Hwasung hapishanesinde tutuklu bulunan KCTU eski başkanı Han Sang-gyun, KMWU Ssangyong Motor bölümü işçileri ile dayanışma amacıyla 28 Mart'ta açlık grevine başladı. Han, açlık grevindeki Kim'i hapishaneden destekleyeceğini açıkladı ve açlık grevinin 30. gününde olan Ssanyong Motor Bölümünün açlık grevine son vermesi çağrısında bulundu.
Grevin talepleri şunlar: İşten atılan 120 Ssangyong Motor işçisinin geri alınması; sendika ve işçilere açılan hasar tazminat davalarının düşürülmesi; Ssangyong'da 2009 grevi sırasında uygulanan devlet destekli şiddete ilişkin gerçeklerin açıklanması, insan haklarını ihlal eden sorumluların cezalandırılması.
Hindistan, Müslümanlar üzerindeki baskılara devam ediyor. Assam eyaletinde vatandaşlık kayıtları güncelleniyor ve çoğu Bangal kökenli Müslümanlar 60 yıldan fazladır yaşadıkları yerlerden vatandaşlıkları "yasadışı" ilan edilerek sürülüyorlar. Eyalet sakinlerinin nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine başvurup vatandaşlık kayıtlarını yenilemeleri için 31 Mayıs'a kadar vakitleri var. Yüksek Mahkeme bu sürenin uzatılmayacağını açıkladı. Bu durum 5 milyon kadar Hindistan vatandaşını oy kullanma hakkını kaybetme riski ile karşı karşıya bırakıyor. Devlet başkanı Nahendra Modi ve partisi Bharatiya Janata (BJP) koyu Hint şovenisti. Modi'nin Gujarat eyaletinin başbakanı olduğu 2002 isyanları sırasında 1000 Müslüman katledilmişti. Tecavüz edilen ve sokaklarda dövülenlerin sayısı ise bilinmiyor. Etnik ve dinsel köken ya da vatandaşlık statüsü gibi sebeplere dayalı bölünmeler yalnızca savaş kışkırtıcısı kapitalistlere hizmet ediyor. İşçiler bu gibi cemaatçilikleri reddetmeli ve ortak taleplerimiz için mücadele birliğini oluşturmalılar.
İsrail askerleri Gazze şeridindeki gösterilerde en az 15 Filistinliyi katletti ve 1.400'den fazlasını yaraladı. Altı hafta boyunca sürdürülmesi planlanan yürüyüşe "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı verilmişti. Bu alan 11 yıldan bu yana İsrail ve Mısır tarafından zorla bloke ediliyor. Eylemler 15 Mayıs'ta İsrail devletinin kuruluşunun 70. yıldönümü olan al Nakba'ya kadar devam edecek.
Avustralya Asya İşçi Ağları (AAWL) ırkçılığın işçi hareketi üzerindeki bölücü etkilerine ilişkin bir toplantı düzenliyor. Kapitalistler işçilerin örgütlenmesine karşı pek çok silaha sahipler. Umutsuzluk içindeki göçmen işçilerin çaresizliğinden faydalanıp daha düşük ücretle çalıştırıyor; gittikleri ülkede düzgün ücret ve çalışma imkanları sınırlı geçici işçileri işe alıyorlar. Kapitalistlerin çıkardığı ve yürüttüğü savaşlar sonucu göç etmek zorunda kalan insanlar kendilerine yaşayacak yer bulamıyor. Buna karşı nasıl ne yapmalıyız? Dünyanın dört bir yanında bu kadar çok savaşın yaşandığı bir dönemde ırkçılıkla nasıl mücadele edeceğiz? AAWL her yerde işçilerin uluslararası dayanışmasını sağlayacak bir strateji inşa ederken mültecilere, göçmenlere ve kendi ülkelerinin dışında çalışan işçilere yoğunlaşıyor.
Geçtiğimiz Cuma günü yaklaşık 50 Myanmar'lı işçinin bulunduğu iki katlı otobüste çıkan yangında 20 kişi can verdi. İşçiler Tayland/Myanmar sınırından toplanmışlardı ve Pathum Thani eyaletine gidiyorlardı. Facianın sebebi tam olarak bilinmiyor ancak, olayın kendisi Myanmar'dan gelen göçmen işçilerin güvencesiz ve güvenlikten yoksun çalışma koşullarına ışık tutuyor. Tayland'ın hafif sanayi, tarım ve su ürünleri sektörlerinde milyonlarca göçmen işçi vahşi bir sömürü altında ve bunların çoğunluğunu da Myanmar'dan gelenler oluşturuyor.
Avustralya'nın Melbourne kentinde bulunan küresel Yakult şirketinde çalışan işçiler 10 günlük bir grevi kazanımla sonuçlandırdılar. İşçiler toplu sözleşme sürecindeydi ve ücretlerinin geçinebilecek düzeye çekilmesini istiyorlardı. İşçiler bağlı bulundukları Ulusal İşçi Birliği ve diğer işyerlerinden de destek gördüler.
HİNDİSTAN'DA LASTİK İŞÇİLERİ MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR
Tamil Nadu'nun Kachipuram ilçesinde bulunan JK Tyres lastik fabrikasında çalışan 700'ü aşkın işçi toplu sözleşme süreçlerinin uyuşmazlığa gitmesi sonucu 23 Mart'tan bu yana grevde. Geçtiğimiz yıl işçiler başarıyla sonuçlanan grev sayesinde sendikalarını kabul ettirmiş ve önceki dönemde işten çıkarılan işçilerin geri alınmasını sağlamışlardı. O zamandan bu yana işletme yönetimi ücret talepleri üzerinde görüşme yapmayı reddediyor ve işçilere ulaşılması imkansız üretim hedefleri koyarak baskı yapıyordu. İşçiler talepleri kabul edilene dek mücadele etmeye kararlı.