca 12 saat fazla mesai yapacak ve primi de ancak Cumartesi ve Pazar günleri sekiz saat çalışarak alacak. İş yasasındaki bu değişiklikle Güney Kore 68 saat ile en uzun haftalık çalışma süresi olan ülke durumuna gelecek.
https://www.facebook.com/AAWL.Solidarity/posts/10155331916702115
SUÇ ORTAĞI
Mobil telefon takıntımızın bedelini işçiler ödüyor. Bir elime telefon ekranını bir elime temizli. k bezini alıyordum. Yemek ve uyumak dışında tek işim, silmekti,” diyor
Ergen yaştaki bir işçi “iPhone ekranları ve Nokia ekranları vardı.
Cep telefonları, akıllı telefonlar ve tabletler iletişim yöntemlerimizde devrim yaptı ama bağımlısı olduğumuz bu teknolojinin toksik sonuçları var.
Genç bir işçi, “Kimyasal maddelerle çalıştığımızı biliyordum ama zehirli olduğundan haberim yoktu,” diyor.
Dünyanın tüketici elektroniğinin yaklaşık yüzde 90’ı Çin’de üretiliyor. Bunlar için malzeme üreten fabrikalar genç işçilerle dolu. İşçilerden bazıları zehirli kimyasallara maruz kalmış durumda.
İşçiler şöyle diyor: “Herkeste aynı belirtiler vardı. Yürürken bacaklarım eşit değilmiş gibi duruyordu. İki dakikalık yolu 10 dakikada yürüyebiliyordum. Bacaklarım çok ağırlaşmıştı.”
Çoğumuzun kullandığı ürünlerin üretildiği fabrikalarda dört yıl boyunca gizlice yapılan çekimlerle işçilerin zararlı kimyasallara nasıl maruz kaldığı ortaya çıktı. Hasta bir işçinin babası, “Kullandığı temizleme solusyonundan oldu bu, içinde benzen vardı, “ diyor. İşçilerin kanserojen bir madde olan benzen kullanımı sonucıu lösemiye yakalandığının ve n-heksan kimyasalının sinir sistemine zarar verdiğinin ortaya çıkması üzerine Apple bu maddeleri yasaklamak zorunda kaldı.
http://www.abc.net.au/4corners/complicit/9772492
İŞÇİLERİN BAYILMASI BİREYSEL BİR SORUN DEĞİLDİR
Kamboçya Sendikalar Konfederasyonu (CCU) Ulusal Sosyal Sigorta Fonu’nun işçilerin işyerinde bayılması ile ilgili açıklamasını eleştirdi.
İşçilerin kanındaki temel mineral seviyelerinin düşmesinden kaynaklanın bayılmalar, Sosyal Sigorta’nın açıklamasında çalışma koşulları ile ilgisi olmayan kazalar olarak sınıflandırılmıştı. göre, 1 Haziran itibarıyla bu tür olaylar bireysel sağlık sorunları olarak kabul edilecek. Dolayısıyla işçiler herhangi bir tazminata hak kazanamayacaklar. Direkt işyerinde yaşanan bir olay sonucu bayılma meydana gelirse sigorta işçiye ve ailesine o zaman tazminat ödeyecek.
Kamboçya Sendikalar Konfederasyonu ise bayılma olaylarında sorumluluğun şirkete ait olduğunun kabul edilmesi ve işçiye ve ailesine tam tazminat ödenmesi gerektiğini belirtti. Sosyal sigorta bu açıklama nedeniyle itibarının zedendiği gerekçesiyle Sendikalar Federasyonu hakkında suç. duyurusunda bulundu!
https://www.phnompenhpost.com/national/union-group-slams-nssf-fainting-move
İNŞAAT MALZEMELERİ DEVİ JAMES HARDIE ASBEST SAÇIYOR
İnşaat malzemeleri devi James Hardie’nin ürünlerinin asbest kullanımı nedeniyle kansere yol açtığı gerekçesiyle açılan tazminat davaları geçen yıl zirve yaptı. Hardie aleyhine akciğer zarı kanserinden (mezotelyom) dolayı tazminat talepleri artınca aktüerler şirket borçlarını yüzde 12 artırarak 195 milyon dolara yükseltti.
