24 Ocak Asya Avustralya İşçi Sağlığı Haberleri

TAYLAND'DA CUNTA KARŞITI YÜRÜYÜŞ ENGELLENDİ
Tayland'da geçtiğimiz Cumartesi günü başkent Bangkok'tan ülkenin kuzeyindeki Khon Kaen'e yapılmak istenen protesto yürüyüşü yüzlerce polis tarafından engellendi.
 
2014 yılından bu yana askeri cunta ile yönetilen Tayland'da gösteriler gitgide azaldı. Bunun bir sebebi de cuntanın toplantı ve gösterileri yasaklaması.
 
Birleşmiş Milletler'in Tayland'daki durumdan dolayı "endişeli" olduğunu belirtiyor. Devlet başkanına hakaretten dolayı pek çok kişi mahkum ediliyor, ifade özgürlüğü engelleniyor.
 
Protestoculardan biri "Cuntaya Tayland'ı çok geriye götürdünüz demek istiyoruz. Tarım bakanlığı generallerden oluşuyor. Generallerden!" dedi. Sosyal medya üzerinden canlı yayınlanan gösteriye 200 civarında gösterici katıldı. Gösteriye katılanlar alternatif tarım, maden karşıtı ve sağlık ağları gibi farklı örgütlenmelere mensuplar.
 
Cuntayı veya kraliyet ailesini eleştiren sosyal medya içeriklerinin paylaşılması Tayland yasalarına göre hapisle sonuçlanabiliyor. 
 
Göstericilerden biri "Bu bir dostluk yürüyüşü. Bu darbe yönetiminin kurulmasından beri ne konuşma ne eylem özgürlüğümüz var. Cuntanın bizi duymasını istiyoruz," dedi.
 

TAYVAN'DA EN KÖTÜ İŞ YASASI YOLDA
Tayvan'da sendikalar şimdiye dek yapılanların en kötüsü olarak değerlendirdikleri iş yasası değişikliğine karşı mücadeleye hazırlanıyor.
 
Tayvan'da iş yasasında yapılan son değişiklikle patronlar işçileri 8 saatlik dinlenme süresi verilerek 12 gün üstüste çalıştırabilecek. Halen işçiler 11 saatlik dinlenme süresi ile üstüste 7 gün çalıştırılıyor. Yasa 1 Mart'ta yürürlüğe girecek.
 
23 Aralık'ta yasa değişikliğine karşı yapılan yürüyüşe yaklaşık 10.000 kişi katıldı. Taipei garı yakınlarındaki ana kavşağı kesen göstericilerden 10 sendika yöneticisi ve öğrenci tutuklandı.
 

 
SENDİKALARA 100 MİLYON DOLARLIK DAVA
Avustralya'nın inşaat ve denizcilik alanındaki mücadeleci sendikaları 100 milyon Avustralya dolarından fazla para cezası istemiyle yargılanıyor. Sebep, Melbourne limanındaki büyük bir konteyner terminalini yasadışı grev yaparak iki haftadan fazla bloke etmek.
 
Sendikanın geçen ay 1000'den fazla konteyneri bloke ettiği Victoria Uluslararası Konteyner Terminali şimdi sendikaları dava ediyor. Denizcilik Sendikası ile İnşaat, Ormancılık, Madencilik ve Enerji Sendikası, 82,2 milyon dolarlık fiziki zarar verdikleri ve 100 milyon dolarlık da itibar kaybına yol açtıkları gerekçesiyle yargılanıyorlar.
 
Ülkenin bu iki mücadeleci sendikası bu yıl tek bir sendika halinde birleşmeyi planlıyorlar. Greva başvurulmasının sebebi güvencesiz bir işçinin işten atılmasıydı. Sendikaların eylemi ses getirmiş ve diğer sendikalardan da destek bulmuştu. Victoria Yüksek Mahkemesinin terminal kapılarından 100 metreden fazla içeri girilmemesi ve grev hattının kaldırılması yönünde iki kez yaptığı uyarıya karşı blokaj sürdürüldü. İşçiler kapı girişini sandalye ve bisiklet dahil pek çok şeyle bloke ettiler. Eylem atılan işçinin haklarının kabul edilmesi üzerine sonlandırıldı.
 

İŞÇİLERİN İRADESİ
İki ayı aşkın bir süredir bacada oturma eylemi yapan iki işçi kas-iskelet sorunları yaşıyor. Kore Metal İşçileri Birliği FineTek şubesine bağlı işçiler 64 gündür yerden 75 metre yüksekteki bir bacada soğuğa göğüs geriyor. Doktorlar, "80 cm'lik bir yerde onları tutan sadece irade gücü. İşçilerde kas-iskelet sorunları, sırt ve servikal disk problemleri yaşamaya başladılar," diyorlar.
 
14 Ocak günü Güney Kore Ulusal İnsan Hakları Komisyonu genel sekreteri ile tabip odalarını temsilen iki doktor oturma eylemindeki işçileri muayene etti. Sendikanın eski şube başkanı Hong Gi-tak ile genel sekreteri Park Jun-ho'yu muayene etmek için bacaya çıktılar ve fiziki durumları ve ihtiyaçlarını yerinde tespit ettiler. Doktorlar sağlık durumlarının yanı sıra işçilerin kararlılığının da sesi oldular.
 
Hong ve Park, 12 Kasım 2017'de bacaya çıkmış ve şirketin 2015 yılında verdiği sözleri tutması talebinde bulunmuşlardı. Şirket, 408 gün bacada oturma eylemi yapan sendika başkan yardımcısı Cha Gwang-ho'ya güvenceli çalışma taleplerinin karşılanacağı sözünü vermiş ama bu sözü tutmamıştı.
 
 
Çeviren: Nilgün Güngör