6 Ağustos 1945 sabahı ABD tarafından atılan atom bombaları Hiroşima ve Nagazaki kentlerini yerle bir etti. Bombalar onbinlerce insanın o anda ölümüne, onbinlercesinin yaralanmasına yol açtı. Milyonlarca insan da etkileri hala süren ölümcül hastalıklara yakalandı. Dünyada sendikal hareketin uzun bir savaş karşıtı mücadele tarihi var. Savaştan en ağır etkilenenler kadınlar ve çocuklar. Ama en önemlisi bu savaşlar bizim savaşımız değil. Farklı uluslardan işçiler birbirlerine karşı kışkırtılıyor. Gerçekte ise biz işçilerin çıkarları ortak; kendi ülkelerimizin yönetimleri ve kapitalistleri ile ise çıkarlarımız tamamen zıt. Yıldönümlerinde dünyanın pek çok yerinde savaş karşıtları savaştan nemalanmaya devam eden silah sanayiini protesto ediyor.
Yedi ülkedeki konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren sendikalar ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için ortak mücadele konusunu tartışmak amacıyla Temmuz ayı sonunda Pnom Penh'de bir araya geldiler. Konfeksiyon sektöründe dünya çapında hüküm süren dibe doğru yarış, işçilerin can güvenliğinin hiçe sayılmasına ve bu yönlü en küçük bir maliyetten bile kaçınılmasına neden oluyor. Farklı ülkelerde farklı siyasal-toplumsal koşullar söz konusu olsa da, sektörü dünya ölçeğinde elinde tutan küresel şirketlerin gücünün karşısında ancak eşgüdümlü grevleri içeren birleşik mücadelelerle durulabilir.
Avustralya'nın deniz aşırı toplama kamplarında tutulan mültecilerin maruz kaldıkları barbarca muameleler, iki uluslararası insan hakları kuruluşu kısa süre önce yayınlanan bir raporda bir kez daha gündeme getirildi. Avustralya hükümeti her şeyi inkar etse de, mültecileri destekleyenler bu baskı politikalarına karşı mücadeleyi sürdürüyor. Önümüzdeki aylarda bu gündemle kitlesel gösteriler planlanıyor.
Bilal Kayed FHKC üyesi. 14 yıllık hapis cezası kısa süre önce sona eren Bilal'e İsrail hükümeti bu kez 6 ay idari gözetim cezası verdi. Bilal şimdi bu cezaya karşı yaklaşık iki aydır açlık grevinde. Filistinli tutsaklar, insan hakları savunucuları ve Tunus Genel İş sendikası da Bilal'in durumunu gündeme getirip destekliyorlar. Önümüzdeki günlerde dünyanın çeşitli yerlerinde dayanışma eylemleri düzenlenecek. İsrail devleti Filistin işgalinden ve Filistinliler üzerindeki baskılarından geri adım atmıyor.
Suudi Arabistan'da derinleşen ekonomik kriz binlerce Hintli göçmen işçiyi umutsuzluğa sürüklüyor. Hintli işçilerin paraları ödenmediği gibi pasaportları da yok. Hint hükümeti açlıktan ölmek üzere olan işçilere onlarca ton yiyecek gönderdi. Bu son kriz, Körfez ülkelerinde çalışan milyonlarca göçmen işçinin nasıl vahşice sömürüldüğünü bir kez daha ortaya koydu.
Filipinler'deki Cavite Serbest Bölgesinde birçok büyük fabrika faaliyet gösteriyor. Sendikalar ise ağır baskı altında. 1000 işçinin çalıştığı NT Philippines Inc. adlı Japon elektronik firmasında sendika üyeleri tecrit ve baskıya maruz bırakılıyor. Sendika yöneticileri de diğer işçilerden ayrı tutuluyor. NT Philippines küresel elektronik tedarik zincirinin bir parçası. Filipinler'deki sendika diğer ülkelerdeki NT işçilerine dayanışma çağrısı yapıyor.
Pakistan madenlerinde kuralsız çalışma egemen, sendikalar üzerinden baskı eksilmiyor ve iş yasası da neredeyse devre dışı. İşyerleri işçiler için alabildiğine tehlikeli. Temmuz ayı sonunda Belucistan eyaletinde bulunan Shahrigh kömür madeninde üç maden işçisi yaşamını yitirdi. Pakistan madenlerinde bu ölümler ilk olmadığı gibi son da değil. İşçi sağlığı ve iş güvenliği standardlarının uygulanmasını sağlamak için güçlü ve bağımsız sendikalara ihtiyaç var.