1987’den bu yana asbestli ürün imalat ve dağıtımı yapan James Hardie, serbest nakit akışının yüzde 35’ini asbest kurbanları için kurulan bir fona aktarmak zorunda. Bir rapora göre 2018 mali yılında şirketin sorumlu olduğu 392 mezotelyom vakası kaydedildi. Bu rakam 2017 yılına göre yüzde 5 daha fazla. Asbest uzmanları tazminat taleplerinin “üçüncü dalga” asbest kurba. nlarından geldiğini söylüyor. Buna göre başlangıçta asbestten zarar görenler James Hardie madenlerinde çalışanlardı. Üçüncü dalga ise çevre dolayımıyla maruz kalanlar, çalıştıkları hastane, okul vb.de asbest lifi kullanılmış ya da evleri tadilattan geçirilmiş olanlar.
Avustralya’da her yıl 700 mezotelyom vakası kaydedildiği ve hastalıktan dolayı 700 kişinin öldüğü belirtiliyor. Asbeste maruz kalma ile kanser teşhisi arasındaki süre ise 30-40 arasında. Rakamlar düzenli bir şekilde artış gösteriyor. Asbest konusunda uzman bir avukat olan Tanya Segelov, asbes hastası müvekkillerinin yarıdan fazlasının evleri tadilattan geçirilirken ölümcül asbest liflerine maruz kalmış olduklarını belirtiyor. Her üç evden birinden asbest var.
Ancak James Hardie'nin satışları da artmaya devam ediyor. Şirket CEO’su Louis Gries ABD ve Avustralya pazarlarında yüksek performans göstermeye devam edeceklerini söyledi.
HİNDİSTAN’DA DÖKÜM TESİSİ PROTESTOLAR SONUCU KAPATILDI
Hindistan’ın güneyindeki Tamil eyaletinde büyük bir bakır döküm tesisi kapatıldı. Kapatma kararı liman kenti Tuticorin halkının protesto eylemlerinde 13 kişinin polis tarafından öldürülmesinin ardından alındı.
Kent sakinleri çevreye zarar veren tesisin kapatılmasını aylardır talep ediyorlardı. Tesisin çalışma süresi Nisan ayında dolmuştu. 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalar iki gün sürdü. Mahkemenin kapatma kararına rağmen Vedanta şirketi kapasitesini iki katına çıkaracağını açıkladı.
Döküm tesisi bölgedeki yeraltı suyunu kirletiyor ve balıkçılık endüstrisine zarar veriyor.
https://www.bbc.com/news/world-asia-india-44234715
KORE’DE 2 SAATLİK İŞ BIRAKMA
Kore’de 80.000 işçi KCTU sendika federasyonunun çağrısıyla 2 saat iş bıraktı. İşçiler Asgari Ücret Yasasında ücretleri artırmayı engelleyen değişikliği protesto ettiler.
Hyundai Motor işçileri iki vardiyada da grev yaptılar. GM’de karar işçi meclisinden çıktı. Kia Motor, Hyundai Ağır Sanayi patronları işçilerin “yasadışı grev” yaptığını söyeyerek yıldırmaya çalıştı. Grevin yanı sıra başta Seul olmak üzere yürüyüşler de yapıldı.
Ancak yasa meclisten geçti.
https://www.facebook.com/AAWL.Solidarity/posts/10155345607257115
KAZAKİSTAN’DA SENDİKA LİDERİ TAHLİYE EDİLDİ
Kazakistan’da Kazakistan Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (KNPRK) sendikası başkan yardımcısı ve petrol şirketi OCC’de sendikanın çalışma müfettişi Nurbek Kushakbayev 28 Mayıs’ta tutuklu bulunduğu Pavlodar hapishanesinden tahliye edildi. OCC’deki sendika eski başkanı Amin Yeleusinov da ondan bir hafta önce serbest kaldı.
