Asya Avustralya İşçi Sağlığı (AAWL) 11 Eylül Haberleri

BANGLADEŞ'TE İŞÇİ KATLİAMI

Bangladeş'in Gazipur kentine bağlı Tongi ilçesinde meydana gelen yangının kontrol altına alınamaması sonucu 5 katlı bir bina kül oldu. Haber yayına hazırlandığı sırada yangın sonucunda en 24 işçinin can verdiği ve 50'den fazlasının yaralandığı öğrenilmişti. Yangın sırasında fabrikada tam olarak kaç işçinin çalıştığı bilinmediğinden, sayının artması bekleniyor. Katliam, Bangladeş'te son birkaç yıldır yaşanan faciaların sonuncusu. İşçilerin ölümcül çalışma koşullarına maruz kalmasının asli nedeni ise sendikalar ve bağımsız işçi örgütlenmeleri üzerindeki baskılar. 


ASBESTİN YENİ KURBANLARI ABORİJİNLER

Geçtiğimiz hafta, Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletindeki Baryulgil köyünde yaşayan Ffloyd Laurie adlı Aborijinin akciğer zarı kanserine yakalanması kayıtlara ilk kez asbest bağlantılı bir vaka olarak geçti. Ffloyd asbest madeninde çalışmıyordu ama madenin hemen yakınındaki Baryulgil'de yetişmişti ve Baryulgil'de de sokaklarda bolca beyaz asbest bulunuyordu. Ffloyd'un yakalandığı kanser türü uzun yıllar içerisinde ilerlediğinden hastalığın daha pek çok kişide teşhis edileceği tahmin ediliyor. Madenin sahibi, başka asbest maden ve fabrikaları da bulunan kötü ünlü James Hardie Company. Avustralya'dan artık taşınmış olan şirket ise hala üretmeye devam ettiği ürünlerinin yol açtığı hastalık ve ölümlerin sorumluluğunu almıyor.


 
TÜRKİYE'DE İŞÇİLER ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTIYOR

Türkiye'de Temmuz ortalarında yaşanan darbe girişimi hükümete gerçek muhalefeti de ezmesi için fırsat verdi. Darbe girişimi sonrasında onbinlerce işçi görevden alındı ve işten çıkarıldı. Operasyonlar hala devam ediyor. 1 Eylül'de 10.000 kamu çalışanı işten çıkarıldı. Türkiye tutuklu gazeteciler konusunda dünya birincisi. 11.000 öğretmen ve kamu personeli de bu hafta ikinci bir emre kadar açığa alındı. 



ENDONEZYA'DA ÖLÜM MANGALARI 

Endonezya Ulusal Narkotik Daire Başkanı Genel Komiser Budi Waseso geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada silah ve istihbarat tedariki açısından daha işin başında olduklarını söyledi. Waseso Filipinler'de uyuşturucuya karşı mücadele adı altında yürütülen kanlı operasyonları savunurken “Sevgili ülkemizi ancak böyle koruyabiliriz” dedi. Bu yaklaşım, ülkede 1980'lerin Filipinler'inde olduğu gibi binlerce insanın ölüm mangaları tarafından katledilmesine yol açabilir. 1965-67 arasında Endonezya'da en az 500.000 komünist ve muhalif öldürülmüştü. Bu durum, öncü işçileri ve insan hakları savunucularını da büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakacak. 



SAMSUNG'A KARŞI KÜÇÜK BİR KAZANIM

Geçtiğimiz hafta, Kore İşçileri Tazminat ve Sosyal Yardım Servisi (KCOMWEL) tarihi bir karar alarak iki işçinin çalışma koşullarına bağlı akciğer hastalığından öldüğünü kabul etti. Karar uyarınca, taşeron işçi olarak çalıştıkları süreçte kimyasal maddelere maruz kalan Lee Gyeong-hui ve Song Yu-gyeong'un ailelerine tazminat ödenecek. Buna karşın, Güney Kore Yüksek Mahkemesi bir süre önce üç işçinin tazminat talebiyle açtığı davayı hukuki bir detaydan dolayı reddetmişti. Güney Kore devletinin Samsung'la olan sürekli danışıklı dövüş halinde olduğu düşünüldüğünde bu karar elbette şaşırtıcı değil. 



PEPSI'DE OYUN BİTMEZ

Lahore'da Pepsi-Co’ya bağlı Frito Lay fabrikasında çalışan 650 işçi iki ay önce sendikaya üye olup toplu sözleşme hakkını elde etti. Pepsi-Co’nun Tayvan, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Hindistan ve Doğu Hindistan'daki işyerlerinde sendikalaşma çabası içindeki işçilere karşı tutumu göz önüne alındığında, Frito Lay'de olağanüstü bir kazanım elde edildi. İşçiler şimdi de şirketin sarı sendikasını aşma sorunu ile karşı karşıya. 


 
İKİ POLİTİK TUTSAK SALIVERİLDİ

Tayland kralı bu yıl da doğumgünü vesilesiyle birkaç mahkumu affetti. Affedilen Pornthip Munkong ile Daranee Charncherngsilpakul -namı diğer 'Da Torpedo'- Ağustos ayında salıverildiler. Bu tahliyelerin özel yanı ise her iki tutsağın krala karşı suç işlemekten (Lese Majeste yasasından) mahkum olmalarıydı. Askeri diktatörlükle yönetilen Tayland'da, insan hakları ihlalleri ile tanınan ordu aynı zamanda ülkenin en büyük toprak sahipleri arasında yer alıyor.