Devlet başkanı Duterte, ülkenin güneyindeki Mindanao adasında sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetim ilanının sebebi adadaki silahlı çatışmalar. Olaylar Marawi kentinde Maute grubunun saldırısında pek çok kişinin yaşamını yitirmesiyle başladı. Filipinler ordusunun karşılık vermesi Marawi'nin nüfus yoğunluğu yüksek kentsel alanlarında çok daha fazla ölüme yol açtı. Kaba ve cinsiyetçi söylemiyle bilinen Pres Duterte, uyuşturucuya karşı savaş çerçevesinde kitlesel katliamlara girişmekten kaçınmayacağını söyledi. Öncü işçiler ve insan hakları savunucularına göre Filipinler'de baskılar daha da artacak.
AVUSTRALYA'DA İŞÇİLER PETROL DEVLERİNE BOYUN EĞMİYOR
Avustralya'nın güneydoğusunda kıyıda ve açık denizde bulunan petrol ve gaz tesislerinde çalışan yüzlerce işçi taşeronluk sistemi dayatmasıyla karşı karşıya. Exxon-Mobil-Esso ve ona bağlı UGL şirketi, bir taşeron şirket kurdular. Söz konusu şirket, ücretleri % 30 azaltan ve vardiya listesinin kontrolünü işçilerin elinden alan bir sözleşme dayatmaya çalışıyor.
Yerli egemen sınıf ile dış emperyalist güçlerin savaşı Yemen işçi sınıfı üzerinde yıkıcı bir etkide bulunuyor. Bu savaş Yemen'de 2011 yılında başlayan işçi ayaklanmasına karşı açıldı. Ülkede milyonlarca insan açlıktan ölme riski ile karşı karşıya. Bunun yanında su ve kanalizasyon sisteminin işlememesi nedeniyle başlayan kolera salgınında yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Ancak bu yıkıcı koşullar altında dahi toplumsal mücadelelerin ayaklanmaya dönüşmesi engellenemedi. Birkaç hafta önce kurulan Güney İttifakı savaşa ve Suudi Arabistan'ın ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin müdahalesine karşı tutum alıyor.
Pakistan'daki Khaadi şirketi ülkenin en büyük tekstil konfeksiyon markalarından birine sahip ve pek çok fabrikası bulunuyor. Şirketin işçilere ve sendika kadrolarına yönelik baskılarına karşı işçiler ve sınıf örgütçüleri kampanya yürütüyorlar. İşçilerin çoğu taşeron firmalar bünyesinde, günde 12 saatten fazla çalışıyor, molalar ise çok kısa. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinden eser yok. İşçiler çalışırken kapılar kilitleniyor. İşçiler haklarını savunmak ve koşullarını iyileştirmek için örgütlenirken, dayanışma için Khaadi ürünlerinin boykot edilmesi çağrısını yapıyorlar.
Geçtiğimiz hafta Avrupa'nın en büyük cam üreticisi olan Şişecam'da çalışan 6.000 civarında işçi iş bıraktı. Eylemler Türk hükümetinin grevi “milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklamasına yanıt niteliğindeydi. Şişecam işçileri 2014 yılında da patronlarına ve devlete karşı greve gitmişlerdi. Türkiye'deki siyasal baskı iklimi ve cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesi ile birlikte düşünüldüğünde, işçi eylemlerinin siyasal sonuç ve yankıları önem taşıyor.
Sağlık durumu kötüleşen Esmail Abdi, geçtiğimiz hafta sonu hapishaneden Tahran'daki bir hastaneye sevk edildi. Esmail, tutuklanmasını ve hapishane koşullarını protesto amacıyla 30 Nisan'dan bu yana açlık grevindeydi. Yönetiminde bulunduğu Öğretmenler Sendikası, 2015'te çalışma koşullarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle birkaç kez greve gitmişti. Ancak İran hükümeti protestoları şiddet yoluyla bastırmaya girişti. Halen pek çok sendika kadrosu hapishanede bulunuyor. Esmail Abdi'nin derhal serbest bırakılması için uluslararası ölçekte kampanya yürütülüyor.