Kushakbayev, 7 Nisan 2017’de sendikanın kapatılmasına karşı yasadışı grev örgütlemekten 2,5 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. An KazMunaiGas’a bağlı.
OCC’deki sendika da kapatılmakla yüzyüze. OCC, Kazakistan’da devlete ait en büyük petrol ve gaz şirketi olan KazMunaiGas’a bağlı. KazMunaiGas ise 2011 yılında 17 işçinin yaşamını yitirdiği olaylarla hatırlanıyor.
ÜRDÜN’DE VERGİ ZAMMINA KARŞI PROTESTOLAR
Ürdün’de binlerce kişi vergilerde büyük bir artış öngören yasa teklifine karşı greve gitti. Grev ve gösterilere doktorlar, gazeteciler, banka işçileri dahil büyük bir katılım oldu.
Yasa teklifi üç yıllık IMF programının bir parçası ve gelir vergisi limitini çok aşağı çekiyor. Grev ve gösterilerin siyasi partiler değil 33 dernek tarafından organize edilmesi bu eylemin ayırdedici tarafı oldu. Ürdün Tabipler Birliği’nin katılımı ile Amman’da iki büyük hastane acil vakalar dışında çalışmadı. Dükkan ve işyerlerinin büyük bölümü açılmadı. Çiftçilerle gıda tüccarları da eyleme katılınca marketlere, kasaplara sebze, meyve ve et teslimatı yapılmadı. Öğretmenlerin katılımına rağmen final sınavları yapıldı.
Yeni yasaya göre 18 yaş üzeri herkesin vergi ödemesi gerekiyor ve ödememenin cezası 3 ila 10 yıl arası hapis. Göstericiler 2011 Arap baharı ayaklanmalarında kullanılan sloganları attılar, pankart ve dövizler taşıdılar. Bunlardan biri de “Yarın yaşayabilmek için bugün grev yapıyorum”.
https://www.middleeasteye.net/news/jordanians-strike-income-tax-law-draft-King-Abdullah
ASYA AVUSTRALYA İŞÇİ SAĞLIĞI HAZİRAN 2018 HABERLERİ
SUUDİ ARABİSTAN’DAKİ EV İŞÇİLERİNE TACİZE SON VERİLSİN
Bangladeş’te göçmen hakları savunucusu örgütler ve tecavüze uğramış olan eski ev işçileri Bangladeş devletini Suudi Arabistan’daki ev işçilerinin haklarını korumaya çağırdı. Çağrı, Suudi makamlarının cinsel tacizi suç kapsamına almasından sonra yapıldı.
Suudi Arabistan’da çalışan çok sayıda Bangladeşli kadın patronlarının fiziksel ve cinsel tacizine uğramış olarak dönüyor. Göçmen hakları örgütleri son beş ayda en az 2.000 kadının taciz şikayetinde bulunup Bangladeş’e döndüğünü açıkladı. Bangladeş. li ev işçileri işkenceye uğruyor, cinsel ve fiziksel tacizle karşılaşıyor ve hatta tecavüz ediliyor.
Bangladeş hükümeti bu şikayetler karşısında sessiz kalıyor ve ev işçilerini “hikaye uydurmakla” suçluyor. Şimdiye dek Suudi makamları hiçbir ev işçisinin şikayetini işleme koymadı ve patronları soruşturmadı. Bangladeş hükümeti ise onların Suudi kültürüne entegre olamadığını iddia etti.
ADIDAS VE NIKE FUTBOLCULARA MİLYARLAR ÖDÜYOR AMA KADIN İŞÇİLERE İNSANCA ÜCRET ÖDEMİYOR
Milyonlarca insan Dünya Kupası’nda takımlarına tezahürat yaparken “Foul Play” (cinayet) başlıklı bir rapor da okupanın en büyük sponsorlarından Adidas ve Nike’ın futbolcu forma ve ayakkabılarını üreten tedarik zincirlerinde çalışan kadın işçilerin aldığı sefalet ücretini bir kez daha gözler önüne serdi.
