Malezya'da sömürgecilik döneminden kalma İç Güvenlik Yasası'nı 2012 yılında muhalefetin baskıları sonucu yürürlükten kaldırılmıştı. Ancak Halkı İsyana Teşvik gibi daha birçok yasa sayesinde muhalifler keyfi olarak gözaltına alınabiliyor, tutuklanabiliyor. Bu da yetmemiş olacak ki, Ağustos ayında çıkartılan Ulusal Güvenlik Konseyi Yasası ile hükümete arama, el koyma ve tutuklama konusunda sınırsız yetki tanındı. Muhalefet Malezya'nın artık gerçek bir polis devleti haline gelmesinden endişe ediyor.
Hindistan'da sendikalar 2 Eylül'de genel grev kararı aldılar. Son yıllarda defalarca genel greve giden işçilerin talepleri bu kez de hükümetin ekonomik ve siyasal politikalarında ve işçi ücretleri ve iş güvencesinde yoğunlaşıyor.
Sri Lanka'daki serbest bölgelerde işçilerin kendi sendikalarını kurması çok güç. Serbest bölgeleri sendikalardan tamamen arındırmaya dönük saldırılar ise sorunu daha da yakıcılaştırıyor. Trelleborg Tekerlek Sistemleri fabrikası işçilerinin sendikalaşma mücadelesini kazanması bu açıdan önemli bir deneyim oldu.
Güney Kore'de bu hafta da Samsung'a karşı mücadele ile geçti. Ağustos başında 32 yaşındaki Yi Chang-oun adlı işçi akut lenfobastik lösemiden öldü. Chang-oun 3,5 yıl Samsung fabrikasında kimyasallarla çalışmıştı. Birkaç gün sonra yapılan araştırmada Güney Kore makamlarının Samsung Corporation ile işbirliği yaparak kimyasal zehirlilik konusundaki bilgileri örtbas ettikleri ortaya çıktı. Öte yandan şirketin Seoul'deki merkezinin önünde yapılan oturma eylemi de 300. gününde. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Sharan Burrow, çalışma koşullarından dolayı Samsung'u ortaçağ feodallerine benzetti.
Tayland'ın yeni anayasası geçtiğimiz hafta yapılan referandumla kabul edildi. Referandum öncesinde bağımsız kampanya yürütülmesi yasaklandı, anayasaya hayır diyenler tutuklandı. Askeri cunta kendisini eşi görülmedik yetkilerle donatan yeni anayasayla kanun ve düzeni yeniden sağlamayı hedefliyor. Tutuklamaların referandumun yapıldığı gün de devam ettiği düşünülecek olursa askeri yönetime karşı mücadelenin uzun süreceği kolaylıkla öngörülebilir.
11 Ağustos günü Çin'in Hubei eyaletine bağlı Dangyang'da kurulu bir kimya tesisinde meydana gelen patlamada 21 işçi yaşamını yitirdi, 6'sı yaralandı. Patlamanın sebebi bir yüksek basınçlı buhar kazanının parçalanması. 11 Ağustos, Tianjin rıhtımında meydana gelen 170'den fazla kişinin öldüğü patlamanın da birinci yıldönümüydü. Dangyang, Çin'de işçi sağlığı ve iş güvenliğinden eser olmadığını en son kanıtı olmuştu.