Adidas ve Nike Dünya Kupası’nda 32 takımdan 22’sinin sponsoru. Son on yılda pazarlama ve sponsorluk bütçeleri iki katına çıktı. Alman milli takımı gelecek Dünya Kupası’na dek Adidas’tan yılda 65 milyon dolar alacak. Ki bu meblağ bu yıl sona eren anlaşmadakinin üç katı. Fransız milli takımı ise Nike ile 50,5 milyon gibi bir rakama imza atabilir.
Bu markaların kıyafetleri Endonezya’da dikiliyor. Konfeksiyon işçilerinin yüzde 80’i kadın ve ayda 82 ila 200 euro ücret alıyorlar. Sadece temel ihtiyaçlarının karşılanması için ise 363 euro gerekiyor. Adidas’la Nike’ın sponsorluk bütçelerini artırmalarının faturasını Çin, Vietnam, Endonezya ve Kamboçya’daki işçiler ödüyor.
2011 yılında Adidas, Nike ve diğer dört sporcu kıyafeti markası ile işçiler arasında görüşmeler yapılıp anlaşma imzalandı. Fakat pratikte işçilerin koşullarında hiçbir ilerleme yok. Endonezya’da üretilen bir tişörtten işçiye düşen, fiyatın yüzde 1’i.
COCA COLA BİR SERİ KATİL
Coca-Cola’nın insan hakları ihlalleri biriktikçe birikiyor. Coke bir seri katil.
Endonezya’da Coca-Cola şişeleme tesisi Amatil işçilerin bağımsız demokratik sendika kurma haklarına saldırıyor.
Haiti’deki şişeleme tesisi La Brasserie de la Couronne da işçilerin örgütlenme haklarını sistematik olarak çiğniyor.
Filipinler’in en büyük Coca-Cola şişeleme firması FEMSA kitlesel işten çıkarmalar ve işçilerin toplu pazarlık hakkının sürekli reddedilmesi ile tanınıyor.
ABD’de şişeleme tesisi Coca-Cola Bottling Company of Northern New England pahalı bir danışmanlık firması kiraladı. Bu firma Greenfield, Massachusetts’deki bir grup işçiyi sendikaya girmemeleri konusunda ikna etmek üzere yönetimi temsilen toplantı yaptıklarını açıkladı.
Bu saldırganlık şişeleme tesisleri ile sınırlı değil. Coca-Cola’nın “gizli formüllü” şurup konsantresinin üretildiği Drogheda, İrlanda’daki tesisi kapatıldı. Burada güçlü bir sendikal örgütleme vardı. Athy’deki tesis de kapatıldı. Coca-Cola, Ballina’daki tesislerde IUF’e bağlı SIPTU’da örgütlenmek isteyen işçilerle görüşmeyi de reddetti.
https://www.iufcampaigns.org/campaigns/show_campaign.cgi?c=1112
PRICOL YÖNETİMİ VAZGEÇMİYOR
Coimbatore’de kurulu otomotiv parçaları imalat fabrikası Pricol’de mücadele sürüyor. Toplusözleşme görüşmeleri yaklaşırken, AICCTU’ya (Hindistan Sendikalar Merkez Konseyi) bağlı Kovai Mavatta Pricol Thozhilalargal Sangam sendikası bir kez daha baskılarla karşı karşıya. Sendikaya üye 900’den fazla işçiye eğitim yardımı, kullanılmayan izinlerin paraya çevrilmesi ve kıyafet yardımı yapılması kabul edilmiyor. Şirket merkezinin önünde protesto eylemi yaptıkları gerekçesiyle 20’den fazla işçiye üç gün uzaklaştırma cezası verildi
Pricol yönetimi sendikaya karşı saldırgan tutumu ile biliniyor. 2009’da İnsan Kaynakları müdürü Roy George’un ölümü nedeniyle iki işçi hala haksız yere hapiste tutuluyor. Şirket sendikayı ancak bu olayın ardından kabul etmişti. O tarihten bu yana iki kez toplusözleşme yapıldı. 2012’deki sözleşme dört yıllıktı. Pricol bu yılın Temmuz ayında yapılacak toplusözleşme görüşmelerini reddediyor.
http://tnlabour.in/automobile-industry/6881
NUTRIASIA GREVİNDE TUTUKLAMALAR
NutriAsia işçileri grevlerinin 12. gününde Marilao polisinin saldırısına uğradı. On kamyon dolusu polis NutriAsia işçilerinin grev çadırını sardı ve işçilerin ailelerinin ve destekçilerin girmesini engelledi. Basın mensuplarının yayın yapmasını engelleyerek işçileri hint kamışından sopalarla ve coplarla dayaktan geçirdi. Ondokuz işçi ile Filipin Öğrenci Birliği üyesi bir lise öğrencisi karakola götürüldü.
NutriAsia işçileri 50 işçinin işten çıkarılması üzerine greve gitmişlerdi. İşçilerin çoğu on yıldan fazladır işyerinde çalışmasına rağmen hala sözleşmeli çalışıyor. Sekiz saatte 380 P yani 7 dolar alıyorlar. İzin günleri yok, hastalık izni alamıyorlar.
1400 işçinin çalıştığı NutriAsia, Filipinler’in en büyük baharat fabrikalarından biri.
http://bulatlat.com/main/2018/06/14/20-arrested-scores-wounded-violent-dispersal-nutriasia-strike/
KORE ORACLE İŞÇİLERİNİN GREVİ SÜRÜYOR
Enformasyon teknolojileri devi Oracle’ın Kore işletmesinde çalışan işçiler 16 Mayıs’tan beri grevde. Oracle Kore İşçi Sendikası’na üye işçiler Ekim 2017’de örgütlendiler. İlk talepleri eşitsiz ve şeffaf olmayan ücret ve tazminat sisteminin değiştirilmesi oldu. Ortalama çalışma süresi haftada 80-100 saatti ve 10 yıldır işçiler zam yüzü görmemişti. Şirket 2017’de 100 işçiyi işten attı ve temsilcileri tanımayı reddetti.
Oracle dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri. 2017 yılında 9 milyar dolardan fazla kar etti. Şirket kurucularından ve Oracle’ın şimdiki CEO’su Larry Ellison da dünyanın sekizinci zengin kişisi.
https://www.uniglobalunion.org/news/oracle-korea-workers-continue-strike
ASYA AVUSTRALYA İŞÇİ SAĞLIĞI TEMMUZ 2018 HABERLERİ
MARRIOTT OTELLERİNDE TACİZE KARŞI KÜRESEL EYLEM
Dünyanın farklı yerlerindeki 566 Marriott otelinde çalışan IUF üyesi (Gıda, Çiftlik ve Otel İşçileri Birliği) işçiler, 27 Haziran’da gerçekleştirdikleri birleşik eylemde dünyanın en bu en büyük otel grubuna çağrıda bulunarak otel işçilerine yönelik cinsel tacize karşı koruma talebinde bulundular.
Uluslararası kampanyanın ilk etabında Avusturya, Çin/Hong Kong, Fransa, Hindistan, Endonezya, Maldivler, Nepal, Filipinler, Samoa, Güney Afrika, İsveç ve Tayland’da toplantı ve gösteriler yapıldı. İşçilerin korunması talebi ile ilgili eğitim ve diğer etkinlikler düzenlendi.
Kanada ve ABD’de de binlerce Marriott işçisi daha güvenli çalışma koşulları, cinsel tacizden koruma ve işyerinde söz hakkı talep etti. Eyleme UNITE HERE sendikasında örgütlü işçilerin yanı sıra sendikasız otel işçileri de katıldı. “Tek iş yetmeli!” sloganıyla işçiler onurlu bir şekilde çalışmak, ailelerini geçindirmek ve emekli olmak istediklerini haykırdılar.
http://www.iuf.org/w/?q=node/6258
JAPONYA’DA KAROŞİ SINIRI AŞILIYOR
Japonya’da Başbakan Abe Shinzo hükümetinin hazırladığı “çalışma tarzı reformu”, meclisten geçerek yasalaştı. Yüksek vasıflı ve yüksek ücretli kafa işçilerinin çalışma saatlerine ilişki düzenlemeleri yürürlükten kaldıran yasanın karoşi vakalarını artırması bekleniyor. İşçi örgütleri, hukukçular, karoşiden ölenlerin aileleri derneği ve çok sayıda kişi yasaya karşı. Ancak koalisyon hükümeti, Japon İş Federasyonu ve hükümet yanlısı aydınlar bu itirazı umursamadı. Çalışma Standartları Yasasının içi boşaltıldı. Ulusal Sendikalar Konfederasyonu (Zenroren) yasayı şiddetle protesto ediyor.
“Yüksek vasıflı, yüksek ücretli kafa emekçileri” sistemi onların iş üzerinde karar verme imkanlarını tümden ortadan kaldırarak patronların işçileri kesintisiz 48 gün ve bu süre zarfında aralıksız 24 saat çalıştırmasını mümkün kılıyor. İşçilerin yasal olarak yılda 6.000 saat çalıştırılması yasal olarak artık mümkün. Hükümet önerilen sistem sayesinde çalışanların çalışmalarını kendilerinin düzenleyebileceğini savundu fakat bu doğru değil.
Yasaya göre işçilerin sağlık koşullarından patronlar sorumlu fakat işle bağlantılı hastalık veya yaralanmalardan dolayı tazminat talebinde bulunulamayacak. Bu gibi talepler halinde Ulusal Standartlar Müfettişlik Ofisi çalışılan saatler üzerinde kişisel bilgisayar kayıtları ya da işçinin meslektaşlarının tanıklıklarına dayalı olarak inceleme yapacak. Yeni sistem patrona işçiler fazla mesai ücreti ödemeksizin çalışmaya zorlama imkanı veriyor. Ayın başı ve sonunda işçileri 160 saat çalışmaya zorlamak mümkün. Karoşi sınırı aşılıyor.
Zenroren sendikasının açıklamasında, “İş yasası dünya işçilerinin mücadelesinin ürünüdür. Abe yönetiminin iş yasasını daha da geriletip işçileri daha da fazla çalışmaya zorlaması, iş yasasına vurulmuş bir darbedir. Japon işçilerinin istihdam politikasının işçileri korumasını sağlamak için yasayı parçalaması gerekiyor. Zenroren, insanların günde 8 saat çalışıp insanca bir hayat süreceği bir toplum için her şeyi yapma konusunda kararlıdır,” deniyor.
https://sigtur.com/images/Japan_work_style_reforms.jpg
https://sigtur.com/latest-stories/zenroren-protests-against-enactment-of-work-style-reform.html
MADEN PATRONLARI 22 YILA MAHKUM OLDU
Türkiye’de 301 işçinin ölümüne sebep olan patlamada mahkeme madenin yöneticilerine ağır cezalar verdi.
3 yıldan uzun süredir devam eden davada mahkeme Soma madeninin eski CEO’su Can Gürkan’ı 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Madenin genel müdürü Ramazan Doğru 22 yıl, operasyonlar direktörü Akın Çelik 18,5 ve yardımyıl cısı İsmail Adalı’ya 22,5 yıl ceza verildi.
Soma faciası, bir maden ocağının içinde 800 kadar madencinin bulunduğu sırada meydana gelmiş, ocağı alevlerı ve karbon monoksit gazı kaplamıştı. Müfettiş raporları olaydan günler önce ocaktaki kömürün için için yanarak toksik gazlar çıkarmakta olduğunu söylüyor. Yine rapora göre ocakta karbon monoksit detektörleri eksik, gaz maskeleri yetersiz ve havalandırma kötü durumdaydı.
Kurbanların ailelerinin avukatları Soma patronla.
ÇİN’DE DE PATLAMA
Çin’in güneybatısındaki bir kimyasal tesiste meydana gelen patlamada 19 işçi öldü, 12 işçi yaralandı. Bu, dünyanın en büyük kimyasal malzeme üreticisi olan Yibin Hengda Technology fabrikasında meydana gelen son patlama oldu.
Gıda ve eczacılık endüstrileri için kimyasal madde üretilen üç katlı üç binadan oluşan tesis patlamayla birlikte iskelete dönüştü.
Çin’de kimyasal tesisleri ile kömür madenlerindeki patlamalar güvenlik önlemlerine odaklanılmasını getirmişti. Çin’in hızlı büyümesi iş cinayetleri ile başabaş gidiyor. 2015’te kuzeydeki liman kenti Tianjin’de meydana gelen patlamada 165 işçi can verdi. Geçen yıl da Shandong eyaletindeki petrokimya tesisindeki patlama sekiz işçinin ölümüne, dokuzunun yaralanmasına yol açtı.
SAMSUNG’U DURDURUN! ÖLÜMLERE SON!
SAMSUNG’DA OTURMA EYLEMİ 1023. GÜNDE KAZANIMLA SONA ERDİ
24 Temmuz günü SHARPS ile Samsung Electronics arasında bir arabuluculuk komitesi aracılığıyla anlaşma imzalandı. Buna göre Ekim ayı itibarıyla Samsung meslek hastalığı kurbanlarından resmen özür dileyecek, onlara yeni kriterlere göre tazminat ödeyecek ve işyerindeki güvenlik önlemlerini gözden geçirecek.
2007 yılında Samsung’da çalışmakta olan 21 yaşındaki kızını lösemiden kaybeden SHARPS kurucusu Hwang Sang-ki, “Bu sorunların işçilerin hastalığa yakalanıp ölmelerinden on yıldan fazla süre sonra bile çözülmemesi çok acı,” diyor.
Samsung’un başkan vekili Kim Sung-sik ise şirketin arabuluculuk komitesi ile işbirliği yapacağını söylüyor. Zira şirketin imajını düzeltmeye ihtiyacı var. Ama Samsung’u dize getiren skandallar değil SHARPS’ın direşken kampanyası oldu.
SHARPS’ın anlaşmaya ilişkin açıklamasında, “İki taraf arasında doğrudan diyalog yerine arabuluculukla sonuçlanması yetersizlik hissi veriyor. Fakat asıl önemli olan bu kadar uzun ve zor bir dönem boyunca direnmemizdir,” deniyor. “Arabuluculuk Komitesinin meslek hastalığının üzerine gitmek için harcadığı zaman ve çabayı takdir ediyoruz. Aslında işin başında detayları bilmeden bir arabuluculuk teklifini kabul etmek kolay değildi. Başlangıç adımı için komiteye meslek hastalığını geniş bir sosyal gündem olarak ele alması ve çözümüne de öyle yaklaşması konusunda güvendik. Komitenin arabulucu olarak önerisini kabul etmek Samsung için kolay olmadı. Umarız toplumun istek ve talepleri Samsung’a ulaşmıştır. Bizi iki kış ve üç yaz mevsimi boyunca destekleyenlere tüm kalbimizle teşekkür ederiz. Soğuktan kırılırken, sıcaktan yanarken direniş çadırımızın ne zemini ne tavanı vardı. 7 Ekim 2015’te başladığımızda kafamızda iki şey vardı umutsuzca: Bütün dünyaya Samsung’un meslek hastalıkları meselesinin devam ettiğini duyurmak ve Samsung’la kesilen görüşmelerin yeniden başlamasını sağlamak. 1000 günden fazla sokaklarda direnerek ikisini de elde ettik. Şimdi bedenlerimizi ve ruhlarımızı yeniden canlandıracağız. Bu anlaşmayla ilk düğümü attık. Hepinizi bizimle birlikte bu anlaşmanın uygulanmasını denetlemeye çağırıyoruz.”
Çeviren: Nilgün Güngör